Toplam yorum: 3.086.114
Bu ayki yorum: 5.801

E-Dergi

başak yaylacık Tarafından Yapılan Yorumlar

19.04.2017

Yorumlara aldanmanın bizi ne kadar yanılttığını bir kere daha bu kitap vesilesiyle gördüm -kendi yorumum da buna dahildir- Öykü ile haşır neşir olanlar ve yerli/yabancı klasik öykücüleri, modernistleri, postmodernistleri okuyanlar çok rahat şunu söyleyebilir zannındayım-sadece zan-: hem kurgusal olarak hem de üslup olarak ayırıcı bir vasfı bulunmayan bu kitap sadece tematik olarak işaret ettiği şeyler vesilesi ile okunmaya devam ediyor. Kişisel olarak öykü dünyanızı zenginleştirmek istiyorsanız, ki bu kitabın zengileştirmekten uzak olduğu fikrine sahibim, Mine Söğüt'ün bu öyküleri size o zenginliği temin edebilecek düzeyde değiller.
19.04.2017

Kitap İçin serisi ile tanıdığım Selçuk Altun'un bu romanı zihnimdeki Selçuk Altun profilini doğru bir yere oturttuğumu gösterdi. Bu adamın hayatı kitaptan başa bir şey değil :) Bibliyofil demek iktifa etmiyor Selçuk Altun için, bambaşka bir şey ile tavsif etmeliyiz. Böyle bir zamanda, modernizmin her tarafı tahakkümü altına aldığı bir çağda yani zaman mefhumunun darmadağın olduğu ve insanların kitap okumak için vakit bulmakta git gide zorlandığı bir dönemde, üst düzey bir yönetici olmasına rağmen okuma performası karşısında öncelikle saygı duyuyorum. Her ne kadar okuma dediğimiz eylem, artık bir fetişe dönüşüp hakikate uzanan yolda bir vesile olmak pozisyonunu yitirip bizzat kendisine bir anlam atfedilse de Selçuk Altun'un yerini ve konumunu bundan ayrı görüyorum. Endülüslü Cahız'ı hatırlatıyor bana Selçuk Altun, hani şu kütüphanesinin altında kalıp dar-ı bekaya intikal eden zat-ı muhterem.
19.04.2017

Üstadın okuduğum ikinci kitabı oldu Forsa Halil. Dil ve üslubu bile okumak için başlı başına bir sebep. Polisiye olması hasebiyle belki kurgusal olarak zayıflıklar bulabilirsiniz fakat 16.yy İstanbul'una ve gündelik hayata dair önemli işaretler veren bu roman bana İhsan Oktay Anar'ın dünyasında da önemli bir yer tuttuğu fikrini uyandırdı. Reşad Ekrem'in bütün kitaplarını iki üç yıla yayarak okumayı düşünüyorum, bakalım muvaffak olabilecek miyim?
19.04.2017

Nermin Tenekeci, dil işçiliği üzerine inşa etmiş öykülerini ve bunda da epey başarılı olmuş. Kurguya/olaya dayanmayan ancak havada kalmayan öyküler, işaret ettiği/önerdiği şeyleri hoyratça göstere göstere değil de sezdirerek bir atmosfer kuruyor. Son dönem Türk öykücülerinin arasında adını üst sıralara yazmak gerek.
28.02.2017

Rumeliden göçün anlatıldığı hikaye için bile okunmaya değer. Berber Tufan'ın "olsun" demeleri ise, insanın kalbine saplanıyor. Tevekkülle karışık hüznün dışavurumu, ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Bir insan dedesini ne kadar sevebilirse o kadar sevenlerin hikayesi de bu kitapta. Modernleşmenin, apartmanların ve insanın sahneden çekilmesinin hikayeleri... Umduğumdan fazlasını buldum bu kitapta.