“Önce Sadullah’ı savurdular, sonra Şefika’nın cesedini. En arkada kalan keman kutusunu fırlattı. Kapı kapandı.
Tiren olan bitenden habersiz hasret kavuşturmaya gidiyordu.
Bir acı düdük, sanki bir feryat tipinin içinde uzadıkça uzadı.
Sadullah toparlandı, Şefika’nın yanına vardı. Yanağını yanağına dayadı. “Kadersizim.” diye ağladı. Yanak soğumuş, gözler yumulmuştu.
Şefika iyice zayıflamıştı.
Karısını kucakladı.
Tipinin içine doğru yürümeye başladı.
Gitti, gitti, kayboldu.”
Çook etkileyici bir eser.