Mavi Sürgün Hakkındaki Yorumlar

Cevat Şahir Kabaağaçlı neden Halikarnas lakabını aldığını gösteriyor.

Her fırsatta okunabilecek bir kitap

Korkuya beklemenin, belirsizliğin, özgürlük tutkusunun ve yolculuğun hikayesi. Özgürlüğü elinden alınmış hatta idam edilme tehlikesi olmuşmuş bir yazarın bir anda hayata bakışının nasıl değiştiğini öğreneceksiniz. Cehennem diye yola çıktığı yerde cenneti buluşunu okuyacaksınız.

Bı solukta okumalık

Tıpkı her öğrenci gibi hocamın ders için zorunlu kılması sonucu aldığım bir kitap fakat romanı okuma sürecinde sizin de fark edeceğiniz üzere karakterin zihin yapısı ve dünya algısındaki değişimler durup düşünmeye değer. Yani okuyun derim ben çünkü döneminin zor koşullarında yazılan her kitap bence okunmayı hak eder.

Her ortamda okunmaz. Hissederek, konsantre olarak okunmalı.

Kitap beklediğim etkiyi göstermedi.. Akıcı değil..

Kitap çok ağır ilerliyor buna rağmen okunulası bir eser. Yine de diğer eserleri gibi değil.

Bodrum üzerine, insanın kendini keşfetmesine, çevresine örnek olması adına çok güzel bir kitap. Bu kitabı okuyanlar, eminim Bodrum'a daha farklı bakacaklardır..

Dili çok naifti ama biraz ağır ilerleyen bir kitaptı.

Balıkçı' nın İstanbul'daki evinden Bodrum'daki kalebentlik cezasına kadar olan süredeki yolculuğu ve Bodrum'da yaşadıkları, hüzünleri, öfkesi vd insani duygularının yer aldığı harika bir eser. Balıkçı'nın tarzı bazen farklı gelerek takibi zorlaştırıyor görünse de, aslen öyle değildir. Zira zevki oradadır.

bırakın suç kapılarını aralayan Sherlock Holmes'u, bırakın romantikliğin dibinde boğulmuş Genç Werther'i, bırakın rüzgar güllerine meydan okuyan Don Kişot'u... Cevat Şakir'i Cevat Şakir'den dinleyin,öğrenin. Böyle bir dil, böyle bir akıcılık yok. Yıllarca diğer dil edebiyatlarını övdük durduk. Bu kitabın diğer dil edebiyatlarından neyi eksik? Okursanız eğer -ki ben isterim- sorun bu soruyu kendinize...

Mavi Sürgün'ü okuyunca 1. Dünya Savaşı yıllarında İstanbulluların yaşadıklarını ve daha sonra Halikarnas Balıkçısı'nın sürgününü ve yaşadıkarını, gözlemlerini zaman zaman üzülerek ama Bodrum dönemini zevkle okudum.

karamsarlıkla başlayan her yolculuğun hayal kırıklıkları değilde yeni başlangıçlara sebep olacağını bizlere öğretiyor.

Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın Halikarnas Balıkçısı'na dönüşümünü anlatan otobiyografik kitap. İstiklal Mahkemelerinde yargılanışı, Bodrum'a sürgün edilişi, cezasını çekeceği yere gelişi ve sonrası içtenlikle anlatılmış. Kitabı okurken 1920-30'lar Türkiyesi'ne dair kıymetli izlenimler edinmek mümkün.

Yazılan bir yazı yüzünden,çekilen ıstırap ve sürgün yılları.
31 Temmuz 2022
Hasan Ballı Erzurum

Sürgün yeri Bodrum bir muammadır,bir karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz.

Mükemmel bir otobiyografik kitap o dönemin güncel hayatını anlamak için harika ve tabiki muhteşem bir yazar

Eserlerinde , yaşadığımız toprak Anadolu’nun tarihini hikayeleştirerek akıcı bir şekilde anlatan Halikarnas Balıkçısı ‘nın otobiyografisi. Mavi Sürgün’ü okuduktan sonra diğer eserlerini de okudum. Özellikle Merhaba Anadolu , Hey Koca Yurt u tarih meraklıları sevecektir.

Başta kitaba giremeyeceğimi, okuyamayacağımı düşündüm. Ama aslında akıcıydı. İstiklal Mahkemeleri kısmı merak uyandırıcıydı. Döneme ışık tutan bir kitaptı.

başlarda cok akıcı giderken sonlara doğru sabır istiyor. yazarın ülkemizde narenciyenin yayılmasına katkısı etkileyici

Anlatımı çok samimi karşılıklı oturmuşuz da o anlatmış ben dinlemişim ya da onunla beraber yaşamışım gibi hissettim.

Daha önce #agantaburinaburinata kitabıyla tanışmıştım Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın kalemi ile o kitabı da çok sevmiştim. Fakat bana yazarı okumaya hangi kitapla başlayacağınızı sorarsanız mutlaka Mavi Sürgün derim. Çünkü bu kitapta onun yaşamı, onu sürgüne taşıyan süreç ve yaşadıkları anlatılıyor. Mavi Sürgün 1.Dünya Savaşı zamanlarında çalıştığı derginin sahibi olan Zekeriya Sertel ile sürgün edilişlerini anlatırken, sürgüne giden yolda yaşananlar, sürgün kaldığı sürede Bodrum'da yaşadıkları ve halkın ona olan sevgisi öyle güzel anlatılmış ki çok sevdim. Mutlaka okuyun tavsiyemdir.

