İlk baskısını 2017’de, benim okuduğum beşinci baskısını 2021’de Heretik Yayıncılık’tan yapan bu kitap 120 sayfa.
Kitapta Bedenetto Vecchi’nin yazdığı giriş kısmı ve daha sonraki kimlik bölümünde ise yine kendisi tarafından Zygmunt Bauman ile gerçekleştirilmiş söyleşiler var.
Kitapta kimlik, ötekilik, coğrafya, aidiyet, siyaset, önyargılar, korkularımız, küreselleşme, tüketim toplumu, oralı olmak ya da olmamak konuları kendisi de sürgün olan, ötekileştirilen, çoklu bir kimliğe sahip olan Bauman tarafından tecrübelerinden de yola çıkarak çok iyi anlatılmış.
“Akışkan dünyamızda kendimizi hayat boyu hatta hayat boyu olmasa bile uzunca bir süre tek bir kimliğe” adamamız gerektiğini düşünenlerin, yedisinde neyse yetmişinde de o olacağını iddia edenlerin, değişimi inkâr edenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan. Kendilik yolumda bana da ışık tuttu, sosyolojiye nasıl aşık olmayayım?”