“... bu kitap, bir lokma ekmek için kötü işi şartları içinde zehir gibi bir hayatı yaşayanlardan derlenmiş malzemeyle meydana gelmiştir.”
Daha ne desin Orhan Kemal? Daha nasıl açıklanabilir bir eser?!
•
İflahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali.
Adana’nın Ç. köyünden Çukurova’nın ‘bereketli topraklarına’ emek ve ekmek için gelen üç arkadaş. Ne farklı bir kasaba ne de farklı bir şehir görmüş üç arkadaş onlar.
•
Çalışacak, alın teri dökecek ve köylerine dönecekler. Sözde. Öyleydi ufacık dünyalarındaki düşleri.
Peki şehir neler planlıyor onlar için? Göz ardı edemez mi sizce bu üç arkadaşın düşlerini?
•
Bu denli yalın, bu denli bizden, bu denli içimizden yazmayı nasıl başarıyor Orhan Kemal bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var ki ‘emekçi’ onun kaleminde her anıyla vücut buluyor. Toplum onun kaleminde ‘yüz kızartıcı’ her tavrıyla ben buradayım diyor.
•
Türk Edebiyatının ‘nadide’ eserine hazır mı yürekleriniz? Buyurun.