Gün Olur Asra Bedel Hakkındaki Yorumlar

Her Türk gencinin okuması gereken mükemmel bir eserdir, fazla söze ne hacet var, okuyunca farkını farke edeceksiniz.

USTANIN BU KİTABINI ÜNİVERSİTE YILLARINDA OKUMUŞTUM. HAFTALARCA ETKESİNDEN KURTULAMAMIŞ, OKUMAYANLARIN DA OKUMASI İÇİN ONLARIN İLGİSİNİ ÇEKECEK YÖNLERİ ANLATARAK BUNU BAŞARMIŞTIM. ÖĞRETMEN OLDUKTAN SONRA DA BU KİTABI OKUTMA ÇABASI İÇİNDE BULUNDUM VE AYNI ÇABA İÇERİSİNDE BULUNMAYA DEVAM EDECEĞİMDEN EMİN OLABİLİRSİNİZ. ÇÜNKÜ BU ROMANIN YAZILIŞ ÜSLUBU DİĞER ROMANLARA GÖRE ÇOK FARKLI. İSMİNE ÇOK UYGUN BİR ŞEKİLDE, ROMANIN BAŞKAHRAMANLARINDAN YEDİGEY'İN BİR GÜNLÜK SÜRE İÇERİSİNDE TÜM YAŞADIKLARINI DÜŞÜNMESİ VE ONLARIN ROMANLAŞTIRILMASINDAN OLUŞUYOR.
AYRICA ROMAN RUSLARIN TÜRKLERİN ÜZERİNDE UYGULADIĞI ASİMİLASYON POLİTİKASINI, MANKURT TERİMİN ÖYKÜSÜNÜ VEREREK VE GÜNÜMÜZLE BAĞLANTI KURARAK BİZ OKURLARA VERMEYE ÇALIŞMAKTADIR. BU ASİMİLASYONDA NE KADAR BAŞARILI OLDUKLARINI GÖSTEREN SAHNELER DE ROMANDA YER ALMAKTADIR. BABASININ CENAZESİNE SAYGI DUYMAYIP İÇKİ İÇEN, EĞLENEN BİR OĞUL SİZCE DİNİ BAĞLARINI, AİLE BAĞLARINI NE KADAR ÖNEMSİYORDUR. BU ÖNEMSEMEYİŞİN KAYNAĞINI ARIYORSANIZ BU ROMANDA AYAN BEYAN ANLATILMAKTADIR.
OKUMAYAN OKURLARIN BİR AN ÖNCE OKUMASINI TAVSİYE EDERİM. ÇÜNKÜ İNSANLARIN KARŞISINA BÖYLE KALİTELİ YAZARLAR VE ESERLER ÇOK NADİR ÇIKAR.

''- Bak ihtiyar, senin bu masalların, bu boş şeyler beni hiç ilgilendirmiyor. Ana-Beyit umurumda değil benim, bana hiç güvenme.
- Haa, şunu baştan söylesene.. Ne diye masaldır, boş şeydir, falandır, filandır diye geveliyorsun? Demek ki seninle konuşulacak birşey kalmadı..
- Ne sandın ya? İşim-gücüm yok da o boş şeylerle mi uğraşacağım! Hem de niçin? Ne yararı olacak? Bir ailem, çocuklarım var benim. İyi de bir işim var. Durup dururken ne diye rüzgara karşı işeyeyim? Bir telefondan sonra kıçıma bir tekme atsınlar diye mi? Yoo, ben yoğum bu işte. Beni bağışla. Teşekkürler.
- Teşekkürün de senin olsun! Demek kıçına tekme atarlarmış.. Demek oluyor ki sen kıçından başka bir şey düşünmüyorsun, yalnız kıçını düşünüyorsun!
-Evet, tam söylediğim gibi. Yalnız kıçımı düşünüyorum. Sen boşuna konuşuyorsun. Hem sen nesin ki? Bir hiç! Ama biz soframızda aş olsun, ağzımıza tatlı bir şey düşsün diye, kıçımızı düşünmek, kıçımız için yaşamak zorundayız.
- Evet evet anlaşıldı. ESKİDEN İNSANLARI KAFALARI İLE DEĞERLERDİRİR ve KAFALARINA BAKARLARDI. ŞİMDİ İSE KIÇLARINA DEĞER VERİYORLAR DEMEK!''

Sadece kıçlarını düşünmeyenler mutlaka bu kitabı okumalısınız. Yoksa sizde MANKURTLARDAN mısınız?

