Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

Fulya Yılmaz

Merhaba! Ben Fulya Yılmaz, Felsefe Grubu Öğretmeniyim. 2010 yılından bu yana NLP ile başladığım eğitimcilik hayatıma, Eğitim Koçu ve Rehber Öğretmen olarak devam etmekteyim. Kitap okumak, okuduğum kitaplar üzerine sohbetlerde bulunmak çocukluğumdan bu yana en keyif aldığım şeydir. Sosyal çevrem ve öğrencilerim dahil olmak üzere kitapların içerikleri üzerine referans alınan ve bundan bahsetmekten mutluluk duyan biriyim. Kendimce oluşturduğum mütevazı kütüphanemdeki kitapları yorumlarken, yolunuza ışık tutmayı diliyorum. Sevgilerle.

Fulya Yılmaz Tarafından Yapılan Yorumlar

13.01.2023

İnsanın,doğanın unsurlarından ve vahşi hayvanlardan daha tehlikeli olduğunu kanıtlayan kitap.McGuire'ın hikaye anlatımı ise temel unsurlara odaklanıyor,hayatta kalma mücadelesi,kimlik ihtiyacı ve dünyada bir konum arzusu.On dokuzuncu yüzyılda Kuzey Kutbu'na yapılan bir balina avcılığı seferi,mürettebat arasında gözden düşmüş bir İrlandalı cerrah,sigorta dolandırıcılığına niyetli bir kaptan ve bir seri katil var.Ne hoş bir ekip değil miPsikopat mürettebatıyla olup biten kurguyu detaylandırmada,etkileyici kelime hazinesi ile ilham dolu bir yazarla tanışmış oldum.Kitabı bitirdikten sonra koku ile ilgili ilginç kelimeler keşfettiğimi itiraf etmeliyim.İnsanı en temel haliyle,vahşet ve nihilizm,kan ile gözü kara bir şekilde ele alıyor yazar.Bazı bölümleri sindirmesi çok güç ve her türden insanın karışımı olan o gemideki karakterleri ve barbarlıklarını unutmak hiç mümkün olmayacak gibi.Buna rağmen McGuire, çok karakter ve terminolojiyle kafanızı karıştırmıyor bu yüzden okuma su gibi akıyor.
13.01.2023

Felsefe ile fazlası aracılığıyla,hayatı neyin yaşanmaya değer ve eğlenceli kılabileceğini ve ona neyin anlam verdiğini anlamaya çalışmak.Yaşam amacını bulamamış,kendini gerçekleştirmek için çok seçeneğini hiçe çevirmiş,hayatını başkalarını memnun etmeye çalışarak yaşamış,dibe vurmuş,kedisini,işini kaybetmiş,bir ömür boyu pişmanlık duymanın ve görmenin yükü altında ezilmiş sıradan birçok Nora içinden biri hikayelenmiş.Gerçekçi bir karaktersin Nora üzülme!Kütüphane ifadesi yanıltmasın bu mecazen verilmiş bir isim kitabın ilerleyişi paralel evrene kapı açar.Kütüphanedeki kitaplar hayatın Nora ve hepimiz için sunduğu sonsuz olasılıkları temsil eder.Her kitabın/hayatın, verilen her kararın ve seçimin,üstesinden gelinmesi gereken kendi acı ve pişmanlık karışımına şahit olmamızı ister Haıg.Her hayatın artıları ve eksileri olduğu açık küçücük bir farklı seçim hayatını çok başka bir yöne taşıyabilir de,dedi.Kurgusal rüya ya da epizodik gibi kavramları öğreten sürükleyici hikayelerimden biri.
13.01.2023

‘Menfaatler ve ekonomik çıkarlar söz konusu olduğunda aile olgusu yıkılır’ı anlatan,fırtınalı,pembe dizi tadında bir roman. Kıskançlıkların ve küskünlüklerin beklenmedik güç mücadelelerini tetiklediği,sinsi aile diyalogları.Diğer yandan manipülasyonlar ve aynı zamanda romantizmi işliyor.Karakterler okunmaya değer.Altmış yaşındaki babasının,kendisinden genç bir Fransızla evlendiğini öğrenen Scott,eğitimini tamamlayıp eve döndüğünde hiç tahmin edemeyeceği ketum bir üvey annenin çirkin,bencil, aç gözlü hallerine maruz kalır.Amelie yani üvey annesi,Scott gelmeden önce tüm entrikaları ve yavrularıyla malikaneye yerleşmiştir bile.Ailenin hikayesi dizi tadında yaklaşık beş yıllık yaşanmışlıkları üzerine kurgulanmış.Herhalde en keyif aldığım yanı da sade bir dille anlatılan hikayenin karakterlerinin varacakları noktayı merakla takip etmemdi.Hikayeyi yumuşatan ise Scott&Kate aşkı oldu.Kurgu ve okuyucuya kitabı bitirme şevki veren anlatımına ve sıkmadan ilerleyen akışa şapka çıkartırım.
13.01.2023

Burstein’in bir rüya sekansı dizisi yarattığı ilginç romanı.Sevginin,şefkatin,merhametin bir rengi yoktu gerçekten.Bu kadar dış referanslı bir toplum haline gelmişken sönük bir görünümün altında yatan güzelliği fark edebilecek o yüce değeri de taşıyabiliyoruz.Genelleme yapamasakta yine de paylaştığımız çok duygu var.Burstein’ın belki de en çok aidiyet ruhunu ve gelenekselliği modernize etmek isterken tebessüm ettiren abartılı tasvirlerini sevdim.Ayrıca Yahudiler coğrafyası hakkında,mesela akrabalık ilişkilerinde kan bağına yükledikleri aşırı geleneksel yaklaşımlara da değinmiş.20.yy’da Yahudi olmayan çocukları evlat edinmeyi yasaklayan dönemlerden,1998 yılında İsrailli Yahudilerin yabancı Yahudi olmayan çocukları evlat edinmesi yasallaştığı süredeki katı soy kütük gelişmelerini işlemiş.Fakat her ne kadar kabullenseler de çocukları Yahudiliğe asimile etme şartıyla izin verilmiş.Aile kurumunun kan bağına bu denli tutulması çok garip.Koşulsuz sevgi de en az inançlar kadar kutsaldır oysa.
04.04.2022

Dagni Yuel'in hikayesini bu kitapla öğrendim. Cansız bedeni Grand Hotel'in odasında bulduktan sonra, oranın bir sembolü olmuş ve hem Avrupalı ​​hem de Gürcü sanatçıların da ilgi alanı haline gelmiş. Zurab Karumidze’ın bu kadar ilginç bir çalışmayı kendisine adaması da bu vahim olaydan geliyormuş. Karumidze’ın mitoloji, tarih, din, aşk, estetik ve sanatla harmanlanmış sofistike bir anlatımı var. Bilmediğim bir tarihi araştırmama vesile olduğu için de ayrıca beğendim.

“Doğu Doğu'dur, Batı ise Batı. Bu ikili asla bir araya gelemez. Yeryüzü ve Gökyüzü Sorgu Gününde buluşuncaya dek.” dedi. Halbuki Doğu ve Batı, Kuzey ve Güney'in kesiştiği bir şehirde o kadar güzel bir eser çıkmıştı ki. Sanatla ilgilenip, alakalı evrensel fikirlere sahip olmak isteyenlerin özellikle okuması gereken bir kitap.