E-Dergi

Polonya Radyo'sunda çalışan piyanist Wladyslaw Szpilman, Nazi zulmünü bizzat yaşamıştır ve başından geçen olayları bir kitap haline getirmiştir. Szpilman'ın yazdıklarını okudukça vahşet ve yıkım içindeki varşova kentinde nasıl hayatta kaldığına hayretler içinde tanıklık edeceksiniz. Ailesi ile birlikte toplama kamplarına gönderilecekken trene binmek üzereyken bir tanıdığı tarafından kurtarılır ne yazık ki ailesinin geri kalanları onun kadar şanslı değildir. Szpilman gettoda dostları sayesinde çalışma izni alarak yaşamını sürdürmeye çalışır hatta bir dönem Polonyalı direnişçilerle iş birliği içinde olmuştur daha sonra ölüm mangalarından kurtulmak için tanıdıkları vasıtası ile güvenli yerlerde saklanmaya mecbur kalmıştır. Szpilmanın açlık, yokluk ve soğuk havaya rağmen tek amacı kalmıştı savaşın sonuna kadar hayatta kalabilmek. Szpilman saklandığı binada bir Nazi subayıyla karşılaşır ve bu Nazi subayı onu bir Yahudi olduğu için öldürmek yerine ona yardım etmiştir.

ULUSAL TÜRK DEVLETLERİ


İlk olarak yazarın bazı konularda tarafsız kalamadığını belirtmeliyim. Giriş kısmında Türk tarihi, Asya'dan Anadolu'ya göç, Haçlı seferleri gibi başlıklara yer verilmiştir. Cumhurbaşkanlığı forsundaki Türk devletlerine sırasıyla yer verilmiştir, Büyük Hun İmparatorluğundan, Osmanlı Devletine kadar uzanan on altı Türk devleti hakkında bilgiler içermektedir. Osmanlı Devleti için geniş bir yer ayrılmış olup her padişahın kendi döneminde yaşanan olaylarele alınmıştır.Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşundan itibaren İlk Cumhurbaşkanımız olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve 10. Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer dönemindeki siyasi olaylar hakkında bilgiler içermektedir. Ayrıca yeni Türk Devletleri adı altında Kuzey Kıbrıs Türk Devleti, Azerbaycan Cumhuriyeti, Özbekistan Cumhuriyeti, Kırgızistan Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhuriyeti devletleri hakkında da bilgiler vermektedir

Asıl adı Ebu Ali Kıvamuddin Hasan bin Ali bin İshak et-Tûsî'dir, nam-ı diğer "Nizamü'l-Mülk" (Devletin düzeni, düzenleyicisi). Selçuklu Devletinde Sultan Alparslan ve Sultan Melikşah dönemlerinde yaklaşık otuz yıl vezirlik yapmıştır. Sosyal, kültürel ve daha birçok alanda devlette yenilikler ve değişiklikler meydana getirmiş ayrıca Nizamiye medreselerinin de kurucusudur. Sultan Melikşah'ın isteği üzerine "Siyasetname" adlı eseri kaleme almıştır günümüze kadar ulaşan bu kıymetli eser devlet yöneticileri için gerekli bilgileri içinde barındıran bir kılavuz niteliğindedir. İçeriğinde saltanatın koşulları, kuralları ve ideal devlet örgütünün nasıl olması gerektiğini Kur’ân'dan ayetler, hadisler ve hikâyelerle destekleyip öğüt ve nasihat verici altın değerinde bir eserdir.

Atabetü'l Hakayık, Karahanlı Türkçesiyle yazılmış olup yazılı Türk edebiyatının ilk dönemlerinden olup günümüze kadar ulaşan değerli bir eserdir. Kitap mısralar halinde eski Türkçe ve karşısında da günümüz Türkçesi ile hazırlanmıştır. Kibir, tevazu, cimrilik, cömertlik, doğruluk, iyilik ve dostulk gibi konular üzerine öğüt ve nasihatlar vermektedir. Kitaplığımızda bulunması gereken altın değerinde bir eserdir.

Öncelikle belirtmeliyim ki adından da anlaşılacağı üzere Sherlock Holmes hayranlarına hitap eden bir kitap Sherlock Holmes hikâyelerine aşina olmayanlar için sıkıcı bir okuma olacağını söylemeliyim. İçeriğinde Sherlock Holmes ve Dr. Watson'ın diyaloglarından alıntılar yapılarak Holmes ve Watson'ın beyinlerinin birbirinden nasıl farklı özelliklere sahip olduğunu bizlere sunuyor. zihnin bilimsel yönü, beyni bir çatı katına benzeterek içinde neler bulunmalı ve nasıl düzenlenmeli gerekli ve gereksiz bilgileri ayırmamız gerektiği. Bakmak görmek demek değildir diyerek gözlem ve akıl yürütme sanatını nasıl kazanabileceğimizi ve buna bir de hayal gücümüzü ekleyerek tümdengelim sanatını kullanarak tüm olasılıkları nasıl değerlendire bileceğimiz ve de zihnimizi eski alışkanlıklarından kurtarıp daha geniş düşünmemizi sağlayabilecek metodlar hakkında bilgiler içeren bir kitap. Sherlock Holmes severlerin okumasını tavsiye ederim.