E-Dergi

Aylin.. Biraz inatçı, saygın, aklına koyduğunu yapan, maceracı , kendine has bir insanmış. Onu Ayşe Kulin sayesinde tanımış olmaktan çok memnun ve hazin sonunu öğrenmiş olmaktan da bir o kadar üzgünüm. Pek çok Türk kadınına güç verebilecek bir insanmış fakat maalesef aramızdan erken ayrılmış.
Füreyya'dan sonra kaleme alınmış en iyi biyografi. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

İç savaş ve aşk... Kitap'ta iki ayrı zaman diliminde iki ayrı hikaye anlatılıyor. Tuna'nın çocukluk ve gençlik anılarıyla, gerçek zamanda yaşadığı ve kesinlikle bir rüya olduğuna kendisini inandırdığı iç savaş günleri.
Kitabın iç savaşla ilgili bölümleri gereksiz
uzatmalarla bazen hızınızı yitirmenize yol açsa da ,Tuna'nın çocukluk aşkı Ada ile sürekli sizi zinde tutup, saf aşka ve saf insanlığa olan hasretinizi dindirebilecek derinlikte öğeler taşıyor.
Çok beğendim, tavsiye ediyorum..

Saatini, cüzdanını maddesel ne varsa üstündekileri çıkarıp ateşe attı... Sonra yürümeye başladı Avustralya çöllerinde. Yolda öğrendi aslında asıl yaşamın sinemaya gitmek veya saçını yaptırmak olmadığını .. Aylarca yürüdü.. öğrendi.. Daha duygusal, vahşi ortamdan çıkıp daha insancıl oldu..
Aborjinileri tanıtan, insanlığı öğreten, mucizeleri gösteren huzur verici bir kitap..

Serinin ilk kitabı. Seneler önce okuduğum hala hiç bir sayfasını unutmadığım bir kitap. Bir annenin bu kadar bencil ve egoist olabileceğini okumak çok etkileyici. Siz de sanki kitabı okurken kendinizi odanıza kilitlenmiş, boğulmuş gibi hissediyorsunuz, o kadar çok içine çekiyor, onlarla bir oluyorsunuz. Kitaptan en çok aklımda kalan annelerinin inci kolyesi ve onunla sinirli sinirli oynamasıydı. Hala inci kolyeleri olan ve onlarla oynayan insanlara ısınamıyorum... Kitabın ne kadar etkilediğini bilmem anlatabildim mi ?

Kitabın dili anlattıklarının ya da anlatmaya çalıştıklarının yanında o kadar sade kalıyor ki sonunda kitabı da öyle sanıp hızlıdan okudunuz mu bir anda kitap bitmiş oluyor ve siz hiç bir mesaj almamış olarak ortada kalıveriyorsunuz.

Konu kısaca şöyle: Özel insanlardan oluşan bir cemiyet doğu yolculukları düzenleyerek bir çeşit kendini arama bulma konusunda insanlara yardımcı oluyor. Ama cemiyetin katı kuralları ve insanlık doğasından gelen acımasızlık, suçlama, vefasızlıklar bu doğu yolculuklarında insanların kendi kaderlerini değiştirmesi ve kendilerini bulmaları açısından değişik bir kapı oluşturuyor. Leonardo Di Caprio'nun "The Beach" filminin değişik bir örneği gibi geldi bana. Çok etkileyici .. Kitabın sonundaki bir cümle çok hoşuma gitti. Kitap kahramanları her zaman yazarlardan daha çok gerçektirler ve tanınırlar.. Değişik bir kitap. H.Hesse hayranlarına öneririm.