Knut Hamsun'u "k" dergisi sayesinde tanıdım.Nobel ödüllü bir yazar nasıl vatan haini ilan edilmeye çalışılmış, neler yaşanmış ve yazarın günahı neymiş... gibi sorular aklıma takılmıştı.Aslında bizdeki sürecin aynısı işlemiş Norveç'te de.Biz Orhan Pamuk'a ne kadar yükleniyorsak, onlarda Hamsun'a yüklenmişler.Tabi bunda Hamsun'un da payı yok değil.Faşist Hitleri görebilmek için Almanya'ya gidebilmiş örneğin.
"Açlık", fakirliğin, yalnızlığın, çaresizliğin buna rağmen yenilemeyen gururun romanı.Karakter açken bile doğruluktan vazgeçmiyor.Kendini küçük görenlerin karşısında yalanlar söylerek saygı kazanmak istiyor.Ama bundan kastı sadece gururunu ayaklar altına aldırmamak.Aklıma gelmişken kitapla ilgili bir sıkıntımı da dile getirmeliyim.Ben "Açlık" ı ÜBL yayınlarından okudum ve yanlış hatırlamıyorsam 212 sayfaydı.Ama varlık vb yayınlar kitapta hoyrat bir kısaltma yapmışlar sanki.Varlık yayınlarının kitabı 160 sayfa çıkarması biraz acımasızca geldi bana.
Bir insan aç olabilir, bir insan karnını doyuramayacak kadar parasız olabilir ama kimse "Açlık" taki karakter kadar açlığıyla uzlaşamaz, kimse onun kadar yarını düşünmeden mutlu yaşayamaz.Romanı okuyanlar bilirler bulduğu parayla gittiği bir lokantadaki garsona nerdeyse tüm parasını verebilecek kadar tok gözlü bir açtır o.
Son olarak bu romanı Jack London'un "Martin Eden" adlı eserini beğenenlere tavsiye edebilirim.Ben ikisinin karşılaştırmasını yaptım ve inanın çok benzerlikleri var.En başta iki eserinde otobiyografik özellikler taşıması enteresan.
Lütfen klasik eserleri yayımlayan yayınevleri dile, çeviriye ve yazıma daha dikkatli yaklaşsınlar.
Birde Knut Hamsun okuyucularına uyarım var; "Dünya Nimeti"ile "Toprak Yeşerince" aynı kitaptır.Sadece çeviri adları farklı.Teşekkürler