Sevdiğim bir yazardan tavsiye edebileceğim bir kitap daha. A. Dumas, 300'e yakın eser vermiş, edebiyat dünyasında "Roman fabrikası" lakabı ile anılıyor. Bu yönüyle bizim edebiyatımızdan Ahmet Mithat Efendi'yi çağrıştırıyor bana.
Gelelim Siyah Lale'ye: Kitap konu olarak 17. yy Hollandası'nda döneme damgasını vuran "lale yetiştirme" tutkusunu anlatıyor, yanında aşk, kıskançlık ve tarihi gerçeklerle birlikte.
Romanın kahramanı Cornelius Von Baerle oldukça zengin bir doktordur. Hem parasını değerlendirmek hem de güzel bir uğraş edinmek için dönemin en zarif ve pahalı uğraşlarından olan lale yetiştiriciliğine başlar. Hobi olarak başladığı bu iş kısa sürede hayatının tek gayesi olur. O sırada Haarlem Çiçekçilik Cemiyeti siyah lale yetiştirene büyük ödül vereceği bir yarışma düzenler.C.V. Baerle de siyah lale soğanı oluşturmak için çalışmalara başlar. Tabi onun gibi lale yetiştiricisi olan kıskanç komşusu Isaac Boxtel , C.V. Baerle'nin her yaptığını takip etmektedir. Baerle'nin siyah lale soğanını yetiştirdiğini düşündüğü an, ona iftira atar ve onu tutuklatır. Cornelius, ömür boyu hapse mahkum olur. Yetiştirdiği üç siyah lale soğanını üzerinde saklayarak hapse girer. Burada tanıştığı gardiyanın kızı Rosa'ya aşık olur ve onun sayesinde hapishanede siyah laleyi yetiştirirler, büyük ödülün sahibi olurlar.
Kitap şu cümleyle bitiyor: " Bazen bir insan 'Çok mutluyum' diyemeyecek kadar çok acı çekmiş olabilir."
Çok hoş bir klasik...