Kadın'ın ne demek olduğunu, İslam'ın kadına vermiş olduğu sonsuz değeri ve günümüz kadınının kapitalizmin yaratmış olduğu tüketim çılgınlığında sadece bir seksapalite olarak kullanılmasının ve buna neden olan faktörleri muhteşem bir şekilde ifade etmiş. Sosyoloji adına rehber niteliğinde bir eser. Sosyolojik yönüyle Şeriatinin bir okyonus olduğunu söyleyebiliriz fakat Şeriati haddini aşan konulara değinerek , kendini okyanus içerisinde bir bataklığa indirgemiş. Mesela kitapta doğru bir şekilde Şia ayrımı yapıyor. Hz.Ali (r.a) Şiası ve Safevi Şialığından bahsediyor ve doğru olanın Hz.Ali (r.a) Şiası olduğunu söylüyor. Buna katılmamak mümkün değil. Yalnız kitabın ilerleye bölümlerinde bu tezine aykırı söylemlerde bulunduğunu görüyoruz.Mevla'nın Sıddık sıfatına Mazhar olmuş ve yaşantısının her alanına sirayet ettirmiş Hz.Ebubekir'e, Adaletin timsali Hz.Ömer'e (r.a), Abdurrahman bin Avf'a (r.a), Hz.Osman'a (r.a), Hz.Halid bin Velid'e (r.a), Sad bin Vakkas'a (r.a) hakaret niteliğinde söylemlerde bulunmuş. Bu üslup ne Resullah'ın (sav) sünnetine ne Kitabullah'a ne de tarif ettiği Ali şialığına sığar. Ki bu saymış olduğumuz Şahsiyet önderlerinin , erdem mimarlarının önemini anlatmaya kelâm yetmez. Hz.Ali (r.a) ve Hz.Fatıma annemize duymuş olduğu sonsuz sevginin yanında üslubunda bilinci ve şuuru yitirmesi Şeriatinin ne kadar çelişik olduğunun delilidir. Selam ve Dua ile