Toplam yorum: 3.084.205
Bu ayki yorum: 3.887

E-Dergi

nsaylan Tarafından Yapılan Yorumlar

14.05.2014

Uluslararası bestseller olan böyle bir kitabın bu kadar boş olması beni hayal kırıklığına uğrattı. İngilizce çeviri olması anlaşılmayı bazı bölümlerde zorlaştırıyor. Eski bilgilerimi hatırlatmaktan ve kutu içinde yazılı güzel özlü sözlerden başka bir katkısı olmadı. Vakit ve para kaybı olduğunu değerlendiriyorum.
06.10.2013

Kitabın başlarında Kore harbi'nin nasıl vuku bulduğu adım adım anlatılmış. Asıl konu olan psikolojik savaştan ise az bahsedilmiş. Irak savaşı için ise her ikisi de bahsedilmemiş denecek kadar az olmuş. Sonuç bölümünde bile Kore harbinden bahsedilirken psikolojik savaş bölümü çok kısa kesilmiş. Madem ki Irak savaşı hali hazırda son savaş, bence özellikle psikolojik savaş bölümü daha ayrıntılı bahsedilmeliydi.
Ayrıca bu kadar bilgi sahibi olan yazar sayın Nurettin bey'den Kore ile ilgili bir kitap bekliyorum.
12.09.2010

Resmi adı American Military Mission to Armenia olan 15 asker 31 sivil toplam 46 kişilik Harbord heyeti bir aylık süre zarfında, deniz, demir ve kara yoluyla, Adana, Tarsus, Mersin, Mardin, Diyarbakır, Harput, Malatya, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Erivan, Tiflis, Bakü ve Batum'u gezmişlerdir. Heyetin adından da anlaşılacağı üzere kurulması kararlaştırılmış Ermenistan devleti için yerinde tetkik yapmaya gelen heyet üyeleri, Amerika'nın Ön Asya'da takip edeceği politikanın esasları hakkında da devletlerine bilgi verecek ve tavsiyelerde bulunacaktır.


Amerikan mandası üzerinde milli mücadele liderleri arasında ki görüş ayrılıkları bir nebze olsun kitapta anlatılmıştır. O dönemin sözü dinlenir düşünürlerinin kurduğu Wilson Prensipleri Cemiyeti Amerikan mandası fikrini destekleyen gruptu. Grup general İstanbul'a geldiğinde kendisiyle görüşmüş ve generalin ön yargılarını yıkmada etkili olmuştur. Heyetin ikinci büyük görüşmesi Mustafa Kemal ile Sivas’ta olmuş, ardından Erzurum’da Kazım Karabekir ile düşünceleri kemale ermiştir. Yazarın kitabına "Denilebilir ki, yüz yılımızda hiç bir gizli konuşma, 20-22 Eylül 1919 arasında Sivas'ta, bir tarafta Mustafa Kemal (Atatürk) ve Hüseyin Rauf (Orbay) ile, öte tarafta Amerikan generali James G. Harbord arasındaki mahrem (gizli) mülakat kadar olayların akışını değiştirmemiştir." İle yaptığı çarpıcı giriş cümlesi kitabın bir bölümünü oluşturan bu görüşme heyet üzerinde etkin olmuştur. Yazar bununla da kalmamış satır aralarında kitabın yazıldığı dönemdeki Kıbrıs ambargosuna karşı 1919'daki kadar bile tepki gösterilmediğinden yakınmıştır. Sayfalar arasında tarihi ispatlamak istercesine birkaç orijinal belge ve resimlere de yer vermiştir. Bunların yanında hain ve kahraman Türkler ile icraatları da gözler önüne aşikar olarak serilmektedir. Damat Ferit Paşa sözde Ermeni katliamını destekleyici sözler söylerken Papa İftim Erenerol ise böyle bir şeyin kesinlikle olmadığını açıkça haykırmıştır.