Aytmatov'un şimdiye kadar okuduğum en güzel eseri diyebilirim. O kadar yaşamla ilgili ki okurken hiç sıkılmıyorsunuz. Daha ilk cümlelerinde kendine bağlıyor okuyucuyu, bazı yazarlar eserlerine girizgah yazmayı çok severler ve çoğu zaman bunlar beni sıkar, Aytmatov'un girizgaha ihtiyacı yok, satırlar,sayflar nasıl geçip gidiyor anlamıyorsunuz. Kitabın içinde bir çok hikaye var, okuyup etkilenmemek mümkün değil, beni en çok Abutalip Kuttubayev'in öyküsü etkiledi, kitabın bazı bölümlerinde kopukluk hissetmiştim, sonunu beklediğimden daha sade buldum, fakat son sayfada çevirmen'in dipnotunu okuyunca bu fikrimde haklı olduğumu anladım, Aytmatov sansür nedeniyle kitabın bir kısmını yayınlamamış o dönemde, daha sonra bu bölümleri Cengiz Han'a Küsen bulut olarak yayınlamış. Ben siparişini verdim ve merakla gelmesini bekliyorum. Bu kitabı okuyacaklar mutlaka Cengiz Han'a Küsen Bulut isimli eseri de alsınlar ve ardı ardına okusunlar. Okuduktan sonra roman karakterleri ve yaşadıkları olaylar bazı eşşiz eserlerde hayatınız boyunca sizinle gelirler. Bu eserde bu özellikte, okumayanlar için ısrarla tavsiye ederim.

Aytmatov bu işi biliyor...Şu anda elinizde her varsa bitirdikten sonra ouyacağınız ilk kitap bu olsun-ondan sonra da Aytmatov'un diğer romanları. Kimse Aytmatov'dan mahrum kalmamalı. Yalnız bu kitabın çevirisi çok iyi değil. Hele bir "ayni" meselesi var ki; nedenini çözemedim. Gerçi "aynı"lar, "ayni" değil de "aynu" olarak bile yazılmış olsa kitabın değerini düşürmüyor. Yine de genellikle çeviriye gereken özenin gösterilmediğini düşünüyorum. Üzücü.

Edebiyat sevenlere duyurulur .Yazara ve yayınevi ne güvenerek aldığım bir kitaptı.Ama benim tarzım olan bir kitap değilmiş.Kitaba Kazangap ın ölüm haberi ile başlyorsunuz.Ve 2 gün sonraki cenazesine gidene kadar gerek yola çıkmadan önce gerek yolda Yedigey in aklına gelen birçok hatırasını anlatmasından konudan kopuyorsunuz.Çok çeşitli konular anlatılıyor.Ama şahsen edebi eserler benim canımı sıkar.Bu yüzden iyi şeyler yazamayacağım.Kitabın devamı niteliğindeki Cengiz Han a küsen bulut bundan daha zevkle okuduğum bir kitaptı.

aytmatov kitabında yedigey adındaki bir demir yolu işçisinin arkadaşı kazangabın cenaze yolculuğunda hayatını düşünerek gözden geçirmesini anlatıyor. ama bu öyle sıradan bir kitap değil. dilimize kazandırdığı mankurt kelimesi ile çok önemli mesajlar vermek istemiş. bu kitap tam anlamıyla mükemmel. çok çok çok tavsiye ederim

Gerçek roman okumak isteyenlere şiddetle tavsiye edeceğim bir kitap. Kitapta ki Mankurt kavramı dikkat çekici. Boranlı köyündeki insanların tüm yokluklara rağmen hayatta kalma ve mutlu olabilme çabaları. Bir solukta okunabilecek nefis bir eser.

Yürek paralayan ,tüyler ürperten bir haykırıştır.Fakat umutsuz bir çırpınış değil,tutsaklığa ,baskılara ve sürgünlere karşı umudu hep diri tutan bir meydan okuyuştur.

Güzeldi. Sonrasında Cengiz Han'a Küsen Bulut'ta okunmalı.

Adına ve yazarına yaraşır keyifle okunacak bir eser. Sarı-Özek'te yer alan küçük bir yerleşim yerinde bulunan tren istasyonunun çalışanlarından bir olan roman kahramanı Yedigey üzerinden aktarılan dönemini yansıtan klasik eser tadında bir Aytmatov eseri. Tavsiyemdir.

