E-Dergi

jonathan için iki seçenek vardı. Hayallerinin peşinden gitmek-living- ya da sadece ona sunlanı yaşamak-ston- . Hayat seçimlerden ibaretti ve biz çoğu zaman tutktularımızın peşinden gitmeyi bir seçenek olarak görmesek de Jonathan görmüş ve başarmıştı işte.

Gerçekten önemli olan neydi? Sahip olduğumuz eşyalar mı yoksa aslında sahip olduğumuz ama kapitalizmin çetrefilli yollarından asla göstermeye fırsat bulamadığımız ruhanı gerçek benlik mi? Kitabın bütünü işte bu soruları getiriyordu insanın aklına. Onlar, aborjinler gerçek insanlardı çünkü gerçeklik basit fakat bir o kadar değerli duyguların sizi sürüklediği yerdeydi. Bir çift yüreğin birbirine doyunduğu yerde...

Gülse Birsel'in ilk kitabında bulduğum eğlenceli ve sürükleyici tadı bu kitapta da buldum. Gülse Birsel günlük yaşamın monoton eylemlerindeki mizahi tarafı yakalayıp okuyucuya sunmayı çok iyi biliyor. Eğlenceli bir şeyler okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum.

Okunabilecek en eğlenceli klasiklerden. Kitapda pembe dizilerin sürükleyiciliği hakim. Bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap. Kitabı okurken tasfir edilen sahneler gözünüzün önüne geliyor adeta. bu nedenledir ki kitabı okuduktan çok sonra filmini izlememe rağmen filmdeki mekansal ayrıntıları dahi daha önceden görmüşüm izlenimine kapılmıştım.

Türkiye'de ki modernleşme gerilimi kitapta bir çok simgesel anlatım ile vutgulanmıştır. Buna karşılık modernleşen Türkiye'yi temsil eden Neriman'ın abartılı bir şekilde batı kültürüne özenmesi kitap boyunca ayıplanır ve Neriman!ın bu davranışları kendini bilmezlik olarak yorumlanır nitekim Neriman'ın özüne dönmesi babası tarafından da sessiz bir sabır ile beklenir. Kitabın son sayfalarında karakterler arasında yer alan konuşmalar , sosyolojik bir içerik taşır. Neriman'ın yaptığı hataların farkına vardığı böllüm ise kitabın varmak istediği noktayı sosyolojik olarak da iyice vurguladığı kısımdır.