Çağdaş Japon edebiyatı yazarlarından Yukio Mişima ile ilk defa tanışıyorum.Betimlemeleriyle, kurmuş olduğu ustaca şiirsel diliyle beni etkileyen yazarlardan biri oldu.
Mişima;Henry Miller ve Marguerite Yourcenar gibi yazarların kitaplarına konu olacak bir intiharla yaşamına son vermiş.Yourcenar'ın "İnce bıçak ağzı gibi dondurucu bir kusursuzlukta"diye adlandırdığı bu romanda; Fusako adında dul bir kadınla, 13 yaşındaki oğlu Noboru'nun denize ve gemilere olan merakı sayesinde, gemide çalışan bir adamla tanışmasının hikâyesini konu ediyor.Roman bir yandan da küçük bir çocuğun psikolojisini de içeriyor. "Deniz tıpkı kadın gibidir.Durgunluğu ve fırtınalarıyla,kaprisleriyle,batan güneşi yansıtan göğsünün güzelliğiyle bu benzerlik ortadadır.