E-Dergi

dolaşık ve çapraşık bir anlatımla zengin anlatımın sık sık karıştırıldığı ve dil zevki diye ortaya bir bulamaçın boca edildiği günümüz edebiyatında ethem baran sahici bir dil ustası. o dile aşina olmak ve tek bir kitabıyla yetinmemek, giderek bu dile daha çok vakıf olmanızı aynı zamanda da o eşsiz lezzeti almanızı sağlıyor. çocukların ruh dünyasını anlatmaktaki başarısını, bu eserde yaşı geçmiş insanlar üzerinde de aynı harikuladelikte gösteriyor. başlıca bir kurgusu yok öykülerin, sadece bir fotoğrafın donup kaldığı anı anlatıyor öykülerinde baran lakin o fotoğrafın altını eşeleye eşeleye nice hazineler devşiriyor. o donup kalan anın donmadan önceki canlılığını anlamamız için donukluğun üzerine bir kat cila çekiyor. üstkurmacanın hakim olduğu ve tekniğin de barizleştiği bu kitap, klişe olacak ama bir 'köşetaşı' niteliğinde.

Ethem Baran, benim yeni öykücüm. Yazarın okuduğum ikinci kitabı olan Bozkırın Uzak Bahçeleri, şahane öyküler barındıran bir kitap. Anlatım becerisi son derece yüksek, bilinçakışıyla ve içsel monologlarla beslenen bu kitapta; hepimizin her gün yaşadığı anları parçalara bölerek ve o böldüğü parçalardan yeni bir terkib oluşturarak insana nufüz eden öyküler var. Toplam 12 öykünün yer aldığı kitapta; "Tuğla Ocağı", "Kuşları Yolunan Gökyüzü", "Yolum Düştü", "Yarım Saat İhtiyaç Molası" ve "Yaş Kiremitten Su Damlar" isimli öyküler ise hassaten güzel. Not: Ethem Baran harika güvercin öyküleri yazıyor. İkinci Not: Bu kitabı Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı'nın hemen ardından okumanız sizin lehinize olacaktır zira iki kitap arasında bağlar mevcut.

Cengizhan Konuş, entelektüel müktesebatını bu kitabıyla gösteriyor. Türk şiirine son derece hakim olduğu ayan beyan görülüyor. Edip Cansever'den tutunuz Ece Ayhan'a kadar Ergin Günçe'den tutunuz Necat Çavuş'a kadar, Kemal Özer'den tutunuz Süreyya Berfe'ye kadar uzanan oylumlu bir şiiri var. Aragon'un imgeleri, Fransız sembolistlerinin çağrışımları, Alman romantiklerinin şiirsel zenginliği; hepsi hepsi bu kitapta. O kadar çok alt metne sahip bir şiir yazmış ki Konuş, yani insan hayret ediyor. Türk şiirinin geleceğini siz de görüyorsunuz değil mi sayın okuyucu? Derinliği, felsefi çağrışımları, tasavvufi damarı ve halk şiirinin olanca imkanlarını kullanan şair, şiirimizin akıbeti hakkında çok şey söylüyor. Şiirimizin akıbeti...

Uzun zamandır öykü okuyan, öykü üzerine düşünmeye çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim ki, Selim İleri Türk edebiyatında öncülü ve ardılı olmayan bir öykü dünyası kurmuş. Elbette etkilendiği, izlerini taşıdığı yazarlar ve yöneldiği bir istikamet vardır ancak bu onun özgünlüğüne dair söyleyeceklerimizi değiştirmez. O kadar cins bir yazar ve öykücü ki, çalışmanın ve disiplinin üzerine duyarlıklı bir kalp ile yazarlık yeteneği gelince dünyada her ülkede her yazarla boy ölçüşebilecek bir niteliğe erişmiş.

süleyman unutmaz, yeni hecenin güçlü isimlerinden. kurduğu dil, bireysellikten ve şahsi sorunlardan toplumsallığa uzanan şiiri son dönem türk şiirimizde fevkalade bir irtifaı işaret ediyor. dikkatle takip ediyoruz. türk şiirini süleyman unutmaz gibi evine kapanıp şiirini yazan şairler kurtaracak(şarin böyle bir iddia taşımadığını iddia etmesem de). öyle veya böyle, bir şekilde, reklam yüzü olan şairler değil! şiirini saf bir şair olarak mı yazıyor bilemem ama şiiri caka satma, poz kesme, artistik laf söyleme ucuzluğuna düşürmüyor. tebrikler...