Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

VAHİT YILDIRIM Tarafından Yapılan Yorumlar

05.04.2014

haksız olduğunu çok iyi biliyordu: hem kendine, hem de çevresindekilere bu yetim kızla yapacağı muhtemel bir evliliğin başarısızlıkla sonuçlanacağını, bunun sebebinin de müstakbel gelinden başkası olmayacağını kanıtlayacak bir hikaye kaleme alarak, biten ilişkisine hem bir teselli aradı tolstoy, hem de intikam. 1858'de yazıp ertesi yıl yayımladığı bu hikayenin adı aile mutluluğu'ydu.
05.04.2014

lev nikolayeviç tolstoy'un son derece akıcı olan eseri. tolstoy bu kitabında 10 yaşından itibaren geçen çocukluk ve gençlik yıllarını o kadar güzel anlatıyor ki ister istemez o yılları ve o anları yaşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.

bu güzel kitapta tolstoy'un yüz güzelliğini anlattığı bir kısmı paylaşmak istiyorum:

"annemin yüzü güzeldi; gülümsediği zaman daha da güzelleşiyor ve etraftaki her şey sanki daha parlak görünürdü. kötü günlerimde bu tebessümü bir an için bile görebilseydim eğer, acı nedir bilmezdim. bir yüzün güzelliği tebessümde yatar diye düşünüyorum: eğer gülümseme yüzü daha da çekici kılıyorsa o güzel bir yüzdür; eğer tebessüme rağmen yüz hep aynı kalır, değişmiyorsa sıradan bir yüzdür; eğer tebessüm güzelliği bozuyorsa o yüz çirkindir. "
31.03.2014

"öncelikle ,kitlesel dürtüleri örgütlemek, yönlendirmek ve çoğaltmak üzere tasarlanmış bir toplumda bir birey olarak insanın sessiz ve suskun bölgelerine de dokunan, bu ihtiyaca cevap veren bir şey var mı? din mi? sanat mı? doğa mı? hayır, kilise dini halkın gözüne boş gelen standart bir uygulamaya dönüştürdü, müzeler de aynı şeyi sanata yaptı. büyük kanyon ve niagara şelalelerine ise o kadar çok bakıldı ki hepsi köhneleşti, aşırı miktardaki duyarsız bakışlarla emilip tüketildi. peki, birey olarak insanın suskun bölgeleriyle ilgilenecek kim kalıyor? o zaman gece yarısı kağıt tabakta sunulan soğuk bir tavuk kemiğine ne dersiniz, ya komutunuzla uzayıp kısalan cart renkli bir ruja, hiç tanımadığınız bir kuş tarafından terk edilen suni köpükten kuş yuvasına? şans getiren demir isalar gibi ücra bir dolap kapağında çarmıha gerilmiş beyaz boyalı ata ne dersiniz peki? ya sinemada oturduğunuz koltuğun altında ayağınız dokunduğu şeye? aşınmış kalemlere, zarif çatallara, küçük şişko radyolara, kutu kutu kravatlara ve küvetin kenarındaki köpüklere ne dersiniz? evet, bunlar otistik ruh ile deneyimlenen dünya arasındaki bağı oluşturan şeylerdir, uçurtma ipleriyle, zeytinyağı tenekeleriyle kasık kıllarıyla doldurulmuş kadife kalplerdir. tüm bu nesneleri sahiden de gizemli ışıklarıyla birlikte gözler önüne sermek ise..işte gökteki ayın amacı da budur."
31.03.2014

isviçreli bilim adamları ve kırk küsür eleştirmen demiş ki "... perhaps [the] greatest book from robbins". ben bu kadar iddialı konuşmayacağım çünkü another roadside attraction ve still life with woodpecker'a haksızlık etmekten korkuyorum ama yine de taşaklarını paraşüt niyetine kullanıp dünyaya düşen ve kadınları baştan çıkartan bir tanuki ile başlayan hikayenin kötü olmasını kimse beklemezdi. en iyi kitabı mı? belki evet, belki hayır ama kesin olan bir şey varsa tom amca bu kez hayal gücünü şöyle bir tutup havaya fırlatmış ve yere düşmesini beklemeden bir sigara yakarak olay yerinden uzaklaşmış. camel paketinden hayatın anlamını çıkartan birisinden bahsediyoruz yani; yapar yapar ve nitekim gavur yapmış...
03.03.2014

Az önce bitirdim kitabı roman değil anlatı türünde bir kitap. Fernando Pessoa öldükten sonra sandığından binlerce el yazması çıktı bu kitapta öyle oluşturuldu. Kopukluklar var doğru olmayan bir eser yarattılar pessoa'dan sonra bu bile güzel