günlerdir elimde kalem, satır satır altını çizerek okuduğum kitapta soner daha neler anlatıyor neler... yeni şafak gazetesinin yazarı fehmi koru'nun beykoz'da, boğaz'ın en müstesna ancak çivi bile çakılması yasak olan yerine nasıl villa kondurduğu, zahid akman, zekeriya karaman, hasan hüseyin ceylan gibi isimlerin hangi ilişkilerin sonucu ankara'da 350 milyon dolarlık armada iş merkezi'ne ortak oldukları, deniz feneri yolsuzluğundaki rolleri, bir lokma bir hırka günlerinden milyarlarca dolarlık servetlere ulaşan müslüman kılıklı dincilerin akıllara seza öyküleri ve daha neler... ve tabii ergenekon'un insanı dehşete düşüren öyküsü!. siz yalnızca türkiye'nin ergenekon'u mu var zannediyordunuz?. hayır, gürcistan'ın, ukrayna'nın, sırbistan'ın, slovenya'nın da ergenekon'u var, hem de tıpkısının aynısı!. taraf'ıyla, genç siviller'iyle, iktidarıyla, yargısıyla, emniyetiyle, açık toplum enstitüsüyle, üniversiteleriyle... okuyun, göreceksiniz