Bir yazarın yaşadığı sefalet ve herşeye rağmen vazgeçmediği onuru, bitmeyen umudu kitabın konusunu oluşturuyor, kitapta sadece bir nokta bana abartılı geldi, o da yazar yiyecek bir şeyi olmamasına rağmen bir dilenciye para vermek için yeleğini satıyordu ekiciye, bunu da etrafında kalabalık yapmaması için yapıyordu daha çok, bu ayrıntı belkide yazarın mistik bir karakter yaratmasından kaynaklanıyor, bu ayrıntı dışında bana kitabın kurgusu , anlatım biçimi, dili herşeyiyle nobel ödülünü hak ederek kazandığını düşündürttü.