erbain... elimdeki diğer baskısı elimden düşmediğinden, elimin kiri, teri ve yağı sayfalarında bir damga gibi durur ve ben bununla övünürüm "bakın ne kadar okumuşum" :) ne söylenebilir ki, ben ne söyleyebilirim ki? yıllar geçiyor ve benim hayatımın yedeğinde bir erbain duruyor.. sokakta, çarşıda, pazarda, devlet dairelerinde, alışveriş merkezlerinde, köprü gişelerinde, plazalarda, vapurda, arabada, yağmur yağarken.... öfkemde, sevincimde, kavgamda, sıkıntımda, umudumda, karamsarlığımda, kötü günlerde, iyi günlerde ve aşkımda... ansızın dilimden dökülen mısralar.. bazen erbainle kızar.. bazen erbainle umut verir.. bazen erbainle karşı çıkar.. bazen erbainle okşar.. bazen erbainle sever... bazen erbainle tokat atarım.. şimdilerde erbainle öğüt veriyorum üç aylık kızıma..