Hiç unutamayacağım kitaplardan biri.. Etkileyiciliği ayrı güzel, insana kattıkları ayrı güzel.. Ufuk açıyor.. Yine bir Cengiz Aytmatov klasiği diyebilirim.

acı, zorluklar ve zalim Cuan Cuanlar'ın akılı almaz işkence yöntemleri. okumaya değer. size değer katacak

Kitap çok güzel tereddütsüz herkese tavsiye ederim

Aytmatov'un müthiş bir eseri. ömrüm boyunca unutamayacağım bir roman. bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi...

bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği sarı özek uzar giderdi.

coğrafyada uzaklıklar nasıl greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı.

trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider, gelirdi...

Duygusal olarak yine çok etkileyici bir eser. Aytmatovun tüm kitaplarındaki o hüzünlü yanı okumayı seviyorum.

Şu anda okuyorum 60 sayfam falan kaldı Dış gezegendeki olaylar dışında beni etkileyen pek bişey olmadı nedense :(

okuduğum en iyi romanlardan oldu. Herkese tavsiye ederim.

O dönemin zor sartlarında yazılan bu romanın , duygu ve düşüncelerime büyük bir katkısı oldu. Sovyetlerin, Bilim adamları ve aydınlarına katliam yapmıs olduğu ülkelerden biri olan Kirgizistandan , kendini edebiyatta bu denli mücadelede bulunup ve gelistiren , biz okurlara keyif veren eserler olusturan sevgili Aytmatova saygılarımla... Tavsiye ederim

Cengiz aytmatov un dili o kadar sade o kadar duygusal ve içten ki, okuduğum her kitabında mutlaka çoğu yerlerinde ağlamışımdır bunda olduğu gibi..

Dram seviyorsanız mutlaka okuyun

Kitabı okuduğunuzda o cenaze konvoyunu, yüksekten uçup o konvoyu takip eden kartalı ve dost Yolbars’ı unutamayacaksınız. Şiddetle tavsiye edebileceğim bir Aytmatov şaheseri.

Çok güzel bir eser. Cengiz Aytmatov başarılı bir yazar.

Üniversitede okumuştum . Biraz zorla gibi olmuştu. Öğretim Görevlisi istemişti. Ama tadı damağımda kaldı. Mankurt olayını hala hatırlayıp ürperiyorum. Güzel bir kitap .Değişik. Tavsiye ederim.

Cengiz Aytmatov denilince akla ilk gelen, başarılı ve unutulmaz eseri... Kesinlikle tavsiye ederim.

trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gitmeye devam ediyor. sarı özek bozkırında hala değişen bir şey yok sevgili aytmatov...

Okuduğum ilk eseriydi. Kesinlikle okunmalı. Arkasından da Cengiz Han'a Küsen bulut okunabilir. Devamı niteliğinde.

Farklı bir kurgu. Elinize alınca bırakamıyorsunuz

Cengiz aytmavovun bütün kitapları gibi buda çok güzeldi

Tilki üzerinden bozkır betimlemesi, efsane...
Bir yolculukla başlar, Sarı-Özek bozkırınaç Kış şartları -40 derece, yaşam mücadelesi veren Yedigey ve eşi. Onlara bu yolculuğu açan ve dostluğu ile ömür geçiren Kazangap. Dostluğun hediyesi, azgın ama asil soydan gelen deve;Karanar...
Kazangap'ı, vasiyeti üzerine, atalarından miras kaldığına inandığı ve kutsal bildiği Sarı Özek bölgesinde bir mezarlığa gömmek istemesinin ve bu süreçte yaşadığı çelişkilerin öyküsüdür.
Farklı efsanelere dokunuş; Mankurt efsanesi, Ana-beyit, Raymalı ağa, Abutalip Kuttubayev, Nayman ana.
Dönemin yönetim anlayışına, Stalin diktatörlüğüne eleştirel bir bakış.
Her kitapseverin mutlaka okuması gereken Çok değerli bir eser.

Kıymetli eser mutlaka okunmalı dediklerimizden

Çok farklı bir anlatım tarzı var.

Yaşar Kemal'e benzettiğim bir yazar.Dili güzel anlaşılır.Konular bilindik ve keyifli.Bütün kitapları okunmalı yazarın.

Dili ve üslubunu çok akıcı ısrarla tavsiye edebileceğim bir eser zarifeyi çok takdir ettim

Yıllar önce edebiyat hocamın önerisi ile edinmiştim. İyi ki okumuşum. Cengiz Aytmatov ile tanışmama vesile oldu.

Yazarla tanıştığım ilk kitabı, çok beğenerek okudum. Diğer kitaplarını da okumaya başladım.

