Toplam yorum: 3.086.295
Bu ayki yorum: 5.982

E-Dergi

EroL BeY Tarafından Yapılan Yorumlar

10.07.2004

Bu kitabın okuduğum ilk Grosser kitabı olmasına rağmen bende bıraktığı izlenimlerin hiçte fena olmadığının söyleyebilirim.Özellikle bu kitabı alırken bu eserin arıon yayınevinden çıkmış olması beni oldukça umutlandırmıştı.Çünkü bu zamana kadar bu yayınevinden yetersiz bir yazarın kitabının çıktığını görmedim.Aslına bakarsanız Babilli Hekim’in çok büyük eksiklikleri olan bir eser olduğu söylenemez.Sadece temel eksikleri var diyebiliriz.Ve ne yazık ki bu eksikler doğrudan doğruya okuyucunun kulağını tırmalıyor.Örneğin kitaptaki zaman düzeninde bazı eksikler ve basitlikler göze çarpıyor.Yapılan yolculuklar kitaptaki büyük bir zamanı kaplasa da bu olaylara fazla değinilmemiş.Ayrıca konunun geri kalan kısmı ve olayların gidişatı bir noktadan sonra kolayca anlaşılabiliyor.Bu da okuyucuyla eserin arasına bir soğukluk girmesine neden oluyor.Yani ne yazık ki kitabı okumayı başladığımız duygularla bitiremiyoruz.
Son olarak şunu söylemeliyim:eğer hekimlik yada insan sağlığı ilginizi çekiyorsa ve tarihten sıkılmıyorsanız bu kitabı okumanız sizlere zaman kaybettirmeyecektir.Ama sizlere sağlayacağı bilgi ve yararlar konusunda bir şey diyemeyeceğim.
10.07.2004

Bence bu kitap hakkında yorum yapmaya başlamadan önce bir konuya değinmek gerekir:Reha bey kendi alanında oldukça geniş bir bilgiye sahip.Bunu konuya hakimiyetinden kaynaklarından ve kitapta kullandığı cümlelerin hemen hemen hepsinden anlayabiliriz.
Ancak bütün bunlar bir kitabın okunması için,daha doğrusu zevkli bir şekilde okunması için yeterli olamıyor.Bana kalırsa bu konuda yazarın bir şanssızlığı söz konusu.O da kitabın konusunun biraz özel ilgi ve yetenek gerektiriyor olması.Bahsedilen konularla birinci dereceden alakalı bir insan olmadığım için kitabın içeriği hakkında bir yorumda bulunamayacağım.Ancak kitapta sıkça kullanılan bazı terim ve bize uzak kalan sözcüklerin açıklama yada anlamlarının olmamasını önemli ve giderilmesi gerekli bir eksik olarak görüyorum.
19.06.2004

Bu yazarın ilk okuduğum kitabıydı.Ama son kitabı olmayacağı kesin.
Bu eserde her çeşit insana rastlamak mümkün.Hemde öyle,her zaman gördüğümüz basma kalıp yönleriyle değil,en gizli ve özel yönleriyle.
İdda ediyorum;okurken bu kitabın size göndermeler yaptığını,bir köşeden sizi izlediğini düşüneceksiniz.
Dönemin Mısır'ındaki günlük yaşam ve insanların birbirleriyle,hatta din ile olan ilişkileri muhteşem bir üslup ile aktarılmış.
Bence romanın bir eksiği var:okuduklarınızdan yola çıkarak olayların nasıl gelişeceğini hatta romanın sonunu kolayca tahmin edebiliyorsunuz.Ustalığı nobelle tescillenmiş bir yazardan bu konuda daha büyük bir başarı beklerdım.
Bütün bunlara rağmen bence Han el Halili'de okunmaya değer bır başyapıt hatta bir baş ucu kitabıdır.
17.09.2003

Daha önceki dönemlerde araştıranlar arasında ciddi bir kitap olarak anılan eski mısır benim tam anlamıyla beklentilerimi karşıladı diyemeyeceğim.Eski mısır ile yeni uğraşmaya başlamış bir insanın tam olarak işine yarayacak bilgiler bu kitapta bulunmuyor.Ayrıca belli bir süre bu konu hakkında çalışma yapan insanların bilgileriyle bile bu kitap yazılabilir.
Bunların yanında kitabın pozitif yönleri de yok değil.Örneğin kitabın içeriği ne şekilde olursa olsun yazarının bilgi ve tecrübesi tartışılmaz.Bunların yanında kitabın yazımında son derece önemli kaynaklara da baş vurulmuştur.Günümüzde,mısır ile ilgili kimi zaman kulaktan dolma,kimi zaman da yetersiz masa başı çalışmalarıyla kitaplar yazılabiliyor.Vercoutter!in mısırı bilen ve bahsettiği konular hakkındaki bilgileri yerinde gören bir yazar olması kitabı okunabilir hale getiriyor.
Bunlara rağmen kitaptan memnun kalmamış yada kalamamış insanlar olması şaşırtıcı değil.Bilindiği gibi ’Eski mısır’ belli bir süre sonra kitap raflarına geri döndü.Şimdiki isteğimizde genişletilmiş bir şekilde düzenlenip tekrar yayınlanması.
17.09.2003

Öncelikle yazar hakkında söylemek istediğim birkaç cümle var.Dünyanın büyük bir çoğunluğu Marco Polo ismini bilir.Ama hikayelerini bilen oldukça azdır. Polo kardeşlerin başından geçenleri bu kitapta bulabiliyoruz,ama yazılanlar ne kadar gerçek veya ne kadar doğrudur bu tartışılır.
Kitapta dönemin bilinen ve bilinmeyen dünyası ile ilgili oldukça güzel bilgiler mevcut.Tek yanlış noktası ise Hristiyanlığın etkisinde ve Avrupa ya yaranılmak amacı ile yazılmış olması.
Bütün bu zıtlıklara rağmen Marco Polo doğu ülkelerinin ve Türklerin zenginlik,kültür ve bilgilerini görmezden gelememiştir.Ayrıca kitabın en güzel yönlerinden birinin de çok kapsamlı oluşu olduğunu söyleyebilirim.Günlük hayattan ezoterik bilgilere kadar her konuda bilgi edinilebilir.
Ayrıca kitabı basan yayın evine büyük bir teşekkür etmek gerekir.Gerek kağıtların basım kalitesinden gerekse cildinin güzelliğinden işlerini ne kadar ciddiye aldıkları anlaşılabilir.