Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

FUNdaima Tarafından Yapılan Yorumlar

10.11.2021

İlk baskısını 2018’de Ayrıntı Yayınları’ndan yapan bu kitap 112 sayfa. Kitabın yazarı aynı zamanda senarist ve şarkı yazarı.
Kitapta yazarın “Tutsaklık Hali” adlı dört bölümlük uzun öyküsü dışında, kitaba adını veren “Yeni Tabular ve Diğer Yetkisiz Öneriler” makalesi, “Kırk Yıllık Cehennem Neden Gerekli?” makalesi ve Terry Bisson’la yaptığı “Profesyonel’in Pro’su” isimli söyleşisi yer alıyor.
“Tutsaklık Hali” özelleştirilmiş hapishane temalı bir siberpunk öykü. Diğer iki makalede güzel bir hayal gücü ve ilgi çekici fikirler buluyorsunuz. Tabuların davranış değişikliği oluşturmak için tasarlanmış psikolojik mekanizmalar olduğunu söyleyen yazar, faziletlerin toplumda yaygınlaşıp kök salması için tabulaştırılmasını gerekliliğini söylüyor.
09.11.2021

İlk baskısını 1993’te, benim okuduğum yedinci baskısını 2010’da Yapı Kredi Yayınları’ndan yapan bu kitap 64 sayfa.
Kitapta önsöz, 6 bölüm ve kitap sonunda ressam René Magritte'in yazdığı 2 mektup var.
Ressam René Magritte tarafından hazırlanan bir seri tablodan biri olan ve 1928-1929'de hazırlanan İmgelerin İhaneti resminin tablosunun pipo imgesinin altında “Ceci n’est pas une pipe” yazıyor (Fransızcadan Türkçeye çevirisi: Bu bir pipo değildir.). Bu resmin Foucault tarafından yorumlanışını okuyacağınız kitap, gördüklerimizin aslında göründüklerinden başka şeyler olabileceğini gösterip, anlatıp, yorumluyor.
Kitabın arka kapağında yazan “Gördüğümüz, gördüğümüz müdür? Bu bir pipodur. Mudur?” sorusuna aslında kitabı okumadan önce cevap verip kitabı okudukça doğru cevabı verdiğimi görmenin mutluluğuyla kitabı keyifle okudum.
09.11.2021

İlk baskısını 2019’da, benim okuduğum beşinci baskısını 2021’de Profil Kitap’tan yapan bu kitap 215 sayfa.

Kitapta giriş, son söz, katkıda bulunanlar dışında 8 bölüm var. 2 bölüm Foucault’a ait.

Kitap beni öyle etkiledi ki, içime doğru yepyeni kapılar açıldı. İçgörü kazandıran bu kitabı dikkatle ve sindirerek okumak gerek.

Foucault’un 1982’de Vermont Üniversitesi’nde “Kendini Biçimlendirme Teknikleri” seminerinin kısmen kayda geçirilmesiyle oluşan kitapta Foucault’un ““kendi”nin başlangıçta ve sonda aynı olmadığı”, “dönüşlü/dönüşümlü özne” felsefesinden kendine eğilmenin aslında ne olduğu ve ne olmadığına dair düşünceleriyle “kendilik”le ilgili harika bir yol çiziliyor.
09.11.2021

İlk baskısını 2017’de, benim okuduğum beşinci baskısını 2021’de Heretik Yayıncılık’tan yapan bu kitap 120 sayfa.



Kitapta Bedenetto Vecchi’nin yazdığı giriş kısmı ve daha sonraki kimlik bölümünde ise yine kendisi tarafından Zygmunt Bauman ile gerçekleştirilmiş söyleşiler var.



Kitapta kimlik, ötekilik, coğrafya, aidiyet, siyaset, önyargılar, korkularımız, küreselleşme, tüketim toplumu, oralı olmak ya da olmamak konuları kendisi de sürgün olan, ötekileştirilen, çoklu bir kimliğe sahip olan Bauman tarafından tecrübelerinden de yola çıkarak çok iyi anlatılmış.



“Akışkan dünyamızda kendimizi hayat boyu hatta hayat boyu olmasa bile uzunca bir süre tek bir kimliğe” adamamız gerektiğini düşünenlerin, yedisinde neyse yetmişinde de o olacağını iddia edenlerin, değişimi inkâr edenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.



Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan. Kendilik yolumda bana da ışık tuttu, sosyolojiye nasıl aşık olmayayım?”

09.11.2021

İkinci baskısı 2017’de Net Kitap Yayıncılık’tan çıkan bu kitap 128 sayfa.

Kitapta giriş ve sonuç kısımları dışında üç kısım var. İlk bölümde makro ve mikro sosyoloji ayırımı, ikinci bölümde sembolik etkileşim teorisi ve kurucuları, üçüncü bölümde ise sembolik etkileşimcilerin teorik ve metodolojik yaklaşımları konu edilmiş.

Aslında 1990 senesinde yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu kitap, sosyoloji literatürüne çok güzel bir katkı sunmuş.

Sosyolojiye meraklı herkesin rahatlıkla okuyup anlayabileceği bu kitap, kütüphanemde güzel bir boşluğu doldurdu.