E-Dergi

Edebi olarak pek değeri olmasa da boş vakti olanlar için okunabilir bir kitap ama ne olursa olsun tarihi bu yazarın kitaplarından öğrenmeye kalkışmamak gerektiğini düşünüyorum.

Sait Faik Abasıyanık'tan birbirinden güzel on dokuz hikaye daha. Yazarın üslubuna aşina olmayanlar için pek bir anlam ifade etmeyebilir ama hayatın akışı içerisinde ki olayları olduğu gibi anlatması onu diğer hikayecilerden ayıran en önemli özelliği diyebiliriz.

17.Yüzyıl itibariyle içine girdiğimiz bir sarmal olan batılılaşma ve Doğu-Batı tartışmasını güzel ve muhtasaran anlatan bir roman.
Batılılaşma hikayemizi Fatih ve Beyoğlu semtlerine yüklenen anlamlar üzerinden anlatırken hikayenin kahramanlarından Şinasi Fatih semti içerisinde yetiştiği şark kültürü içinde mutlu ve kendini güvende hissediyor. Diğer kahramanımız Neriman da şark kültürü içerisinde yetişmiş ama bir arayış içerisinde ne şarklı kalabiliyor ne de garplı olabiliyor bu da zaten zayıf olan ruhsal durumunu tamamen kontrolden çıkarıyor. Tıpkı bizim üç yüz yıllık sergüzeştimiz gibi.
Peyami Safa içerisinde bulunduğu toplumu çok iyi tahlil eden münevverlerimizdendir.

Yağmur Tunalı bir güzel insan. Güzel insanlarla aynı ortamda bulunmuş. Türkiye'nin yakın tarihine damga vurmuş çok değerli insanları tanımış ve bir çoğunun son anlarına şahitlik etmiş. İşte bu kitap o şahitliklerden oluşuyor. Kısaca bu ülke ve bu millet için çırpınıp duran o yeri doldurulamaz değerlerimizin sessiz sedasız aramızdan ayrılışlarına son bir selam durma, son bir iç geçirme diyebiliriz.

Kitabı okumama vesile olan Türkav Gaziantep Şube'sine ve Oğuzhan Saygılı hocama teşekkür ediyorum.
Kitap Şuuru , insanlık şuurudur.

Haşhaşiler hakkında bir çok efsane duyduk ve okuduğumuz kitaplarda bu efsaneler etrafında dönüp duruyordu. İlk defa dönemin kaynaklarına dayanan ve daha sonra ki araştırmaları içeren derli toplu aynı zamanda detaya boğmadan hazırlanmış bir kitap okudum diyebilirim.
Kitabın kitapyurdu tarafından hazırlanan sesli versiyonunu da dinledim ve gayet başarılı bir seslendirme yapılmış olduğunu söyleyebilirim.