Bodrum'a varana kadar okumakta zorlandığım, Bodrum'a vardıktan sonra ise özlem duyduğum Bodrum'u satırlarda kokladığım bir kitap.

Balıkçının sürgün dönemine tanıklık etmek için güzel bir eser

İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kampında yaşanılanlar, genç müzisyenin aşkı. Sanatın her daim vazgeçilmez olduğu hem de zora kullanıldığında üzdüğü. Günümüzle birleştirilerek yazılan akıcı tavsiye bir kitap

Yazarı-şairi kendi anlatımıyla bilmek tanımak adına okunmaya değer bir eser. Fakat Cevat Şakir in bu eserinde betimlemeleri oldukça çok ve yersiz buldum, dolayısıyla okuyucu biraz yoran bir yanı var.

Halikarnas Balıkçısı'nın sürgün hikayesi. Bodrum'da gördüğünüz ağaçlara artık daha farklı bakacaksınız :)

İnsanı yargılamanın ne kadar dikkat ve önem arz ettiğini anlamak adına dahi okunması gereken bir eser

Beklediğim kadar akıcı bir kitap değildi, Halikarnas Balıkçısı'nın hapishane ve sürgün edilme hikayesini anlatıyor.

Bodrum'u Bodrum yapan Halikarnas Balıkçısı'ndan harika bir otobiyografik roman.İnsan doğaya aşkın ve yurt sevgisinin ne olduğunu çok iyi anlıyor.Su gibi okunan harika bir eser...

Ve işte yine Balıkçı'dan bir başyapıt.Musa Cevat,Hüseyin Kenan ya da asıl adıyla Cevat Şakir'in tam anlamıyle devleştiği bir anılar toplamı (otobiyografisi) elimizde. Üç yıllık sürgünün tam ortasında kalan cezayı İstanbul'da tamamlaması haberi gelse de,cezasının sonunda O Bodrum'dan Bodrum O'ndan vazgeçemez.Cevat Şakir nasıl BALIKÇI oldu işte bu kitapta.Sanki bizle konuşan Balıkçı hem Türkçe'yi nasıl kullanmamız gerektiğini öğretmekte hem de anılar toplamının betimlemelerle nasıl anlatılacağının dersini vermektedir.Diğer eserleri gibi mutlaka ve mutlaka okunması gereken bir kiitap MAVİ SÜRGÜN.İyi ki sürgüne gittin Cevat Şakir..

halikarnas balıkçısı yaşadıklarını bize yaşatırcasına anlatıyor.bodruma giderken yolda geçirdiği maceraları kendimiz yaşarcasına heyecanla takip ediyoruz. kurtuluş yıllarını anlattığı ilk bölümler biraz sıkıcı gelebilir ama okumayı bırakmayın pişman olmazsınız.

HİÇ AKLINA GELİR MİYİDİ, İSTİKLAL MAHKEMELERİNCE YARGILANIP BODRUMA SÜRGÜN EDİLDİKTEN SONRA EDEBİYATIMIZIN, ANADOLUNUN O UNUTULMAZ İSİMLERİNDEN OLACAĞI.. ÖZ YAŞAMINI DİLE GETİREN ROMAN TAR<>I KİTABI MAVİ ADAMIN BODRUMA OLAN MAVİ SÜRGÜNÜNÜ ANLATIYOR.

Yazar bu kitapta hayatını traji komik olarak anlatmış.Bazı yerlerde insan bukadarda olur mu diyor ama bazı yerlerde de gülmeden edemiyorsunuz.Anlatımı okuyucuyu hiç sıkmıyor.Yazarın ne kadar zeki biri olduğunu yaşantısından anlıyoruz.Her zaman yeniliklere açık yeşil ve mavi hayranı birisi.Keşke onun gibi birçokları olsa çok içten yazılmış bir roman herkese tavsiye ediyorum sıkıcı falan sanmayın merakla okicaksınız.

Türk edebiyatında okunması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Halikarnas Balıkçısını yaşam hikayesi güzel bir anlatımla okunuyor.İstiklal Mahkemesinin verdiği bir kararla bir insanın ve bir beldenin kaderi değişiyo.Zevkle okuyacağınıza eminim.

Mutlaka okumanız gerekiyor.EĞER bunu bilmek istiyorsanız:Halikarnas Balıkçısı, Mavi Sürgün için demişti ki; 'Karakolda ona, İstiklal Mahkemesine gideceksin denir. Niçin İstiklal Mahkemesine gittiğini bilmez. İki jandarma ile, kelepçeli olarak İstiklal Mahkemesine sürüklenir. Mahkemenin bulduğu bir suç vardır. Sonunda cezasının idam olacağı anlaşılır. Sabırlık ve tarlakuşu eller, göğüste kavuşturulmuş, idamı bekler. Sürgün edileceksin denilir. Sürgün yeri Bodrum bir muammadır, bir karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz. Bu Mavi Sürgün yazısı, bu işin nasıl olduğunu anlatacaktır.