Kuyu Hakkındaki Yorumlar

KUYUDAKİLERE EL UZATMAK İSTEYENLERE...

aslolan görünüyordu kuyunun dibi, asıl dipsiz olan bizlerdik, atılmaya korktuk acılardan, tamah ettik hep bir rüyaya, hayat oysa değil miydi bir temaşa?

Hikayelet harika çok guzel

güzel öyküler olan bir eser

yol alıyordu
bir yerlerde bir güneşlerin
doğduğunu ve bir güneşlerin daima
doğmak üzere bulunduğunu biliyordu
çirkef halinde de olsa suydu ve akıyordu
berrak sular ve bulanık olanlar
birbirine karışıyor o bulanıklıkların arasında
sevişme tadında bir hayat onun için ve herkes için akıyor ve akıyordu

Okumanızı tavsiye ederim,olaylara farklı bir pencereden bakmaya başlayacaksınız.

Ah Rasim ağabey ah ! Resmen hikayedeki yusuf gibi bizi de kuyuya attın !

Yazarın okuduğum ilk hikayesi. Farklı ve özgün bir üslupla yazılmış.

Kitabı okumak nasip olmadı, arkadaşa hediye ettim ama çok beğendiğini belirtti. Bir adette ben alıp okuyacağım inşaAllah.

Çok süper bir kitap

Kuyunun içinden korkutarak kuyuya düşmekten alıkoyan, hoş olduğu kadar da öğretici bir öykü

Rasim özdenören ve harika kitaplarından biri bu adamın kalemi çok güzel

Yusuf ekseninde gelişen olaylar ve yazarın ustaca kurguladığı hikayeler

Bu kitaba diğer öykü türlerinden ayırmak gerekir bence. Bir yandan öykü bütünlüğünü devam ettirirken diğer yandan karakterin düşüncesiyle sizi de düşünmeye itiyor. Kitapta belirli bir mekan ismi geçmiyor. Buradaki amaç ise bence gerisini okuyucunun tasavvuruna bırakmak. Bu yönlerinden dolayı bu kitabın üzerine düşülerek okunmasını tavsiye ediyorum.

Kitabın başı ve sonu bir öykü bütünlügünü saplamış ama ortası öyküden çok ana karakterin kafa düşünceleri... hikayedeki olaylardan çok ana karakterin düşündüklerini okuyoruz... Kötü degil ama fazla uzatılmış...

Kitap numaralandırılmış otuzüç metinden oluşmuş. Birbirine bağlı bölümlerle Yusuf’un hikâyesi anlatılmış. Severek okudum.

Bu kitabı okuduktan sonra düşünmeya dahi dikkat eder oldum.Her bir masum düşüncenin insanı nelere gebe bırakacağını bir dantela işler gibi nakış nakış beynime işledi rasim hocam.Onun eşsiz kurgusuna hayranım.

Rasim Özdenören kuyu adlı romanında arayış içindeki bir adamın hikayesini müthiş betimlemeler ve empatilerle yansıtmış..rasim özdenören hayranlarına tavsiye ederim..

lise yılların agelene kadar kımse bıze rasim özdenören den bahsetmedı. sankı sır gibi. halıyle keşfetmemiz ve anlamamız vakıt aldı. gec kaldık ama yakalayacagız

rasim özdenöreninin kuyu kitabını okumaya başladığımda ilk bölümler biraz müstehcen geldi.Fakat yazan Rasim Özdenören olunca vardır bir hikmeti dedim.yusuf ile züleyha hikayesini simge olarak kullanmış.erkeğin kadınla yapılan imtahanını anlatıyor.burdaki konu itibariyle de bütün kadınlar sanki erkeği Allahtan uzaklaştıran yaratıklarmış gibi ağır ithamlarda bulunulmuş.fakat kitabı daha bir özümseyerek okuyacak olursanız,asıl anlatılmak istenenin erkeğin en büyük zaafı kadından yola çıkarak, "nefis terbiyesini " anlattığı apacık ortadadır.
evlilik dışı ilişkilerin de, tarafların kendine,çocuklarına ve bütün topluma verdiği zararlara da değinilmiştir.
ve daha birçok nefsi arzuya karşı caydırı bir kitap olduğunu söylemeden geçemeyiz.
Yazarın eline sağlık.

Elinizde Kuyu. İçinde misiniz, dışında mısınız bilmiyorum. Size kalmış demek isterdim. Ama diyemiyorum. Çünkü;

“… kaçacak hiçbir yer yoktur! Kaçmaya heveslenene bütün delikler kapatılmıştır.”(s.691)
•
Benim ilk Özdenören eserim bu. İncelememi ‘münferit’ kitabı Kuyu altına yapıyor olsam da okumamı onun 1967-2017 yılları arasındaki yarım asırlık hikaye dönemini kapsayan kitabı #k:94781 üzerinden yaptım.

Baskısı var mı bilmiyorum; ama edinme şansınız varsa kaçırmayın derim.
•
Kuyu; arayış, adımlayış ve yolda oluş hikayesi. Bir varış hikayesi değil asla.

Nereye varacağız ki ne aradığımızı bilmeden, bilemeden sorarım.
•
Üçüncü tekil olarak başlayan anlatım, kahramanımız Yusuf sonrası ismini buluyor.

Evet Hz. Yusuf kıssasına çokça gönderme mevcut. İnsan ve nefs. Terk edilemeyen. Terk edilmemesi gereken belki de.
•
Ben seveceğini düşünüyorum.

Begüm Çakır tavsiyesiyle tanıştım. bundan sonra Gül Yetiştiren Adam romanını okuyacağım. Bu kitabı hikaye kitabı.Bir adamın varoluşa ilişkin sorularla başladığı yolculukta, aklından geçenler anlatılıyor.
sonlara doğru hakikate ulaştığını hissederek daha huzurlu bir ruh haline bürünüyor. Bazı bölümleri sembollerle dolu rüyalar, bazı bölümleri gerçek yaşamdaki yolculukları. kahramanın kitap boyunca bir şekilde bilinmeyen bir amaçla yaptığı yolculuk, bir anlamda hayattaki o akışın ve sona ulaşmanın anlatımı için seçilmiş güzel bir sembol.
Kısa, rahat okunan diğer yandan derinliği olan bir kitaptı.

Rasim Özdenörenin okuduğum ilk kitabıydı. Zeweingin olağanüstü bir gece kitabına benzettim.Yalnız ondan ayrılan tarafı iç muhasebesiydi.Nefsi duygularıyla mücadelesini anlatmış.Beğendim.

sıradan alılışılmış hikaye tarzından farklı bir usluba ve anlatım türüne sahip eser.rasim özdenören deneme yazarlığında ki ustalığını yazdığı hikayelerle de ıspatlıyor.

"Sevmenin hazırlığı mı olurmuş? insan sevmeye başlar ve sonra...bitirir: burada bitirme, olgunlaşma demek oluyor... sevgi, dalında olgunlaşan meyveye benzetilemez, sevgi kendisine zamanla ısınılan alışkanlıklara da benzemez. Sevgi, hayır, topraktan çıkan ağaç ve o ağacın meyvesi gibi bir şey değildir, onun kökü insanın kendinde bulunur, onun varlığı bir kez keşfedilirse de o, orada, olgunlaşmış olarak bulunur..."
Yusuf'un içine düştüğü kuyudan kurtulmak için yola çıkışını anlatır küçük bölümlerle, planlamadan,tasarlamadan, hazırlık yapmadan...