E-Dergi

Kitapta da söylendiği gibi bu sadece bir savunma değil.Aynı zamanda bu bir erdem ve insanlık dersidir.Bana kalırsa gurur ve manevi değerlerin yerini maddiyata bıraktığı şu günlerde Sokrates’in Savunmasının bir başucu kitabı haline gelmesi fazla gecikmeyecek.

Platon ismi duyulur duyulmaz akla tek bir kelime gelir:FELSEFE.
Oysa ki Şölen’de sadece felsefe yok.Bu kitapta bir dönemin yaşantısı,insanları,düşünceleri hatta sofra tarzları bile aktarılıyor.Ayrıca Sokrates’in zekası ve hazır cevaplığı bir kez daha göz dolduruyor.

Özellikle kitapta benim dikkatimi çeken iki bölüm var:Türklüğün başına gelenler ve Dil.Birinci bölümde ulusumuzun yakın tarihte karşılaştığı zorluklara farklı bir bakış açısıyla yaklaşılmış.Olanlar gayet mantıklı ve güvenilir bir şekilde aktarılıyor.İkinci bölümde ise dilimizdeki bozulmalar ve bazı kurtuluş yolları bulacaksanız.Bence bu kitabı dilini seven ve savunan,Türklüğü ile gurur duyan herkesin okuması gerekir.

Bu okuduğum ilk Ziya Gökalp kitabı idi.İtiraf etmem gereken bir şey var:Bu kitabı ilk okumaya başladığım zaman açıkçası vatan millet sakarya üzerine kurulu,daha abartılı bir anlatım bekliyordum.Ama yanıldığıma çok sevindim.Bir sosyolog olan Ziya Gökalp Türkçülüğü mantık çerçevesinde ve son derece çağdaş koşullar çerçevesinde ele almış.Bizlere de kusursuz bir şekilde aktarmış.

İbn Abdirabbin bu eseriyle bize Arap edebiyatının alışık olmadığımız bir yönünü gösteriyor.Kitapta gösterilen insan tipleri çok iyi aktarılmış.Ve günümüzde bile bu insanları görebilmemiz mümkün.Ancak şu da bir gerçek ki fazlasıyla verilen benzer örnekler bir yerden sonra insana fenalık veriyor.Yine de bu günlerde farklı bir tat arayanlar için iyi olabilir.