Karanlığın Sol Eli Hakkındaki Yorumlar

Bana çoğu zaman "keşke" dedirten bir toplum ütopyası aslında. Eserde dikkat çekici ve vurucu pek çok güzel nokta bulunsa da beni en çok etkileyen yanı cinsiyetsizlik üzerine bina edilen bir toplumu ele alıyor olması idi.

yeni başladığınızda çok fazla yabancı özel isim görüyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorsunuz ancak daha sonraları alışıyorsunuz yavaş yavaş.

Beraberinde Kış'ın anlamı değişti. Ufkum iki katına çıktı. Finale doğru kendi gezegeninden bir kadın gören kahramınımızın durumu vurucu bir nokta oldu. Ursula K.Le Guin'in diğer kitaplarını da okuyup ufkumu daha da genişletmeyi düşünüyorum.

Seviye olarak Mülksüzler'e göre düşük kalmış. Kitabı pek sevemedim, beklentinizi düşük tutun.

Yazarın diğer eserleri gibi çok başarılı

Farklı bir kurgu,farklı bir kitap.Kütüphanenize hoş gelecek bir eser

İlk 20-30 sayfayı zorlanarak bitirdim. Lakin o çizgiyi aştıktan sonra insana keyif veren, evrenin sonsuz ihtimallerini düşündüren, belli sınırların dışında düşünmeye iten harika bir kitap.

nedense 30 40 sayfadan sonra devam edemedim kesinlikle olumsuz bir şey söylemek istemiyorum ama akıcılık konusunda sanırım problem var ama kitaptan çok umutluyum daha rahat bir kafada tekrar şans verip sakince okumaya çalışacağım

Ursula Le Guin bize yepyeni bir dünyanın kapılarını aralamış. Okurken, yazarın hayal gücüne hayran kalmamak mümkün değil fakat akıcı bir kitap olduğunu söylemek zor.

Bu kitabı okumadan önce mülksüzleri okumak gerek diye düşünüyorum. Bu sayede kitaba konu olan evrenin mantığını daha iyi anlayabiliriz. Eğer mülksüzler bu yazarın kıvılcımı ise bu kitap onun yanında meşale olur. Ama kıvılcım olmadan meşale yakamazsınız.

Sıradışı bir konusu var. Cinsiyet kavramını çok farklı ele almış. Karşı cinse olan bakşımı az da olsa değiştirdi. Fantastik kitap ve felsefe harmanlandığında başka bir zevkli oluyor. "Gölgelerin gücü adına" da felsefi sayılır gerçi :D

Kitabı okumaya başladığımda hikayenin içine kolayca giremedim ancak romanda geçen yerler, olgular vs kafamda oturdukça sayfalar akmaya başladı. Sürekli kış mevsiminin hakim olduğu, cinsiyetsiz bir toplumun nasıl olabileceğini, artılarını ve eksilerini romandan bağımsız olarak bana düşündürdüğüne göre benim açımdan başarılı bir kitaptı.

Acikcasi kitabi almadan once cok heyecanlanmistim. Kitaba basladigimda tamamen hüsrana uğradım. Kitabın sadelikten uzak bir dili var. Fazlaca detaylar ile boğulmuş ve çeviriden mi bilmiyorum ama okurken okuduğumdan kesinlikle emin olmadığım enteresan yorucu bi serüven oldu benim icin. Kitabin konusuna gelince de acikcasi vardigi bir noktayi kesinlikle anlamak imkansiz. Cikartilacak ders derseniz eger, belki uzerine bir hayli kafa yormak gerekebilir ve ben hala bulamadim. Finali de beklenti dogurmadigi icin sadece kitabi bitirmek icin bitirdim. Keşke dili daha yalın ve anlaşılabilir olsaydi ve okumaktan yorulmasaydım dedigim tek kitap olabilir.

'ışık karanlığın sol elidir
karanlık da ışığın sağ eli.
ikisi birdir, yaşam ve ölüm, yan yana
yatarlar kemmerdeki sevgililer gibi,
tutuşmuş eller gibi,
sonuçla yol gibi'.
Ursula, her daim okunmalı!!

Kitabı çok ilginç buldum.Özellikle son 150 sayfasi cok sürükleyici.

Hainli Döngüsünün 4. kitabı. Androjenlerin olduğu bir dünyaya elçilik göreviyle giden Genli Ai'nin hikayesinin anlatıldığı kitapta "Cinsiyet olmasaydı savaş, ego, güç olur muydu?" gibi sorulara cevap arıyor.

Çok güzel bir kitap. Sanki karakterlerle birlikte aynı yolculuğu yaşıyorsunuz. Etkileyici. İlk kısımları geçtikten sonra karakterlere daha aşina oluyorsunuz ve kitap sürükleyicilik kazanıyor.

Bilimg-kurgu ve Ursula K.Le Guin seviyorsanız kesinlikle keyif alarak okuyacaksınız. Ancak bilim-kurgu romanlarından hoşlanmalar için okuması keyifli bir kitap olmayacaktır

Ursula’ya yayımlandığı 1969 yılında bilimkurgunun iki büyük ödülü olan Hugo ve Nebula’yı getiren romanı elinizde.
•
Suç kavramı ‘neredeyse’ ortadan kalkmış durumda. Savaşa dair tek kelime yok mesela sözlüklerinde. Ve Hain gezegenine göre biraz da geri kalmışlar. Sözde!
•
Kış gezegenine gönderilmiş elçi Genli Ai dilinden okuyoruz eseri. Hainli’nin 84. gezegeni olmalarını isteyecek onlardan.

