Türk öğrenciler(TKP'li) , Rusya'da eğitim alırken bir arkadaşları öldürülüyor(Mehmet) ve katil kim sorusu üzerine gidiliyor. MİT var, KGB var, kısaca bir soruşturma var. Leonid isimli Rus hoca, Türkleri seviyor, Türklerin içindeki o masum idealler kendisine komünistlerin iktidarda bir yer bulmadan önceki 1905 yıllarını hatırlatıyor. Kampta,dünyanın her yerinden gelen başka öğrenci grupları da var.Onlara da yer yer değiniliyor.
Bu romanla hiç bilmediğimiz bir dünya hakkında bilgi sahibi oluyoruz. TKP’nin gizli bir örgüt olduğu, şahısların kod adları olduğu ve kimsenin kimseyi ismi ile tanımadığını öğreniyoruz. Kademe arttıkça herkesin bir alt hücresi olduğu da anlaşılıyor.
Cinayet soruşturması boyunca,öğrencilerin her birinin devrimci hareket içerisinde üstlendikleri roller,çektikleri sıkıntılar anlatılıyor.Romanın sonunda,devrim şehidi ilan edilen Mehmet'in MİT mensubu olduğunu öğrenmek şaşırtıcıydı.Bunu çok öncelerde anlamış olan Kerem'i katil sanmıştım ben,Mehmet kendinin ajan olduğunu anlamış ve grubun lideri Asaf'a bunu söylemek için yurda giderken Kerem tarafından öldürüldüğünü düşünmüştüm.Daha sonra Cemil,suçlu gibi gelmişti.Yazar,çok başarılı şekilde herkesi cinayeti işlemiş olabilecek şekilde okuyucuyu yönlendirmiş.