E-Dergi

Baştaki üç parçalı makaleyi yirmiüç yaşındaki birinin yazdığını düşününce insan hayret ediyor.

Varoluşçuların kısır birer metafizikçi, teosofist ve neospiristlerin şımarık birer maneviyatçı olduklarını, onlardan hiç bahsetmese de düşündürttü bana. Manevi yetkinlik denen hakikatin nasıl kelimeler arasından sızdığını hemen hissediyor insan. Yukarıda zikrettiğim akımların Türkçe okumalarından sonra böyle bir 20.yy yıldızının, o cafcaflı düşünce starlarının cüceliğini bana gösterdiğini düşündükçe önce hayrete sonrada şükre garkoluyorum.

Frithjof Schuon'a "yabancı menşeli" diyen bir okur kitlesinin İslamın Evrenselliği meselesindeki konumları komik, İslamın çağlarüstü mesajını anlamıktan öte yaşamış bir bilge(arif) için ucuz görüşler serdetmek ise dramatktir.
Kitabın içeriğinden, yazılmaktan çok yaşanmış olduğu hemen anlaşılıyor. Açıkçası Schuon sadece Guenon ile mukayese edilebilir ama yine de bu mukayese ikisinde de hissedilen (hissedilebildiği kadar) manevi konum açısından çok yüzeysel kalır.

Guenon'un hakkını teslim etmek şartıyla Schoun için söylenecek tek kelime "zirve" dir. Guenon'un tüm eserlerini bitirdikten sonra Schoun'a geçiyim diye kitabı geç okumaya başladım ama 56.sayfadaki "Maya" açıklamasına geldiğimde yetkinliğindeki kabzedişin doygunluğu beni bu kelimeleri buraya muhakkak yazmam gerektiğini düşünmeme sevketti.

Eğer aldığınız modern eğitimden dolayı geleneksel okyanusa(akıl okyanusu) açılmakta zorlanıyorsanız bu üstad sizi tahkim edecek. Kavramların muhtevasını öyle temaşa edeceksiniz ki iç uzayınız aydınlanmaya (nurlanma) başlayacak.