Gölgeler Koridoru & Bir Sufinin Günlüğü Hakkındaki Yorumlar

okumak ve anlamak için

GÜZEL BİR İNSAN, AMERİKALI DERVİŞ, AİLEDEN BİR DOSTUN SAMİMİ ANLATIMI

yazarın her iki kitabı ile de birer yolculuk keyif verici olacak..tereddüt etmeyiniz..

Daha mistik, daha ulvi bakış açısı beklemiştim. olay çok basite indirgenerek anlatılmış. benim beklentimi karşılamadı.

Su ustune yazı yazmak kitabına göre bu kitabın cevirisini daha iyi,akıcı buldum.. Güzel bir kitap.

benim ruh dünyamda fırtınalar koparan kitaplardan biri de budur,mutlaka okunmasını tavsiye ettiğim bir kitap,tasavvufa meraklı olanların kaçırmaması gereken,tekrar tekrar okunacak nitelikte.

su üstüne yazı yazmak kitabının devamı gibi baştan beri yaşadığı zorlu yolculuğun diğer boyutlarını anlattığı doğruyu arayanlara ve bir mürşide bağlanmak isteyenlere hem yardımcı hemde sahte şeyh örneğiyle bu olaylara temkinli bakmak gerektiğini gösteriyor.

Yola, ancak o yola girene aşikardır. Burada bazı yorumlarda, Şekur'un ve onun gibi nicelerinin aralamaya çalıştığı kapılardan haberi bile olmayanların tuhaf beklentilerini bulamayışlarını esefle okudum. Şekur ilk kitabında olduğu gibi Gölgeler Koridoru'nda da bir ilke imza attı. İçinde bulunduğu o muhteşem yolun sırlarını, nurunu ve bazen de külfetini, olabilecek en açık ve "samimi" bir dille anlattı. Amacının "roman" yazmak olmadığı zaten hep aşikardı. O yüzyılımızda ender bulunabilecek bir sufi. Eserin üslubu bu sebeple insanın içine işliyor, çeviri de mükemmel olmuş bana kalırsa. Uzun lafın kısası "okumadan ölmeyin"...

ilk kitabına oranla çok daha güzel. birinci kitapta tasavvuf yoluna giren kişi bu kitapta tasavvufta baya yol kat etmiş görünüyor. birinci kitabı bitirmekte bayağı zorlanmıştım ama bu kitap daha akıcı geldi. tasavvuf yolunu çok güzel gösteren manevi olarak huzur veren biraz da beyin yoran bir kitap bence. harika.

ilk kitabı gibi beklemiştim ama bu kitapta olaylar daha yavaş ilerledi bana göre.bir insanın hayat yolculuğundaki tekamül basamaklarını çıkarken şahitlik ettiğimi hissetmek kendi halime yolculuk ettirdi beni

Yazar kendi manevi yolculuğunu ve bu yolculuk tekamül sürecinde yaşadığı baz anları güzel bir dille anlatmış.ayrıca insana farklı bir bakış açısı kazandıran anılar da yer alıyor.

başlangıçta ferrarisini satan bilge gibi bir kişisel gelişim kitabı tadı veriyor. beklentilerimi karşılamadı diyebilirim. ayrıca çevirinin dilide sanki biraz ağır

su üstüne yazı yazmak kitabından sonra yazarın bu kitabı bana yavan geldi ... tasavvuftan çok Bosna Hersek savaş sonrası anıları gibi yaşanmışlıklarını yazmış beni şahsen tatmin etmedi ...

Kalbin derinliklerine işleyen bir kitap
Allah herkese bu duyguları yaşatsın

kitap greçekten gü zel.kişilerin ihtiyacına göre dseğişiyor değerlendirmeler.iyi okumalar

kitabı kesinlikle tavsiye etmiyorum.ilk eser olan suya yazı yazmak son derece akıcı bir üslupla yazılmıştı. bu eser ise kendini tekrardan öteye götüremeyen para kazanma kaygısıyla yazılmış bir eser olduğunu düşünüyorum. derin bir hayal kırıklığı yarattı bende tavsiye etmiyorum kesinlikle.

