Nun Masalları Hakkındaki Yorumlar

hattat seni terk etmeliyim...
hattat seni terk etmeliyim....
kendi vehmettiği karakteri terk etmek için savaş veren bir yazar.kendi karakterlerinin aşkına aşık olan bir yazar...
bu kitap yazarın ilk kitabı ve kesinlikle iki kez okunmalı.İlk okumadan sonra bir kaç tane nazan bekiroğlu kitabı okunup tekrar okunmalı; nazan bekiroğlunu anlamış ve sevmişseniz ikinci okuyuşta size bambaşka bir dünya sunacaktır emin olun.Denizle gökyüzünün ortasında bir yerlerde hattatı da padişahı da cariyesi de sizleri farklı diyarlara götürmek için bekliyor olacak.

Yorumları okudukça okuyucuların Nazan Hoca'yı anlamadıklarını düşünür oldum. Bir çok yazarda olan bir durumu okuyucuya sunmuş. Nedir o? Hikaye kahramanlarının yazar için ne anlama geldiği, karaktere biçtiği değer ve o karakterin nasıl ortaya çıktığı. Bu kitap yeni başlayan yazarlar için bir yönlendirme olabileceğini düşünüyorum. Çünkü bir karakteri nasıl oluşturulabileceği hakkında fikir uyandırıyor. Nedense okuyucular sürükleyici, içinde aşk olan, macera dolu bir hikaye okumak istiyorlar. Yazarın ne anlatmak istediğine kimse bakmıyor.

Nazan hanımın bana göre en kaliteli hikayelerinin olduğu, en güzel dilinin olduğu kitabı. Kanatimce bu hikayelerin üzerine çıkabilmiş çok az yazısı vardır. Akşamın Ağası kadar güzel kaç tane hikaye var edebiyatımızda?

simeranya hitaben
öncelikle kitabı eleştirmek elbette haklı olabilirsiniz. beğenip beğenmeme size aittir ona kimsede karışamaz. ama şunu unutmayın ki eleştiri üslubunuz oldukça yanşlış ve saygısız. "bir çocuğa versen daha iyisiniz yazar" dediğiniz kişinin yapıtları, edebi kişiliği, eğitim hayatı ortadadır. unutmayın ki edebiyat herkesin aynı çerçevede anlayıp kabulleneceği bir dal değildir. okuyucunun eğitimine, ilgi alanına kendi kişisel gelişimine bakar. siz beğenmeseniz de bu kadar ağır bir hakareti kaldıracak şekilde YAZAMAZSINIZ. Sadece Nazan Bekiroğluna değil onu seven, yazdıklarında kendini bulan binlerce insana hakaret etmiş olursunuz. DİKKAT EDİN önce kendinize üslubu düzeltilecek birisi varsa önce kendinizdir ! !

Bu kitabı okumadan önce size tavsiyem sakin bir zamanınızı beklemeniz. Çünkü bu kitapta yazarımız ruhî bunalımlar geçiren karakteri kendi ruhuyla bütünleştirip bize sunuyor. Bu bunalımlar güzel tasvir edilmiş. Tek olumsuz yanı fazlaca karamsarlık var. Dediğim gibi biraz dingin zamanınızda okuyun.

bol tasvirli, mistik bir anlatımla tüm konular işlenmiş, tabir-i caizse yazar edebiyatını konuşturmuş. ancak yaklaşık 5 kez okuma girişiminde bulunsam da bir türlü kitabın sonunu getiremedim.

nazan hocanın en ağır kitabı diyebilirim. bazen kişileri ve olayları takip etmekte zorlanıyorsunuz.

