Toplam yorum: 3.082.620
Bu ayki yorum: 2.300

E-Dergi

quetzelcoatl Tarafından Yapılan Yorumlar

10.07.2007

Son yeniçeri ve devamı niteliğindeki kalem efendisi...Osmanlı tarihine dair Hıfzı Topuz 'un bazı eserleriyle beraber okuduğum en etkileyici kitaplar.Bir hrıstiyanın müslüman oluşu, müslümanlıktan sofu raddesine gelişi ve ikinci kitapta istibdad yönetiminin amansız çarkları gayet usta ve akıcı bir dille yazılmış.İsmail de aynı yazarın çok sevdiğim bir eseri.Fakat yazarın siyasete atılması beni korkutuyor.Ya siyasi hayata kapılıp biz okurlarını ihmal ederse?umarım böyle bir şey olmaz!
10.07.2007

Marcel Proust'u çok yakın bir arkadaşım sayesinde okudum.Daha doğru bir tabirle Swannların Tarafı adlı litabı bu sayede okudum demeliyim.7 kitaplık seriyi okumanız için ya da kitaba hak ettiği değeri vermeniz için zihninizi tamamen kitaba odaklamalısınız.Ben ne yazık ki bunu başaramadım.Vizelerime yakın bir süreçte bu kitabı okudum fakat bitirdikten sonra kitaba haksızlık ettiğimin farkına vardım.Ama kendi kendime söz verdim.İlerde daha az sorumluluklara sahip olduğumda ilk okuyacağım kitaplar Proust'unkiler olacak.
10.07.2007

bence son birkaç yılda çıkan tarihi romanlar arasında en edebi niteliğe sahip olan kitap.Konu çok şaşırtıcı olayların sarmallığı ve hiç düşünmediğiniz bir kişinin bir suçun ya da fiilin faili olması kitabı macera romanı havasına soksa da ben kitabın Dan Brown tarzı olduğu görüşüne katılmıyorum.Bildiğim kadarıyla bu iki yazar 8 kitaplık bir seri oluşturacaklar ve imprimatur bu serinin ilk kitabı.Secretumu ne yazık ki hala alamadım ama eminim en az imprimatur kadar hoştur.Ayrıca bu tarz kitapları sevenlere tavsiyem Bahıyyi Nahjivani adlı İranlı yazarı da okumalarıdır.Özellikle Heybe adlı kitabını imprimaturun döngüselliğine benzetebilirsiniz.Bu genç iki yazarı tanımaktan ve onların eserlerini dört gözle beklemekten dolayı çok memnunum.Kesinlikle bu kitabı okuyun, kalınlığını ancak kitabın değerini sayfa sayısıyla ölçenler dert edecektir.Bir edebiyat düşkünü için çok zevkli bir okuma.
05.07.2007

Knut Hamsun'u "k" dergisi sayesinde tanıdım.Nobel ödüllü bir yazar nasıl vatan haini ilan edilmeye çalışılmış, neler yaşanmış ve yazarın günahı neymiş... gibi sorular aklıma takılmıştı.Aslında bizdeki sürecin aynısı işlemiş Norveç'te de.Biz Orhan Pamuk'a ne kadar yükleniyorsak, onlarda Hamsun'a yüklenmişler.Tabi bunda Hamsun'un da payı yok değil.Faşist Hitleri görebilmek için Almanya'ya gidebilmiş örneğin.

"Açlık", fakirliğin, yalnızlığın, çaresizliğin buna rağmen yenilemeyen gururun romanı.Karakter açken bile doğruluktan vazgeçmiyor.Kendini küçük görenlerin karşısında yalanlar söylerek saygı kazanmak istiyor.Ama bundan kastı sadece gururunu ayaklar altına aldırmamak.Aklıma gelmişken kitapla ilgili bir sıkıntımı da dile getirmeliyim.Ben "Açlık" ı ÜBL yayınlarından okudum ve yanlış hatırlamıyorsam 212 sayfaydı.Ama varlık vb yayınlar kitapta hoyrat bir kısaltma yapmışlar sanki.Varlık yayınlarının kitabı 160 sayfa çıkarması biraz acımasızca geldi bana.

Bir insan aç olabilir, bir insan karnını doyuramayacak kadar parasız olabilir ama kimse "Açlık" taki karakter kadar açlığıyla uzlaşamaz, kimse onun kadar yarını düşünmeden mutlu yaşayamaz.Romanı okuyanlar bilirler bulduğu parayla gittiği bir lokantadaki garsona nerdeyse tüm parasını verebilecek kadar tok gözlü bir açtır o.

Son olarak bu romanı Jack London'un "Martin Eden" adlı eserini beğenenlere tavsiye edebilirim.Ben ikisinin karşılaştırmasını yaptım ve inanın çok benzerlikleri var.En başta iki eserinde otobiyografik özellikler taşıması enteresan.

Lütfen klasik eserleri yayımlayan yayınevleri dile, çeviriye ve yazıma daha dikkatli yaklaşsınlar.

Birde Knut Hamsun okuyucularına uyarım var; "Dünya Nimeti"ile "Toprak Yeşerince" aynı kitaptır.Sadece çeviri adları farklı.Teşekkürler