Toplam yorum: 3.086.114
Bu ayki yorum: 5.801

E-Dergi

ihsankurt Tarafından Yapılan Yorumlar

11.02.2008

Nahit Sırrı Örik’in bu eseri gezip gördüğü yerleri anlattığı orijinal bir eser. Yazarın 1930’ların Türkiye’sinde gezip gördüğü yerler, buralardaki tarihi eserlerin yanında yaşama tarzlarını, gelenek ve göreneklerini anlatması bakımından da ilgi çekici. Kitap döneminin siyah-beyaz bir fotoğrafını yansıtıyor da denebilir. Bu esere bakarak Türkiye’nin nereden nereye gelebildiğini de görebilmek mümkün. Edirne, Kayseri, Kırşehir, Kastamonu, Küçük Yozgat (Elmadağ), Gölbaşı, Bağlım, Çankırı, Haymana, Polatlı, Yozgat, Adapazarı, İzmit bu kitabın ağırlıklı konularını oluşturuyor. Adı geçen yerlerle ilgili tarihten canlı birer sahne görmek isteyenler bu kitaba yönelmelidirler.
07.02.2008

İlginç olduğu kadar yakın tarimimizin bir sayfasına ışık tutan, hacmi küçük ama önemi büyük bir eser.
İki ayrı kitabın bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş, döneminin olayları yaşayanlarının dilinden aktarılmış gerçek anılar.
Akıcı, roman tadında bir üslubu var.
05.02.2008

Kitap tam da adına uygun olarak Ermeni entrikalarında Ermeni yayın organlarının, Patrikhanenin, fırkaların Behbud Han Cevanşir'in öldürülmesindeki, perde arkasındaki açık ve gizli rollerini de ortaya koymaktadır.
Ermeni entrikalarında iftira kampanyasının en iyi şekilde işletildiği bir kez daha ortaya konuyor... Ayrıca davada konuşan şahitlerin nasıl yönlendirildiği, kurgulandığı da kitabın bütününde anlaşılmaktadır.
25.10.2007

Sadist Bir Teröristin İtirafları

Arkadaşlarının bazen “Arşak” bazen de “Torcom” dediği fakat Ermeni Komitesi tarafından kendisine verilen görevlere göre de takma isim alan Arşavir Şıracıyan’ın yazdığı bu kitap bir cinayetler serisini anlatmaktadır. Sadrazam Said Halim Paşa’nın yanında ittihatçı oldukları için Cemal Azmi ve Doktor Bahaeddin Şakir’in bir Ermeni terörist tarafından öldürülmesi açıkça itiraf edilmektedir. Hatta itiraftan öte zevk alarak yazıldığı hissedilmektedir. Dr. Bahaeddin Şakir ve Cemal Azmi’yi öldürdükten sonra tekrar cinayet yerine dönen terörist olayı yakından izler ve der ki “Cesetlerin üzerine eğilmiş hüngür hüngür ağlayan karılarına zerre kadar acımadım… İçimde pişmanlığın dahi kırıntısı olmadan kan içindeki ölülerinin başında haykıran, onlara isimleriyle seslenerek kelimeler fısıldayan bu kadınları seyrettim…”
Güzel bir Türkçe ile tercüme edilen eser gerçek bir ibret vesikasıdır.

Tarihte kim katil? Kim masum? Merak edenler teröristin bu itiraflarını okumalıdır.

Belgeyse işte belge!
17.10.2007

Bir dönemin (1918'ler) mücadele ve ihanetlerini bizzat yaşamış bir kalemden, Cevat Rifat Atilhan'dan anlatan bir eser. Zamanımız açısından da bir ibret vesikası. Kaybedilmekte olan toprakların son mücadelelerinin nasıl verildiğinin ilk ağızdan anlatılması...
Roman tadında ve üslubunda ama yaşanmış olaylar manzumesi.
Kitabın içindeki bazı dizgi hataları ve 3.hamur kağıda basılmış olması dikkate alınmaz ise başka diyecek birşey yok...