"LA"yı çok beğenmiştim. "Cam ırmağı taş gemi" de kopukluklar olsa da dili çok güzel aşkı değişik anlatan bir kitaptı. ama bu kitap Nazan Bekiroğlu'nun mu şaşırdım. ordan oraya atlamış. arka kapakla kitabın tüm alakası 10 sayfadan ibaret. diğer yerlerin de o 10 sayfayla alakası yok. ya ben okuyamadım ya da okunacak gibi değildi.

kitap daha ziyade edebiyatı çok sevenler için sanırım... aksi takdirde sıkıcı gelebilir...
ben en çok hattatın aşkını beğendim... uzaktan sevmenin güzelliği vardı o yazıda çünkü...

hikayelerde kopukluklar var. yazar masallara kendini dahil ederek belki de farklılık yaratmayı denemiş ancak, sadece kafa karışıklığına neden olmuş. yazarın okuduğum ilk kitabıydı ancak pek de beğendiğim söylenemez.

Nazan Bekiroğlu'ndan ilk La/Sonsuzluk hecesini okudum tek kelimeyle mükemmeldi kitap... ardında Yusuf ile Züleyha'yı okudum La kadar olmasada genede güzeldi... ama Nun Masalları bana o kadar iç açıcı gelmedi, böyle güzel kitapları okuduktan sonra doğrusu hayal kırıklığı yaşadım...
Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı adlı romanını çağrıştırdı bana...
yorumumdan şunu anlamayın sakın -okunmayacak kadar kötü- gibi anlamayın. okunur bir kitap Hele Nazan hoca yazdıysa...

sayıklar gibi bir üslup ama bekiroğlu bu değil, ilk okuyacağınız kitabı bu olmamalı, onun her kitabı birbirinden farklı

Kitabı çok büyük bir hevesle aldım.Gerçekten bazı betimlemeler harikulade fakat bazısı da sırf edebi dilden ayrılmamak uğruna yazılmış.Kısacası ben çok bir tat alamadım,konuların kopuk kopuk olması da ne yazıkki akıcılığı kötü yönde etkilemiş..

kitap hikayelerden örülü, hikayeleri bir noktada birbirine bağlamış yazar.ama yine de bir karmaşıklığı gidermemiş.kitaptan çok fazla tad aldığımı söyleyemeyeceğim...

nazan bekiroğlunun diğer kitaplarını da okudum ama bu kştap diğerlerinin yanında dili açısından biraz geri kaldı gibi,beni pek sarmadı diyebilirim..

La ya da Yusuf ile Züleyha adlı kitaplarına nazaran okuyucusunu daha çok seçen bi kitap. Hem dili hem de konusu bakımından daha seçkin bi kesime hitab ettiği kanaatindeyim. Nazan Bekiroğlu üslubunu gerçekten sevip sevmediğinizi bu kitapta daha rahat anlayabilirsiniz.

Bence nefis bir kitap..

arkadaşlar okunulası bir kitap tavsiye ediyorum

benim okduğum ilk nazan bekiroğlu kitabı. Bu yazarın kitapları beğenen arkadaşların tavsiyeleri üzerine aldım. Ne konusunu anlayabildim, ne anlatım şeklini. Nereye varmak istediği belli değil. Kendi derdini mi anlatıyor hikaye mi anlatıyor bilemiyorum. Çok şey anlatmak istemiş ama hiçbi şey anlatamamış. Adı kitap kapağı çok hoştu ama verdiğim paraya acıdım.

nazan bekiroğlu anlatımıyla masal diyarından dünya gerçeklerine uzanan harikar bir köprü.Bazı olumsuz yorumlara katılabilmem mümkün değil.herkes kendi anlayış kapasitesi imkanında bir şeyler bulacaktır. yani; herkes ağaçtan kendi boyunun yettiği meyveyi yiyecektir.

nazan hocanın okuduğum ilk kitabı anlattığı hikayelerin başında çok güzel konular var ama kitap birden kopuyor beklediğimi alamadım kitaptan anlatılardan bi şeyler bekledim ama bir türlü vermedi yazar farklı olmaya çalışmış ama güzel olmamış onun için diğer kitaplarını okumaya üşeniyorum açıkçası. . .!

