Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

mehmet fehmi eken Tarafından Yapılan Yorumlar

13.12.2007

Kitap, II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında ve Sovyetler Birliği döneminde Mevdudi, Hurşid Ahmet ve Ramazan el-Buti'nin düzenlediği konferansların icmalinden oluşuyor.
Hurşid Ahmet'in sunumu yaptığı, Laikliğin Taassubu ve İslamın Hoşgörüsü ile ilgili bölüm oldukça ilginç. Hurşid Ahmet 11 Eylül'ün çok öncesinde düzenlenen bir konferansta Amerika'nın doyumsuz kapitalizminin yol açacağı tehlikeleri çok önceden hissetmiş. Ayrıca, Buti de İslami bir yaşam (eğitim dahil bütün bir medeniyeti içine alan) tarzının mümkün olduğu ile ilgili örnekler veriyor.
Bugün Türkiye coğrafyası da dahil olmak üzere bütün bir ümmetin içine düştüğü sıkıntıları kadim bir fikir yapısı içinde etüt etmek isteyenler için oldukça güzel bir eser. Sonuç olarak kitaptan da esinlenerek şunu diyebilirim ki; Amerikan kapitalizmi ve madde hırsı çok yazık ki bugün ümmetin üzerine kara bir bulut gibi çöktü. Tıpkı hadis-i şerifte de geçtiği üzere: Bütün ümmetlerin bir fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi de maldır. Allah bizleri inanmayan ve amel etmeyen gafiller olmaktan korusun. Teşekkürler.
10.12.2007

El - Mealim Fi't Tarik: Seyyid Kutup hakkında söylenecek pek bir şey yok. Kendisi çok zor bir zamanda Tağut'un zulmüne karşı direndi, onun yaşadıkları hepimiz için bir ders mahiyetinde olmalıdır.
Kitaptan özellikle şu ibareler aklımdan çıkmıyor:
* Allah Resulü , yüreği bütün pisliklerden arınmış yepyeni bir nesil yaratmak istiyordu. Sonra ne oldu ? Kaynaklar karıştı safiyet bozuldu.
* Kuran'ın Mekke de inen bölümü 13 yıl boyunca tek meseleden söz etti. "Uluhiyet-Rububiyet! (ilahlık ve kulluk).
* Hz. Muhammed SAV Arap ulusuna yaptığı birlik çağrısıyla liderlik makamına oturur ve ipleri eline aldıktan sonra her türlü güce sahip olurdu. Bu güç ile önce insan egemenliğine sahip olduktan sonra tevhidin kökleştirilmesini sağlayabilirdi. Ne varki Alim ve Hakim olan Allah CC, elçisini böyle bir amaca yöneltmedi. Bilakis onu ve onunla birlikte olan bir avuç güçsüz inanmışı "La İlahe İllallah'ı açıktan haykırmaya yönlendirdi.
Teşekkürler.
10.12.2007

Bu üç eser de temelde aynı daire etrafında geçiyor. Beydaba: Pers imparatorunun vezirinin kulakları ve burnu kesilmesi pahasına düşman cephesine geçmesi ve düşmanlarının dostluğunu kazanarak en olmadık andaki ihanetini anlatıyor. Heredot: Aynı hikayeyi hayvanlar aleminde canlandırıyor. Mevlana: Evet,,, Mevlana hazretleri ise bu hikayeyi Hristiyan dünyasına atfediyor. Hristiyanların nasıl konsüllere bölündüğünü tek tek anlatıyor. Bir fitnecinin, hristiyanlardan yana gözükerek (bu fitnecinin hangi dine mensup olduğunu tahmin edersiniz ama merak ediyorsanız kitabı okumanızı tavsiye ederim) hristiyanlık dinini nasıl tahrifata ve tahribata uğrattığını çok güzel bir lisanla anlatıyor. Kitabı muhtasar hale getiren ve üçleme yapan yazar da özellikle Mevlana'nın eserini özetlerken çok sıkıntı yaşadığını ifade ediyor. Allah CC. dinimizi ve herbirimizi dost görünen düşmanlardan korusun. Teşekkürler.
10.12.2007

İmam - ı Gazali hazretlerinin İhya - ü Ulumiddin isimli eserinden kotarılan bu risalede aldananlar iki kısıma ayrılıyor. Kafirler ve müslümanlar. Aldanmış olan kafirler kitapta çok kısa bir yer tutarken, aldanmış olan müslümanlar kitabın 3/4 ünü kapsıyor. Fıkıh Alimleri, Tarikat mensupları, Alimler, Vaizler, Goygoycular, Dışı Müslüman içi Haset ve Fesada uğramışlar, İçi başka dışı başkalar, Dili başka Ameli başkalar, Gözü başka Zihni başkalar..... Kitap bu şekilde devam ediyor. Bu küçük risaleyi okudukça görüyorsunuz ki, çevremiz, ailemiz ve hatta kendimiz bile aslında aldananlar içinde yer alabiliriz. Allah (sübhanelah ve teala) CC. bizleri aldanan gafiller olmaktan korusun. Teşekkürler...
10.12.2007

Cahiz sadece arap edebiyatının değil dünya edebiyatının öncüllerinden. Kendisi mutezile mezhebine mensup itikatta aklı ön plana alan birisi ama tahlillerine günümüzde dahi katılmamak imkansız. Teknolojinin insan ilişkilerini bu kadar soyutlamadığı kadim zamanlarda, Cahiz gibi bir şahsiyetin düşüncelerine katılmamak ne kadar büyük aymazlık olur. İnsanların mal hırsı, cariyelerin oyunları, dostluk ve düşmanlık üzerine düşünceler, hele bir bölüm var ki kitapta sır tutmak ve lisanı korumak üzere (ketman - ı esrar ve hıfz -ıl lisan) işte sadece o bölüm bile çok şeyler katıyor insana. Cahiz'in daha önce okuduğum Cimriler Kitabı (Kitab - ül Buhla) bile bu kadar keyif vermemişti bana. Netice - i Meram Hülasa - i Kelam, kitap hakkında yapabileceğim tek eleştiri şudur. Bence yayınevi Cahiz'in küçük risalelerini topladığı bu güzel esere daha güzel bir isim versin. Ama şu anki ismi gerçekten çok anlamsız ve kitabın esas içeriği ile tam tamına uyuşmuyor. (sözgelimi Risaleler olabilir). Teşekkürler.