E-Dergi

Tarihimizin önemli şairlerinden birini yine önemli bir başka kalemin elinden okuma düşüncesi bile insanı heyecanlandırmaması mümkün değil. Satır aralarında Akif'in hayatı ile ilgili küçük bilgiler barındıran bu eseri okumakla pişman olmayacaksınız.

Yazar, Çanakkale Savaşı'nın öncesi ve sonrası ile ilgili gün yüzüne çıkmamış, ender veya unuttuğumuz bilgileri paylaşıp bizlere tekrar hatırlatsa da genel anlamda diğer Çanakkale kitaplarından sıyırılamamış maalesef. Bu da kitaba olan ilginizi kimi zamanlar aşağı çekiyor ne yazık ki. Ancak yine de herkesin mutlaka farklı bir şeyler öğreneceği bu kitabı elinize fırsat geçtiğinde geri çevirmeyin. Yoksa "Alçıtepe Köyü her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü ziyaretçilere 3 bin kişilik pilav ikram eder" gibi güncel bilgilerden de mahrum kalabilirsiniz.

"Dönemin gazetecisi olan İsmail Habib, yaptığı haberler ve görüşleriyle Mustafa Kemal''in dikkatini çeker ve Gazi Paşa gittiği pek çok yerde kendisine eşlik etmesini ister. Böylece Mustafa Kemal ile oldukça fazla vakit geçiren yazar, Atatürk''ün ölümü üzerine bu anılarını toparlayıp ölümsüzleştirir. Bu açıdan bakıldığında edebi açıdan olmasa da tarihi açıdan oldukça fazla bir öneme sahip olan bu kitabı umarım okursunuz da bana şu cümlenin yorumunu yaparsınız: "(Sayfa 38)(Konya gezisinde Mevlevihane ziyaretinde) Atatürk: Ben onun ne liberal kafalı bir şair olduğunu bildiğim için huzuruna kupkuru girilmez dedim, birkaç kadeh çekip de girdim "

İnsan analizlerinde bir uzman olduğunu bildiğimiz yazar bu kez de bir başka ulusun vatandaşlarını, Fransızları gözlemleyip bizlere aktarmak istemiş. Bu gözlemlerinin yanında da günümüzün de hastalığı sayabileceğimiz kumar bağımlılığından bahsetmiş. Okunması oldukça rahat olan kitaptan bir alıntı: "Bir Fransız''da doğuştan gelen bir cana yakınlık ve incelik çok ender görülebilir. Eğer cana yakın ve ince görünüyorsa kesinlikle bir çıkarı vardır ve onun bu görünümü kesinlikle üzerinde ödünç alınmış gibi durur."

Ağustos 20102'da okumama rağmen hala buruk bir memnunlukla hatırladığım bu harika kitap şimdi okulumuzda öğrencilere okutuluyor. Bir iç savaş ortamında dostluğun aslında ne yüce bir kavram olduğunu, Doğu insanının saf, temiz kalbini anlatan bu kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.

"Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur: karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar."