Uygarlıkların Batışı Hakkındaki Yorumlar

Amin Maalouf yine çok güzel bir deneme ortaya koymuş. Kitap Lübnan'ın ve Arap dünyasının neden gelişemediğini ve geri kaldığını anlatıyor. Tavsiye ederim.

Maalouf'un en severek okuduğum kitaplarından biri oldu. Kişisel hüzün ve gitgellerle dolu. Osmanlı yönetimine karşı tutumu da inanılmaz gitgelli. Azınlık ve sürgün psikolojisini iliklerine kadar yaşıyor ve aktarıyor. Sosyalist olmasına rağmen Arap milliyetçiliği daha ağır basıyor. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan diye düşünüyorum.

Yazarin kitaplarini seviyorum bunu da severek okuyacağım.

SEVDİĞİM BİR TARZ OLDUĞU İÇİN SIKILMADAN OKUDUM .

dolu dolu güzel bir kitapti . yazar kaliteli , kitapları da gayet başarılı ve güzel

Ortadogu ve ozellikle Lubnan tarihi (dolayisiyla son donem Osmanli) hakkinda kisisel bir tarih ve dunyanin gidisati uzerine huzunlu bir yorum.

Öyle okuyup gecilmeyecek kadar yoğun bir kitap. Türlerin farklı olması hasebiyle midir bilmiyorum ama yakın tarihe ozellikle ilginiz yoksa sıkılabilirsiniz.. Amin Maalouf kültür deryasının büyük bir okyanusu gibi. Kitapta sıkıldım ama hakkını da yememek lazım

Doğumundan az öncesinden başlayarak neredeyse yakın tarihi özetlemiş nedenleriyle!

Amin Maalouf gibi bir yazarın son kitabı kaçırılmazdı...

Tahlil ve tespitleri subjektif olmasına rağmen çok gerçekçi ve mantıklı.

Kaybolmuş Özgürlük Hayali ve Pusulasını Yitirmiş İnsanlık...

Son yılların önemli kitaplarından biri. Özelde yazarın kendi yaşamından başlayıp, genelde Arap ve Mısır uygarlıklarından hareketle, Dünya’nın geleceğini irdeleyen bir eser.

Yakın tarihimizde olup bitenlere kimi zaman gazeteci kimliğiyle bizzat şahit olmuş olayların neden nasıl niye cereyan ettiğini tahlil ettiği bir eser. Sıkılmadan okudum. Okunması gereken bir yapıt.

Amin Maalouf, romanlarının çoğunu okuduğum iyi bir yazar. Son kitabı ve deneme türündeki çalışmalarından da biri olan bu çalışmasında yazar, doğduğu ve ömrünün bir bölümünü geçirdiği Lübnan'dan başlayarak tarihin önemli bazı olaylarına bir gazeteci olarak da şahit olduğu anılarını da katarak yaptığı uygarlık analizleri, tek kelimeyle beyin fırtınası estiriyor. Entellektüel, birikimli ve hakikati arama çabasında bir aydın. Gözlemleri, çözümlemeleri ve değerlendirmeleri size inanın çok şey katacak. Ciddi, kaydadeğer, felsefi yönü ağır basan zor ama okunması bir o kadar da keyifli bir deneme. Okursanız çok şey kazanırsınız ama okumazsanız çok şey kaybedersiniz diye düşünüyorum. Bakalım alıp okursanız bana hak verecek misiniz?

Tarih, siyaset, sosyoloji gibi alanlara ilgisi olanlar için okunmaya değer kitaplardan biri.

Amin Maalouf'un deneme tarzında Arap coğrafyasındaki yakın tarihi anlattığı kitap
Diğer kitaplarına göre sönük kalmış bir kitap sıkıldığım yerler fazlasıyla var.
Kendisi de Arap olan Maalouf bir anlamda özeleştiri yaparken yakın dönemde Arap Tarihine yön veren olayları kendi penceresinden değerlendiriyor...
Osmanlı ile ilgili önyargılı tutumunu yine satır arasında vermekten kaçınmamış.
Keşke sorma imkanım olsaydı da Osmanlıdan sonra neden Arap dünyası bu hâle geldi diye sorabilseydim Tarih sevenler için
Okunabilir

Yazar ilk başta kendi doğduğu büyüdüğü coğrafyayı, Doğu Akdeniz 'in, BirincibDünya Savaşından sonraki değişimini ve oradaki iktidar çatışmalarını çok güzel anlatmış. Bizzat kendisi de yaşadığı için buradaki hadiseleri çok güzel ve akıcı bir şekilde anlatmış. Orta doğudaki Arap ve müslüman ülkelerin toplulukların başına geçen iktidarların ilk başlarda kurtarıcı olarak görülmesini ama daha sonraları insanları hüsrana uğramalarını güzelce özetlemiş.
Daha sonra dünyadaki değişimlere Abd nin dünyada söz sahibi olmasını,Sscb nin değişimini, ülkeler arasındaki soğuk savaşları vs yi akıcı bir şekilde işlemiş.
Kısaca yakın tarihi anlama görme adına güzel bir eser olmuş.

Amin Maalouf tarzının biraz uzağında diyebilirim

Ortadoğuda kurulan uygarlıkların Başlangıçta güçlü olan yönlerinin zaman içinde zaafa neden olduğunu sorgulayan Amin Maalouf akıcı bir anlatım yapıyor.

Arap dünyasının 20 nci yüzyılın ortalarından 21 inci yüzyıla kadar yaptığı hataları ve sonuçlarını, yaşayan bir insan gözünden, anlatan bir eser.

Eser'de, Lüblan özelinde, Arap dünyasının yaptığı yanlışlardan bahsedilirken Osmanlı'dan da olumsuz söz edilmesi bence yapılan hatanın asıl temeli...

Maalouf'un bu kitabını babamın önerisi üzerine okudum. Güzel tespitler içeriyor.

Yazar Mısır, Lübnandan Fransaya uzanan yaşamında, yakındoğudan Batıya uzanan yaşadığı coğrafyayı bugünü anlama yolunda, geçmişi araştırarak ve kimi yerlerde geçmişten izlenimlerini de sunarak aktarıyor, diğer denemeleri gibi gayet başarılı, romancılığında da doğu kültürünün çeşitliğini zaten çok başarılı şekilde kullanıyor, sadece kitaplarında Osmanlıyı eleştirmesini yersiz bulduğumu söylemeliyim, bugünkü Arap coğrafyası üzerinde en iyi zamanın Osmanlı zamanında olduğu yadsınamaz bir gerçek.

Okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir kitap, hararetle tavsiye ederim.

Endişelerin de sonuna kadar haklı gidişat çok iyi değil .Önemli konuya derinlemesine bakışşşş

Kadim Doğu Akdeniz medeniyeti mensubu insanlar bugün gemilere binmiş kaçıyorlar, diyerek Avrupa'ya yönelen göç sorununa değinen yazarın, Avrupa'daki ülkelerin göçmenlere yönelik takındıkları tutum hakkında söyleyecek çok sözü varken, Fransa'da yaşamasının da etkisiyle, biraz sessiz kalması kitapta beni düşünceye sevk eden önemli bir temaydı. Onun dışında insanlık gemisinin kurtarabileceğine dair inancının Çivisi Çıkmış Dünya'dakinden daha da azaldığını düşündürdü kitap. Haklı mı? Çok da haksız sayılmaz aslında...

Semerkant kitabı kadar olmasada farklı bir konu ve tarz olmuş ben beğendim.

Çivisi çıkmış dünya kitabı çok etkileyiciydi. Aynı etkiyi brkliyorum