Uzun süredir merak ettiğim, biraz da hüsn-ü zan beslediğim, dolayısıyla beklentilerimi yüksek tuttuğum bir kitaptı. Ancak beklentimi tam olarak karşılamadığını söyleyebilirim.
Oldukça tanınır durumdaki bu esere ve yazarının emeğine saygısızlık etmek asla istemem. Ancak kitapta sağ, sol, Doğu, Batı, Hristiyan, Müslüman kavramları ve olguları arasında keskin sınırlar çizmesi nedeniyle; eseri ve söylemlerini yeterince kuşatıcı, kapsayıcı ve ikna edici bulmadım.
Bence insanları, düşünceleri sınıflamak ve birbirine karşı doğru-yanlış şeklinde kodlamak yerine; iyi-kötü, sağduyu sahibi olan-olmayan, empati yapan-yapmayan şeklinde ayırmak fazlasıyla yeterli.
Müslümanların ataletten kurtulup özgüvenlerini kazanmaları, özeleştiri yapmaları, kendilerini geliştirmeleri adına olumlu, cesaret verici, motive edici ifadelere yer vermekle birlikte; sonuç olarak, maalesef siyasi kodlarla bezenmiş bir söylev izlenimi bıraktı bende.