Mürit ve mürşit ilişkisi gerçekten çok farklı işlenmiş bu kitapta. Bu zamanda bu yollarla müritlerine ders veren ve hayat içerisinde her adımda bir netice çıkartarak manevi olarak eğitmesi çok güzel işlenmiş. Okunması gereken gerçekten ilginç bir eser.

Muhyittin Şekur ile tanıştığım ilk kitabı.Bu kitabı okurken farkettin ki aslında bu kitap Su Üstüne Yazı Yazmak adlı kitabın devamı niteliğindeymiş.Kitap beklentileri karşılamıyor diyenlere katılmıyorum.Çünkü tasavvufu bilen veya veya merak eden herkesin keyifle okuyacağı bir kitap.Üslub gayet akıcı, sade ve anlaşılır.Elinizden bırakamadığınız için kısa sürede bitirebiliyorsunuz.Ayrıca kitaptaki cümleler kalbinize ve aklınıza öyle yerleşiyor ki şaşırıyorsunuz.Bir de her cümlesini ayrı bir dikkatle okuyorsunuz.Herkese tavsiye ediyorum.Ben şimdi Su Üstüne Yazı Yazmak adlı kitaba başlıyorum.Keyifli okumalar.

su üstüne yazı yazmak kitabının devamı niteliğinde, benzer olaylar aynı anlatım tarzı ilk kitabı okuduysanız bunu da okumalısınız

okumayan yaşamamış saysın kendini

Kitap beklentileri karşılamıyor ve tam bir hüsran açıkçası.Gerek ilk kitabıyla karşılaştırdığımızda, gerek içeriğine baktığımızda bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyorsunuz.İlk 70-80 sayfada ne anlatıldığını tam olarak kavrayamıyorsunuz bile.Gölgeler,mezarlık,sesler,bir hikmeti vardır diyeceğiniz bir şey olmadığı halde; herşeyden bir mana çıkarmaya çalışma prensibi izlenmiş.Kitabın orta bölümlerinde atom,nükleer enerjiler ...vb akademik çalışmalar ve konferanslar yer almış,böyle bir kitapta nasıl yer bulmuşsa.Son bölüm ise Bosna ve Hırvatistan seyehatleri.Oradaki mültecilere yardımlarda bulunma ve onların dertleriyle dertlenme olarak düzenlenmiş.Kitabın;içeriğini tanıtım amaçlı kapak kısmında yazan kısmını okuyunca çok derin manalar içeren,karanlıkta kalmış bir insanın pusulası olacağını ve okumanız gereken bir kitap olduğunu düşünüyorsanız,yanıldığınızı okurken anlayacaksınız.Hani ders veren, bir olayın diğer yüzünü göstermeye çalışan birşeyler görmek istiyorsunuz ama nafile.Şeyh-mürid arası bağlantılar kopuk,tasavvuf derin bir konu olmasına rağmen burada çok sıradan basit kalmış..Çoğu kimsenin;Yazarın ilk kitabına istinaden (nasıl olsa bu yazarın kitabı güzeldir diyerek) gözü kapalı alınan bir kitap sanırım.

yazarın okuduğum ilk eseridir. şahsen anlatıldığı kadar beğenmedim. tarikat ehlinin daha çok ilgisini çekeceğini umuyorum. eserde şeyh ne derse doğrudur şeyh her ne olacaksa bilir ve bildirilir. şeyhin söylediği her şeyde bir keramet vardır mantığıyla sayfalar sürüp gitmektedir.

eserin güzel diyebileceğim yanı şeyhin her olayın iç yüzünü müridlerine göstermeye çalışması. ama adı üstünde roman olduğu için gerçekte böyle bir şeyhi kimse görmemiştir.zira şeyh akademik kariyer yapan atom ve radyasyon konularında uzman sayılan bir kişi olarak resmedilmektedir. sürükleyici bulmadım açıkcası. tek etkileyen bölüm ise bosna seyahatı oldu.

Su Üstüne Yazı Yazmak'ın devamı niteliğinde aynı üslüupla yazılmış güzel bir eser.Olaylara bakış açısı;sebep-sonuç ilişkileri mükemmel.Kitap Yurdu nun imzalı kampanyası ile aldığım için yazarın imzasını da taşıyor.