nazan bekiroğlunun kitapları kendi aralarında yarışıyor güzellik konusunda buda nazan hocanın kaleminden çıkma çok harika bir eser

Nazan Bekiroğlu serisine başlamak için kesinlikle bire bir nun masalları.Harika bir kitap.

büyük bir hevesle aldığım kitaplarından biriydi nazan bekiroğlunun. ama aradığımı bulamadım maalesef.cümleler gayet uzun.ara sıra kitaptan uzaklaştım.ama olsun nazan bekiroğlu yazınca tüm kötü yorumlar siliniyor yine okuyorum.

Çağrışımlar kitabı.. Hafif rüyamsı.. Bulutların sislerin arasında geçiyor sanki.. İlk kısmı ( hattat , padişah ve cariye ile ilgili olan bölüm ) ve son kısmı beğendim ortası pek sarmadı.. Sayıklamalarla doluydu..

kuşkusuz onları görmemizi sağlayan ışıktı aşk...başımızda nurdan haleler yoktu ama çarmıhımızı sırtımızda taşımadığımızı kim iddia edeiblirdi...kitapta en beğendiğim bölümlerden biri son cümlelerin aslında ilk cümle olabileceğinin kanıtları vardı bu kitapta.ve karşılıksız temiz duygular...tarih kokan bu saf duyguları YAŞAMAK istiyorsanız bu kitabın sayfalarını çevirin.

Okurken zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ama kitabın psikolojik tahlilinin yapılması kanatindeyim. Yazdığınız hikayedeki karakterlerle konuşmak ve empati yapmak. Bana yabancı gelmedi bu. Kendimden alışığım...

yazarın okuduğum 2.kitabı ilki cam ırmağı taş gemiydi ve gerçekten bu kitabı bitirmekte zorlanıyorum sıkılıp bıraktım cümleler alıp götürüyor ama geride bana birşey bırakmıyor gibi.akıp giden sele bırakmak misali.iç dünyamda yansıma bulmakta zorlanıyorum.isim'le ateş arasında da var elimde ve okusam mı diye tereddüt ediyorum.

Harika bir üslup...Okumakla kalmıyor,başkalarına okutmak için de sabırsızlanıyor insan.

Büyük bir hevesle aldığım ama okurken anlatımı bana her daim bir sisin arkasındaki kadar uzak kalan,birbiriyle pek bağlantısı olmayan parçalarla sanki bir anlık yazıların bir araya getirilmesi tarzında bir kitap.Okurken yoruldum diyebilirim.

Masal tadında yazılmış bu öyküler bana aşkın insana yüklediği sorunları, sorumlulukları hatırlattı. Kitabın başındaki özellikle "Hattat ile Padişah" öykülerini çok başarılı buldum ancak kitabın Nigar Hanım'la ilişkilendirilmesi biraz daha kuvvetlendirilebilirdi diye düşünüyorum.
Kitapseverlerin kaçırmaması gereken bir eser.

Hiçbir insan anlaşılamıyor. Çünkü kırmızı kalemle üzerini çizmek zorunda olduğu hikayelerini kimseler bilmiyor. Belki de aşk bu hikayeleri öğrenme merakından doğuyor. Merak etmekten vazgeçince ise tükenip bitiveriyor. Belki de bu yüzden gerçek aşk, ancak tam olarak bilinemeyenle yaşanabiliyor. Nazan Bekiroğlu okuyucuyu yine derin duygular ve düşüncelerle dolu alanına çekip götürüyor.

Nun Masalları... Gerçekten harika bir kitap! Okuyucunun hayal dünyasına hitab eden Nazan Bekiroğlu harika tasvirleri ve kelime oyunlarıyla masal dünyasının büyüsüne salıyor okuyanların yüreklerini. Aşk, ıztırap ve kelâm... Nun Masalları...