Osman Balcıgil ile Cecile'de tanıştım, Yeşil Mürekkep'te ayrılıyorum. Kitapta gereksiz yere ve aşırı sıklıkla düşük cümle kullanılması, yazarın hapisane günlerinin anılırken sayısız kereler tekrara gidilmesi, eşinden ve kızından hep aynı sevgi kelimeleriyle bahsedilmesi, "yeşil mürekkepli kalem" in temcit pilavı gibi bir kaç sayfada bir karşıma çıkması, dilinin genel olarak ortaokul öğrencisine hitap eder gibi basitliği okuma zevkimi komaya soktu. 3 haftamı harcadım bitirebilmek için, daha ne yapayım. Sadece sevgili Sabahattin Ali'yi daha detaylı tanımış olmaktan dolayı mutluyum. Elimde Sabahattin Ali'nin okunmamış bir kaç kitabı var. Şimdi hayat hikayesini de öğrenmişken romanlarını daha iyi anlayarak okuyacağıma inanıyorum.