Toplam yorum: 3.079.423
Bu ayki yorum: 6.301

E-Dergi

aspırıne Tarafından Yapılan Yorumlar

22.11.2011

"Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey" diye başlayan Önce Ekmekler Bozuldu toplu öyküler kitabı, İkinci Dünya Savaşı dönemindeki Türkiye' ye kendi açısından bakmayı başarabilmiş bir kitap. Sayın Akbal'ın yayımlanan ilk kitabı olması dolayısıyla bu kitap bana göre büyük bir nehrin kaynağıdır. 20'li yaşlarının başlarında yazdığı bu kısacık öyküleri okumanız sizlerin faydasına olacaktır." Her şey ekmekle başladı, ekmekle bitecek".
22.11.2011

1940'ların Türkiye'sine sosyal açıdan değil belki ama beşeri yönden bakabilen çok "naif" bir roman "Garipler Sokağı". Türkiye Cumhuriyeti'nin dönüşümünün "garip" insanların gözünden değerlendirmesi diyebiliriz. Bu dönüşüm kaçınılmaz bir şeydi elbette ama o dönemin kendine has özelliklerini de görebilmek amacıyla önemli bir roman olduğunu düşünüyorum. Bu kısacık romanı herkese tavsiye ederim.
22.11.2011

İkinci Dünya Savaşı'nda Fransız Direniş Hareketi'ne katılmış ve her anlamda yıkılmış bir ülkeden modern Fransa'nın doğuşuna katkıda bulunanlardan birisi olan Stephane Hessel bu kitabında: kapitalizmin bir sonucu olarak, Fransa'nın bugün içinde bulunduğu durumdan kurtuluş yolu olarak gördüğü Halkın, neden öfkelenmesi gerektiğini anlatıyor. Kitapta genel olarak gençlere sesleniyor ve " en kötü tavır ilgisizliktir" diyor. Kitapçıkta günümüzde genel olarak iki sorundan bahsediliyor: birincisi, kişiler arasındaki gelir adaletsizlikleri, diğeri ise, yaşanan insan hakları sorunlarıdır. Günümüz Türkiye'sinde sorun olduğunu düşünen herkese bu kitapçığı okumasını öneririm.
20.11.2011

Aslında Bernhard kitapları birbirini tamamlayan bir anlatı belki de; Bu serüvenin en sonunda ortaya çıkan: bu kokuşmuş düzene duyulan her türlü öfke ve karşı duruştur. Tam anlamıyla bir muhalif, anlatılan olayların arasına serpiştirdiği düşüncelerini okuyunca hep kendimden bir şeyler duyumsuyorum. Çevresinde insanlar var ama o hepsinin dışındadır aslında diye düşündüm.
Bernhard'ın "Don" u da yine bu öğelerden örülmüş bir roman, sabırlı okuyucunun kesinlikle okumasını tavsiye ederim. Kitaptan bir cümleyi alıntılamak istedim, önemli olduğunu düşündüğüm: "Sadece bir yangının çıkmasını bekleyen insanlar vardır,sonra,olabildiğince çok şeyi evlerine götürebilmek için, bazen de arabayla hemen oraya sökün ederler".
17.11.2011

Günlük siyaset politikalarına, topluma ve insana bilimin penceresinden bakmaya çalışan bir yazarın denemelerini bulacaksınız bu kitapta.Bir bakıma kitap, bilimi hayatımızın her yerinde kullanabileceğimizi savlıyor ve bilimsel düşünceyi -düşünmeyi- kavramış bir toplumun, suni gündemler yaratılarak kandırılamayacağını anlatıyor. Araştırmacı bir toplum yapısına sahip olursak bilimsel bilgi kötü bilgiyi kovardı ve bilgi toplumu, bilgi ekonomisi ülkesi olurduk. Bunların dışında kitapta sahiplerine Nobel Ödülü kazandıran "Oyun Teorisi"nden bahsedilmektedir. Ülkemiz politikalarını bu eksende düşününce taşlar daha bir yerine oturmaktadır diye düşünüyorum. Saat ayarlamalarıyla ilgili verilen bilgiler de ayrıca dikkat çekici konulardandır. BU ÜLKEDE YAŞAYAN İNSANLARIN OKUMASI VE ANLAMASI DİLEĞİYLE...