Okuduğum kitaplarla ilgili maalesef hiçbir şey hatırlamama gibi kötü bir özelliğim var. Bu kitapta da öyle oldu. Kitabı görüyorum ben bunu okudum diyorum ama ne anlatıyor, karakterleri kimler desen hiçbiri yok. Ammavelakin bu özellik iyi ki bu kitapta da ortaya çıktı. Öyle bir zevkle okudum ki iki günde kitabı bitiriverdim. Kazangap, Yedigey Abutalip ve Onların çocukları sanki benim konum komşum akrabam oldu. Sarı özek bozkırında onlarla yaşadım iki gün. Bazı dönemler kitaptan uzaklaşıyor elime bile almak istemiyorum. Ama bu kitap böyle bir dönemde elime geçti ve nasıl okudum nasıl bitirdim anlayamadım. Okumayı sevmeyene okumaya aşık eder... Bu Kitabı yermek haddim değil ama nacizane fikrim Orman Göğüslüler uzaylılar vs kitapta gereksiz konu gibi geldi bana. O bambaşka bir öykü başka bir kitap olabilirdi... Bilmiyorum... Ayrıca Nayman Ananın mankurt oğlu için çırpınışı o zulüm... Daha daha bie sürü duygusal sahne. Mutlaka okuyun demiyorum. Lütfen lütfen lütfen okuyun.

Okuduğumda çok etkilendiğim kitaplardan biri. Saf ve temiz duygularla bezenmiş okuyucusunu derinden etkileyen bir öykü.
Okurken duygulanmamak elde değil.

~Gitmekle kendinden kaçıp kurtulacağını mı sanıyorsun? Nereye gidersen git, üzüntülerin de seninle beraber gelecektir..
Sayfa 338

Mankurtlaşma kavramını literatür e sokan kitap. Okurken kendimi Orta Asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarında hissettim. SSCB döneminde yazılmış olmasına rağmen Sovyet mezalimi inceden inceye hissettiren kitap.

Cengiz Aytmatov okumaya ilk bu kitapla başladım ve büyük bir keyif alarak okudum sonrasında diğer kitaplarını temin ederek okudum kısaca çok beğendim güçlü bir kalem Aytmatov

Öyle bir an, öyle birgün gelir ki yaşadıkları birer birer gözünün önünden geçer.. Kesinlikle tavsiye ederim.

okuyucusuna iz bırakan bir kitap.

mükemmel bir kitap. kesinlikle okunması gerek.

cengiz aytmatov okunmalı, okutulmalı...

Cengiz Aytmatov, her eseriyle başka bir güzel...

Cengiz Aytmatovun'un okuduğum ilk eseri oldu. Hüzünlü hikayesiyle sıkmayan akıcı betimlemeleriyle beni Sarı Özek bozkırında hissettiren efsane bir kitaptı. Kitabın ayrıca esas hikayenin yanında uzay üssünde yaşanan birtakım olaylardan bahsetmesiyle de bilim kurgusal tarafı var. Şimdi de Cengiz Han'a Küsen Bulut'u okuyacağım. Kitabın içinde olması gereken ama o dönem yayınlanmayan bir bölümüymüş.

Cengiz Aytmatov, un ben bir hayranıyım hemen hemen bütün eserlerini okudum ve okumaya devam ediyorum, bütün kitaplarını tavsiye ederim, bu kitabı da bir harika konu içeriği ve teması beş yıldız.

İlk başlarda okurken zorlanıp sonrasinda birakamamistim

İnsan kalma mücadelesinin en güzel şekliyle anlatıldığı eserlerden biri olduğunu düşünüyorum. Kah güldük, kah ağladık, kah hayretler içinde tefekküre daldık. Şefkati ve zulmü tanıdık. Aşkın acısını tattık. Okunmasa olmayacaktı.

Özellikle Sabitcan'ın söyledikleri beni çok etkiledi. İnsanların bir otorite tarafından kontrol edileceği düşüncesini Cengiz Aytmatov 1980 yılında bu eserinde dile getirmiştir. Ve bize kazandırdığı mankurt kavramı günümüzdeki birçok durumu açıklamaya yetiyor. Ve Ormangöğsü gezegenine giden iki kozmonotun dünyaya gönderdikleri mesajlar da kendimizi sorgulamamızı sağlamıştır ve yüzyıllardır süregelen savaş kavramının ne kadar yıkıcı ve saçma olduğunu bize göstermiştir. Herkesin okuması ve etrafındakilere okutması gereken bir eser. Ayrıca bu romanın devamı olan Cengiz Han'a Küsen Bulut adlı bölüm de en az bu roman kadar etkileyici