Türklerin haksız ve suçlu olduğu yönünde beyni yıkanmış olarak gelen General, hakikati öğrenmiş ve diğer insanlara da duyurmak üzere geriye dönmüştür. Kitap içinde General Harbord'un ağzından raporunda yer verdiği orijinal tespitlere de rastlamak mümkündür. İnternette de bulunan bu raporda; bütün yakın ve orta doğuda en sağlam ve güvenilir müttefikin Türkiye olabileceği, manda rejiminin kabulü için Ermenistan'ın Türkiye'den ayrı düşünülemeyeceği, Ermenilerin hayallerine rağmen Türkiye sınırları içinde bir Ermenistan devleti kurulamayacağı, Amerika'nın manda yönetiminde başarılı olamayacağı gibi ifadeler satır aralarında rastlayabilmektesiniz. Böylece General Harbord kendisine telkin edilen fikirlerle hareket etmemiş, gerçekçi olduğunu ispatlamış; ilk defa Türk toprakları üzerinde müstakil bir Ermenistan kurulamayacağını da ifade etmiştir.
Heyet, manda görevi için bir nesile ihtiyaç duyulduğunu, ülkedeki en iyi elemanların bu manda ülkeye getirilmesi gerektiğini ve diğer ülke vatandaşlarının da başkalarına iyilik yapma isteğinin bulunması gerektiğini vurgulayarak böyle bir görevin alınamayacağını raporunda belirtmiştir. Manda altına alınmada ordu ve donanmanın karşılaşacağı problemlere bakıldığında bunların bugün Irak ve Afganistan’da karşılaştıklarının aynısı olduğu görülmektedir. Demek ki Amerika ders almamıştır ya da farklı menfaatler onu bu duruma getirmiştir.

Generalin gerçekleri lanse ettiği rapor gerçekleri görmesini sağladığı kişilerden birisi de Amerika eski başkanlarından Herbert Hoover’dir. Ortaya konan rakamlara bakarak “Beş senede bir milletin böylesine imhası asla mümkün değildir.” demiştir.
24.02.2010

Yazar, hakkında ciltlerce kitap yazılan "strateji üzerine", özetin özeti diyebileceğimiz tespitlerini bu eserde ortaya koymuştur. Kendi tanımıyla "Çeşitli disiplinlerden daha fazla yararlanarak yapılan politika" olarak bahsettiği strateji düşünüldüğünde, kitapta disiplinlerden askeri stratejiden daha ağırlıkla bahsedildiği göze batmaktadır. Bunun yanında dil ve kavramlar, insan düşüncesinin aşamaları ve kriz bölümlerine fazla yer ayırıdığını, bilimsel bilgi, bilimsel düşünce gibi kavramların uzun uzadıya açıklanmasının kitabın akışını olumsuz etkilediğini, bu konuların ya kitabın ilk sayfalarında ya da daha kısa değilmesinin uygun olacağını düşünüyorum.
Yazar, tecrübelerini de kattığı bölümlerde çarpıcı tespitlere de yer vermiştir. Sadece geçmişi iredeleyip ders çıkarmakla kalmamış, günümüzde strateji konusunda yapılanları da başarılı bir şekilde ortaya koyabilmiştir.
Stratejik düşünceye tarihi bakış bölümünde okuyucuyu geçmişe götürerek strateji konusunda ismi tarihe geçmiş kişilerle tanıştırmakta, onların ortaya koyduğu eser, fikir ve taktiklerden bahsederek okuyucuda merak uyandırmaktadır.
21.12.2009

"Bizim Atatürk" sayın Ahmet AKGÜL'ün gözünden farklı anlatılmış gerçekten. Aslında anlattıkları arasında Atatürk'ü bulmanın biraz güç olduğunu söylemek isterim. Seçilen konulara geçmeden evvel Atatürk ile giriş yapılmış, daha sonra anlatılmak istenen konu istendiği gibi anlatılmış. Bana biraz Atatürk arka planda kalmış gibi geldi. Kitapta siyonizm, yahudi aleyhtarlığı gibi konuların ön planda olması konuyu biraz Atatürk'ten biraz uzaklaştırmıştır diyebilirim. saygılar.