Toplam yorum: 3.083.740
Bu ayki yorum: 3.422

E-Dergi

FUNdaima Tarafından Yapılan Yorumlar

25.08.2021

İmge Kitabevi’nden ilk baskısını Ocak 1994’te yapan, benim okuduğum üçüncü baskısını Haziran 2016’da yapan kitap 406 sayfa.
Kitap 3 bölümden oluşuyor. İlk kısımda bilim anlayışları, realist bilim felsefesi, konvansiyonalizm çeşitleri anlatılmış. İkinci kısımda sosyal teorideki bilimsel yaklaşımlar, sosyoloji ve pozitivizm, marx ve realizm, yapı ve yapısalcılık anlatılmış. Üçüncü kısımda anlam ve ideoloji, sosyal eylemin açıklanması ve anlaşılması, şeyleşme ve realizm, değerler, teori ve realite anlatılmış. Kitap sonsözle tamamlanmış.
Kitap aslında eşimindi, okumam için tavsiye edince tabii ki hemen okudum.
Kitap bir sosyolog ve bir felsefeci tarafından yazılmış ve sosyal yaşamda bilimsel incelemenin nasıl yapılacağına dair kafa yorulmuş. Sosyolojiye dayalı alt yapısı olmayanlara kitabı tavsiye etmem. Sosyal yaşama ve sosyal formasyonlara ilişkin nesnel bir bilim karakteri arayışında olanların kesinlikle okuması gereken bir kitap.
24.08.2021

Paradigma Akademi’den Eylül 2016’da ilk baskısını yapan kitap 576 sayfa.
Kitap 20 bölümden oluşuyor. Yöntemden ekonomiye, yoksulluktan iktidara, küreselleşmeden sosyal değişmeye, yaşam kalitesinden suça kadar birçok olguyu ve olayı konu edinmiş.
Sosyolojiye başlayacaklar veya sosyolojiye ilgi duyanlar için güzel bir kaynak. Konu çeşitliliği açısından da güzel bir çalışma olmuş, ben de sıkılmadan okudum.
26.07.2021

Kitaptaki bölümler: Sunuş, Günümüzde Genç Olmak: Anlam ve Anlamsızlık, Oğlan Çocuklarının Çağdaş Yazgısına Dair, Kızların Çağdaş Yazgısı Hakkında. Yazar kitapta sıklıkla filozofun görevinin gençliği yoldan çıkarmak olduğunu vurguluyor.

Bahsedilen gençlik ve gençliği yoldan çıkarmaya yönelik çağrısı sadece biyolojik yaşı genç olanlara değil, kendini her daim genç hissedenlere. Yazar insanlık tarihi boyunca adı hep silinmeye çalışılan kızları sahneye çağırır. Yetişkinlere karşı gençlerin ve yaşlıların ittifakını oluşturacak geniş bir gösteri örgütlemesini salık verir.

Yazar, çağdaş toplumun kız ve oğlanları kalıplar altında yaşamaya zorladığını söyler: Ya günü kurtarmak için, anlık yaşayacak ya da düzene boyun eğip hızla yer edinmeye çalışacak. Kadınların çocukluğunu yaşayamadığını ve erkeklerin büyüyemediğini; bu sebeple ideasız yaşayıp, yoldan çıkıp, rotayı terk edip, geleneklere baş kaldırmak gerektiğini söyler.
24.07.2021

Kitabın içeriği gayet doyurucu: İnsülinin vücutta nerede üretildiği, metabolik etkileri, nasıl teşhiş edildiği, belirtileri, insülinle ilişkili hastalıklar, obezite, insülin direncinin moleküler düzeydeki oluşumu, tedavisi, egzersiz, insülin direncini azaltan ilaçlar, düzeltmek için yapılması gerekenler, egzersizden fayda almak için yapılması gerekenler, uyku apnesi, kilo vermede dikkat edilmesi gereken ipuçları, insülin direnci olanların kilo verememesinin nedenleri, çorba tarifleri, sebze yemeği tarifleri, salata tarifleri, glisemik indeksi düşük gıdalarla yapılan tarifler, az kalorili tarifler, bazal metabolizmayı artıran içecekler ve kaynakça.

Lafı dolandırmadan ve direkt amaca yönelik yazılmış olmasından dolayı kitabı bir çırpıda okudum, bilip unuttuğum ve bilmeme rağmen uygulamadığım noktaları görmem açısından benim için uyarıcı ve motive edici nitelikte bir okuma oldu. Sıra bende, okuduklarımı ve bildiklerimi uygulayınca bu kitaplara hak ettiği değeri vermiş olacağım.
22.07.2021

Kitapta ülkemizdeki bazı linç örneklerini okurken kanınız donacak; ancak yazarın amacı zaten bu: “Linç denen barbarlığın olağanüstü dehşetine dikkat çekmek.” Eğer ülkemizde yerleşik linç kültürüne yönelik “hafıza kaybı”nız varsa, kitabı okumanız yaşanan şiddet olaylarını hatırlamanızda faydalı olacaktır; bir daha unutmamak için, utanmak için, düşünmek için, at gözlüğünü çıkarmak için…
Nazi Almanyası ile ilgili kıyaslamaları okurken de kitabın tamamında da emin olacağınız en önemli tespitlerden biri şu oluyor: “Şiddet, daha çok şiddet, iktidarsızlık korkusunun ilacıdır.”
Linç kültürü gelişmiş olmakla doğrudan bağlantılıdır, buradaki korelasyonu kurmakta kimse zorlanmaz sanırım; çünkü “Linç ve linç tehdidi, hukuksal düzeyde suç olmaktan öte, medeniyet kaybıdır.”.
Yakın tarihi merak eden, linçin sistematiğiyle ilgili güzel bir sosyolojik araştırma-inceleme kitabı okumak isteyen herkese bu kitabı tavsiye ediyorum.