Soluksuz okudum! Beş yüz küsur sayfa ama soluksuz okudum gerçekten. Ahmet Ümit yazarken gözlerim hep Nevzat Başkomiseri arıyor normalde. Fakat bu kitabın başka bir baş rolü, başka meslekten bir "esas oğlanı" vardı. Adnan eskilerin hızlı gazetecisi, bugünlerde gazetecilikten el çektirilmiş, alkol problemi olan eski bir solcu. Üvey kardeşi Doğan ise üniversite hayatını ülkücü olarak geçirmiş, devlette gayrı resmi olarak görev almış, kanunsuz birtakım işlere karışmış bir kaçak. Adnan alışveriş yaparken yıllardır görmediği kardeşi Doğan yanına gelir, başının belada olduğunu ve birilerinin onu öldüreceğini söyler. Kitabın ilk bölümü bu şekilde başlıyor. Olayların akışının hızlandığı yerlerde Ahmet Ümit bir taktik yapmış, yan karakterlere, geçmişe, çevre betimlemesine falan geçmiş. Bunun dışında eleştirebileceğim tek bir nokta bile yok. Gerilimi yüksek. Tahmin ettiğim noktalar vardı, sonu çok sürpriz olmadı, beni de çok şaşırtmadı açıkçası.