Çift cinsiyet, savaşmazlık ve suçsuzluk gibi konularla giriş yaparken sayfalar aktıkça ‘politik’ bir eser haline geliyor Karanlığın Sol Eli.
Politik de bir eleştiri elbette.
•
“Kehanet peygamberlerin, falcıların ve fütürologların işidir. Romancıların işi değildir. Bir romancının işi yalan söylemektir.” diyor Ursula.

Ve kehanet senaryosu yazmadığını dile getiriyor. Yeni ve farklı bir dünya yaratıyor. ‘Şöyle olsaydı’ ‘şöyle olurdu’ tarzında yazanları kınarcasına.
•
Zor bir Ursula eseri bence. Yer yer ‘ansiklopedi’ gibi belki de. Kolay değil ‘yeni bir gezegen’ tanıyacaksınız. Buyurun.

Nefis diyaloglarla bezeli harika bir kitap.Misal “Tuhaf değil mi?Gün ışığı yeterli değil yürümek için gölgeler de gerekli.”

Çok karışık, ama bitirirseniz güzel bi kitap

Kitabın başlarında aşırı derecede sıkılmıştım. Hatta bir ara yarıda bırakıp sonra en baştan başlamıştım. Kitabın dili biraz ağır bana göre ama okurken sonra belli bir yol katettikten sonra kitap akıcı bir hal alıyor.

Dili bu kadar zor bir kitap görmemiştim hiç,okuyamadım bıraktım.Tamamen farklı bir düzen ve gerçeklik,bizim dünyamızla hiçbir alakası yok.Yorumlarda bu tip söylemler hoşuma gitse de okurken çok zorlama oluyor ve soğutuyor insanı.

konusu itibari ile çok çok çok ilgi çekici kurgusu muhteşem ancak zor ilerliyor

Anlatım biçimi ve kurgusu muazzam. Cinsiyetin kimlik olmaktan çıktığı bir dünya tasarısı, ilginç ve sorgulatıcı bir yapıda. Roman ile ütopya arasında bir yerlerde kesin sınırları olmadan duran bir kitap.

Ursula Le Guin'in harika kitaplarından biri...

Farklı fakat kurgusu ve bakış açısıyla sıkılmadan okunabilecek bir kitap

LeGuin Karanligin Sol Eli'nde yine alışılmış kalıpları ters yüz ederek harika bir kış masalı anlatıyor okurlarına... Cinsiyetiz bir toplum hayal ediyor ve okuru da bu hayalin peşinden surukleyerek alışılagelen birçok şeyi sorgulatıyor, tabii hayal dünyasını da zenginleştirerek.

ütopik roman sevenler için mükemmel bir eser

Cinsiyet rollerinin getirisi davranış kalıpları olmadan şekillenebilen bir dünya nasıl olurdu cevabı kimi yönlerden açıklanmamış olsa da açıkçası cevabın %80'i kitapta yanıt buluyor. Farklılığa açıklığın günümüz toplumunun bir başka eleştiri olmuş.

Hayatımda okuduğum en iyi bilim kurgu kitabı diyebilirim. Cinsiyetler ortadan kalktığında ortaya nasıl bir gezegen ve ne tür eşitlikler çıkıyor, inanılmaz bir hayalgücü ile anlatmış. Şiddetle tavsiyemdir.

Bilimkurgu kitaplarını yaşım kırkları aşsada hala severek okuyorum. Ancak bir birininin aynı sadece yerler ve isimleri farklı olan kitapları okumaktan pek hoşlanmıyorum. İlginç ve bir felsefi olan kitapları daha çok tercih ediyorum. Bu kitapta ilginç ve diğerlerine göre de çok farklı. Ayrıca bir felsefesi var. Cinsiyet farklılığı olmayan, her bireyin hem erkek, hemde dişi olabildiği, bu nedenle de cinsiyetin bir avantaj veya dezavantaj olmadığı, her bireyin göreceli olarak değil, mutlak olarak eşit olduğu bir dünyayı anlatıyor. Bu türe ilgi duyanalara okunmasını öneririm.

Bilim kurgu kitaplarını bende sevmem.Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım ve gerçekten mükemmel bir kitap.Tavsiye ederim.

kitabı çok beğendim. kitabın ilk bölümlerinde gezegendeki iki ülkeyi ve yaşam tarzlarını tanıyorsunuz. kitabın ilerleyen bölümlerinde yaşanan yolculuk ise okurken sizi soluksuz bırakacak kadar ustalıkla kaleme alınmış.

Özellikle romanın iki karakterinin buzul üzerinde yaptıkları yolculuk ve hayatta kalma savaşı, kitabı 10 yıl önce okumama rağmen hala aklımda kalmasını sağlayacak netlikte resmedilmişti.

Ursula K. Leguin sınırlar içinde sınır koymamak için uğraşıyor bu nedenle de ister istemez okuyanı zorluyor.
Bilim kurgu ile fantastik kurgu arasında sıkışmış 51; bir durumda kalıyor çoğu eserlerinde. Karanlığın eli, rocannon'un dünyası ve yerdeniz büyücüsü Ursula K. Leguin denince ilk aklıma gelenler

Kitapta yılın yarısını erkek yarısını dişi olarak geçiren insanların yaşadığı bir dünyaya giden tek cinsiyetli bir erkeğin başından geçenler ve bu dünyadaki olaylar anlatılıyor. LeGuin fizik konularına olan ilgisini bu kitaba tamamen yansıtmış ve gerçek bir bilim kurgu ortaya çıkmış. Bu tarzı sevenlere okuması önemle tavsiye edilir.