Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

Mahmut Tüfekçi Tarafından Yapılan Yorumlar

11.03.2024

Gurdjieff ve Ouspensky Sufilik ve Hindu öğretilerini modern dile tercüme ederek modernlerin metafizikle bağlantı kurmalarını sağladılar. Ama Dördüncü Yol Öğretisini köksüz New Age akımı olmaktan kurtaran Maurice Nicoll galiba. Soğuk ve kuru öğreti dilini Hz. İsa ve İncil-i Şerif diliyle sıcacık hale getirmiştir. Bu ciltler özel kitaplar muhakkak ve yayınevi de bunun bilincinde ki özenli bastılar her defasında. "Bilmek" ile "olmak" arasındaki farkı ve birbiriyle buluşturma yolunu anlamak bu kitapları okumaktan geçiyor. Aslında çevirmenler iyi iş çıkartmış. Fakat çevirirken tasavvuf terminolojisi parantez içlerinde kullanılsa daha etkili olurdu herhalde.
03.03.2024

Bazı öğrenciler öğrtmenlerinden büyüktür. İşte Maurice Nicoll de öyle. Bilgelik konusunda Hem Ouspensky'ı hem de Gurdjieff'i geride bırakmıştır. Dördüncü Yol denilen yarı New Age öğretisini (ki Gurdjieff bu öğretileri Sufiler'den ve Yogi'lerden öğrenip modern dile uyarlamaya çalışmıştır) kadim geleneksel vahiy kökenine (Hıristiyanlık) bağlayarak soğuk modern dilini ısıtmıştır. Kutsalın vulgarizasyonun ve köksüzlüğün (bu yol açısından) önüne geçmeye çalışmıştır. Zaten yayınevi de bunun bilin cindeymişçesine kitabı diğerlerinden daha özenli (ciltli şömizli) basmıştır.
25.11.2023

Yıllardır beklediğim kitap. Kim bilir kaç kere okuyacağım. Schuon'un kitapları okumaktan ziyade bir dost gibi, bir veli sohbeti gibi (bana göre "gibi" ihtiyattır) dönüp dönüp ziyaret edilecek bir manevi atmosfer mekanıdır.
02.08.2023

Menfi görüşlerin muhtemel nedeni aktüel-aksiyon beklentisi ya da seyrü-süluk gafleti olabilir.
09.11.2022

=Gerçek imanın gayba iman olduğunu, gayb kelimesinin yerine "aşkın" kelimesini koyabileceğimizi ve Kuran'da ilk iman ifadesinin "bi-l gayb" olduğu= türünden çağrışımlarla (kitapta bu ifadeler yok, en azından ilk yüz sayfada) kitabın başını okudum. Okumam sırasında ne kadar uğraşırsam uğraşıyım benim de zihnindeki ruh-beden ikiliğini aşamadığımı gördüm. Aristo, Eflatun sonrasında da Dekart ve Kant bu sahte bölünmeyi içimize işletmiş. İnsanbiçimli "yabancılaşmış" Allah tasavvurundan nasıl kurtulup, eylemimizde (varoluşumuzda) O'na (gördüğünüz gibi hala ikici bir anlatımla hemhaliz) açılacağız?