Su üstüne yazı yazmak adlı eseri ile beraber aldığım bu seriye Gölgeler koridoru ile başladım. Ancak ne yazık ki yazarın bu çalışma ile esasına neyi anlatmayı arzuladığını anlayamadım. Bir karalama defteri, bir günlük olarak niteleyebiliriz ancak tasavvuf yolunda bir birikim oluşturacağı algısına kapılmamak gerekir diye düşünüyorum.

su üstüne yazı yazmak, kitabı ile tanıdım yazarı.bu kitabı da imzalı geldi çok sevindim. nasılda düşündürücü ve dikkat çekici yazdıkları.pek tanınmayan biri ama herkese tavsiye ederim kitaplarını.bu kitabı da harika olmuş.sağolsun.

su üstüne yazı yazmak'ı okudum ve çok beğendim yazarın yeni kitabı kitapyurdu farkıyla imzalı da olunca düşünmeden aldım, beğeneceğime eminim.

Yazarı henüz tanımaya başladım. İlk kitabı şahaneydi.

sayın bahadıroğlunun nefis anlatımıyla bu kitap mutlaka okunmalı.

su üstüne yazı yazmak kitabının devamı gibi.çok güzel.ancak bosnadaki günlerini anlattığı son 60-70 sayfa hariç.

Sen ne güzel, ne anlamlı ve dolu dolu bir kitaptın öyle.. O kadar çok yerin alyını çizdim ki.. Rabbim uygulamayıda nasip etsin inş

yazarın okuduğum ikinci kitabı, beni ilkinden daha çok etkiledi ve çok akıcı.

"su üstüne yazı yazmak" kadar değerli bir eser.

Su üstüne yazı yazmak kitabından sonra okunabilir mi bilmiyorum

Ufkumu açan hayata bakış açımı değiştiren bir eser.

Okurken şunu dedim hep kendi kendime: "Çok isterdim küçücük bir ateşböceği beni de böyle sessiz-sedasız irşad etse..ve ben o idrake mâlik bir ruha sahip olsam.." Bu kitap hakkında birşeyler söylemeye/yazmaya ehil olmadığımı iyi biliyorum. Şu kadarla iktifa edeyim; bu eser görünen eşyayı değil, eşyanın ötesini görmeyi temrin ediyor ruhlarımıza.. Ve "insana önce kendi bâtınına, enfüsî âlemine, sonra dış dünyadaki olayların iç yüzüne, yani aslında hakikate dair bir kavrayışa nasıl ulaşılabileceğine dair küçük ama etkileyici denemeler yaptırıyor.." Tavsiyemdir.

Muhyiddin Şekür tanınması gereken bir yazar.Su üstüne yazı yazmaktan sonra okudunmalı bu kitap..Sheakespeare eserlerinden örnekler veren,modern dünyaya uyumlu ,kültür-dil çeşitliliğine sahip bir şeyh bana en ilginç gelen kısmıydı...

Muhteşem bir kitap.Su ustune yazı yazmak kitabına da hayran kalmistim.

imza gününe gittiğimde anlamıştım ki ; Allah dostlarının kendilerini anlatmak için konuşmaya ihtiyaçları yok. hal, hareketleri ve gülümseyişi yetiyordu. Allah ebeden razı olsun.

eğer yazarın ilk olarak bu kitabını okuduysanız muhtemelen beğenirsiniz fakat ilk olarak 'suya yazı yazmak' kitabını okuduysanız tatmin etmeyecektir.

Su üstüne yazıyazmak kitabının devamı niteliğinde bir kitap. Tasavvuf alanında bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlara önere bileceğim bir eser...

su üstüne yazı yazmak adli kitabınının devamı şeklinde görünsede içeriği daha çekici. tasavvuf yolunda kattettiği yolun daha ilerisinde yaşadıklarını ve tecrübelerini paylaşmış.

Bosna'yı anlattığı kısımdan çok etkilendim.Muhyiddin Şekur un ilk eserini okuyanlar bunu da kaçırmasın.ama ilkini okumayanlar önce ordan başlasın derim.

Muhyiddin Şekur bize ahir zaman tasavvufu sunuyor zevkle okuyacaksınız.