E-Dergi

Başlarda bu kitabı çok sevmiş olsam da bi yerden sonra sıkılıp bırakmıştım. Benzer olayların sürekli tekrar etmesi ve 1-2 kelimeyle anlatılabilecek olayların 4-5 kelimeyle hatta başka cümlelerle tekrar tekrar anlatılması sıkılma nedenlerimden. Özüne sadık kalarak sadeleştirilmiş olsa daha güzel olurdu sanki. Ya benim tahammülsüzlüğümden ya da gerçekten uzatılmış olmasından bilmiyorum ama zor bitirdiğim kitaplardan biri oldu benim için.

90 sayfalık kitap ooo hemen bitiririm ben bunu deyip dünüp dönüp başa sararak okuduğum kitap.Öyle hızlı okunup hemen bitirilen kitaplardan değil.Hele bazı bölümleri tekrar tekrar okudum.ilk bölüm zaten beyin yakan bir hikayeden oluşuyor.Birbirinin devamı şeklinde olmasa da tüm bölümler birbiriyle alakalı. Değişen hayat şartları, şartlara uyum sağlamak zorundan bırak bir toplum ve insanların kukla misali yönlendirildiği çıkmaz bi sokak hikayesi... Ya da daha fazlası. Bir kaç kere daha okunulması gereken bir kitap... Okudukça daha çok ders, dert çıkarılacaktır eminim.

İnsanın içine işleyen sıcak bi hikayeydi. Çoğu duyguyu bizzat yaşadım. Mesela babasının parkta düşüşünü ve ona kimsenin yardım etmemesi üzerine nasıl ağladığı okuduğumda içim çok burkuldu. Sanki onu ben yaşamışım gibi... Ya da arabayla geçerken bir yere gelince babasının saygıdan arabayı yavaşlatması... Hem de her seferinde... Çünkü bir zamanlar çok iyi,çok yardımsever, merhametli insanlar varmış orada. Ve merhametli çocuklar görmek... Köydeki sıcak dostluklar, akrabalıklar... Kısacası güzel kitaptı.

Yazarın belli bir tarzı var ve bu kitaplarında hissediliyor. Mesela her kitabında bilgi verici şeyler var ve insana araştırma duygusu aşılıyor. Ama kitaplarında sevemediğim beni rahatsız eden şeyler oldu. Sanki yabancı bir yazarın kitabını okuyormuşum gibi hissettim. Kendi kültürümüze ait şeylerden çok başka kültürleri, dinleri, ülkeleri övüp bize ait şeyleri biraz küçümsermiş gibi geldi. Serenad da yahudiler, huzursuzluk da ezidiler ön plana çıkıyor. Bize onların da iyi yönleri olduğu gösteriliyor. Ama bence bir tarafı iyi göstermek için illaki diğer tarafı kötülemek gerekmiyor.Yani kısacası kitaptaki olaylardan çok yan olaylara takılıp kaldı aklım ve hikayenin içine giremedim,sevemedim.

Bu kitabı Kafes'le kıyaslamadan yorum yapmak çok zor gerçekten. Kurgusu orijinal ve gizemli. Ama o kadar çok şey hava da kalıyor ki... Tamam nasıl ve neden sorusunu sormak yok eyvallah da ne oldu şimdi sorusunu sorabiliriz ama buna da cevap yok. Açıkçası biraz hayal kırıklığı oldu benim için. Dayanamayıp Kafes kitabının ne kadar güzel olduğunu, onun yanında bu kitabın ne kadar sönük kaldığını söylemek zorundayım. Bu kitabı okumasaydım ne kaybederdim? Sadece merak ederdim sanırım. Bu kitap da Kafes kitabı gibi mi acaba diye. Olsun Josh Malerman bir kitap daha yazarsa büyük ihtimal yine aynı merakla yazdığı kitabı okurum... Kafes, güzel kitapsın azizim.