E-Dergi

Bu kitap ile nasıl gerçek bir yazar olunduğu belli oluyor.Bence bir yazarın beyni kadar çevresi de önemlidir.Çevresinde ilginç olaylar olacak ki yazar beslenebilsin,olayları harmanlayıp bize anlatabilsin.Ancak bu öyle sanıldığı gibi gözlemle falan olmaz.Yani işin özü bunları yaşayabilmekte değil başkalarına anlatıp yaşatabilmektedir.İşte Aziz Nesin bu noktada kendisini gösteriyor ve yeteneğini konuşturuyor.Kitapta yazılanların ne kadarı doğrudur bilemem ama okurken eğleneceğinize kesinlikle eminim.

Toros Canavarı yıllardır değişmeyen mahalle kültürünü ve dedikodularını çok zevkli bir şekilde bizlere taşıyor.Bu güne kadar defalarca basım yapan kitapta herkese pay çıkarılacak noktalar ayrılmış.Yeter ki bizler anlamak ve almak isteyelim.Ayrıca hikayeleri okurken yazarın kadın ve erkek ilişkilerini ne kadar iyi yorumladığına şahit olacaksınız.

Artık bir klasik olarak kabul edilen eser yazarla birlikte anılır hale gelmiş.Ve kitabı okuduğunuzda bunun hiçte yersiz olmadığının anlıyorsunuz.Bence kitabı en iyi içinde geçen şu iki madde anlatıyor:1)Bu romanda çocukların gözünde büyüklerin nasıl göründüğü anlatılıyor. 2)Bu roman çocukların büyüklere karşı haklarını ve kendilerini savunmasıdır.
Son olarak da kitabın kimler hitap ediyorsanız size cevabı Aziz nesin versin: “Bu romanı salt çocuklar için değil,ana-babalarla öğretmenler içinde yazdım.”

Verdiğiniz paranın son kuruşuna kadar değeceği bir kitap.Bu kitapta çoğu Nesin kitabı gibi kısa hikayelerden oluşmuş.Ama hepsinde ayrı bir incelik göze çarpıyor.Özellikle yazarın anılarını anlattığı bölümler kesinlikle okumaya değer.Aziz Nesin alışılmış edebiyatın dışına çıkarak sokakları anlatıyor.

Alışık olduğumuz Nesin tarzının en güzel örneklerinden diyebiliriz.Ama açık konuşmak gerekirse nitelik olarak içinde pekte unutulamaz bir hikaye bulunmuyor.Bence bu kitap sadece Aziz Nesin olduğu için satmış.Yinede kitapta yüzünüzü güldürebilecek öğeler bolca kullanılmış.Denemek isteyenlere tavsiye ederim.