E-Dergi

amin maalouf un en beğendiğim kitaplarından biri olan afrikalı leo bir gezginin hikayesi. gittiği her yerde farklı farklı isimler dostlar ve aşklar edinen bir seyyah. kitap dört tarihsel mekana dayanılarak ve bu mekanlarda geçen olaylar sanki hemen hemen aynı dönemlerde geçmiş gibi verilmiştir. yalnız maalouf u bir konuda tebrik etmek lazım ki bu mekanlar ve olaylar arasında çok akıcı geçişleri sağlayabilmiştir.

fakat maalouf un romanlarını daha bir dikkatle okumaya koyulduğunuzda kimi bölümlerde gizli ya da aşikar olarak yazarın olumsuz Türk imgesi oluşturduğunu görebilriz. elbette ki bu yazarın tutumudur ve bence eleştirilmesi haksızlık olur.

knut hamsun a yakışan bir anlatımla çok güzzel ibr aşk hikayesi. çeşitli hatalar sonucu birbirinden ayrı kalan iki sevgili ve sonucunda gelen ölüm. aslında eser bana türk filmlerini anımsattı biraz. fakat bu kadar güzel ve iyi anlatıma elverişli olan kitap, bana daha uzun olabilirdi gibi geldi. çevirisi de gayet güzeldi tavsiye ederim

Bir kaç yerde Oblomov un bir tembel olduğu ve ellerinden akıp giden zamanı geriye döndürmek gibi bir çabaya girişmediği gibi yazılar okumuştum. Bence bu gibi düşüncelere sahip kimseler Oblomova haksızlık ediyor. Oblomov çocukluğundan yetişkinliğine kadar hep el üstünde tutulan ve pek bir iş yapmayan bir tip .Fkat hiç iş yapmıyor olması onu tembel olarak değerlendirmek için yetersiz çünkü Oblomov zaman zaman karşılaştığı güçlükler için kafa yoran bir adam.
Aslında bu omanda da hem de alanen gördüğümüz bir doğu batı kıyaslaması var romandaki Stolz oblomovun diri canlı tuttuğunu koparan arkadaşıyken romandaki diğer Rus karakterlerin çoğunun az çalışan ve üşengeç insanlar olduğunu söyleyebiliriz.

yine Hesse ve yine zıt karakterlerin bir arada verilmesi. Narziss bilgili, zeki, dünyevi haz ve isteklerden soyutlanmış ve mantıksal dayanağı olmayan hiç bir işi yapmayan bir karakterken, Goldmund hırçın, dünyayı ve hayatı manastırın dışında tek başına tanımak isteyen bir kişidir. Ben kitabı okurken Goldmund un yolculuğunu biraz Baudolino'nun ve Afrikalı Leo'nun yolculuklarına benzettim. Badolino gibi kimi zaman yalan söyleyen, Afrikalı Leo gibi gittiği her yerde bir aşk yaşayan bir karakter Goldmund. Okumayanlara kesinlikle tavsiyemdir.

Son derece gizemli ve bilgili bir adam ve onun tam aksine cahil fakat hayattan zevk alabilen bir hayat kadınını H. Hesse aynı kitapta bizlere sunar bundan kasıt olanı zıttıyla vermek olabilir. Şöyle ki Bozkırkurdu son derece yalnız bir insanken hayat kadını her gün bir başkasıyla geçiren ve bedensel anlamda hiç yalnız kalmayan bir karakterdir. Kitaptaki bazı cümleler yalnızlığı o kadar iyi özetlemilştir ki eğer sizde bu duygudan biraz nasibinizi almışsanız kesinlikle bir kaç okursunuz bu cümleleri. Her insan biraz yalnızdır düşüncesi sanırım kitabın içeriğini anlatan cümle olabilir.