Okuduğum 7. Grangè romanı... Koloni, Ölü Ruhlar Ormanı ve Kaiken hariç tüm kitaplarını okudum yazarın. Grangé her zaman favori yazarlarımdan biri olmuştur. Özellikle kurguya ve psikolojiye dayalı romanlar yazması bunda çok etkili. Sisle Gelen Yolcu için de şunu diyeyim; yazarın detay çılgınlığının en abartılı noktaya ulaştığı kitap olmuş. Çok fazla yer, marka ismi. Çok fazla bilimsel ve sanatsal terim. Açıkçası ilk 100-150 sayfada odaklanmakta zorlandım, sonrasında adapte oldum ve keyif de verdi bu aşırı detay olayı. Okumayanlara tavsiyem yanınıza bir not defteri alın ve yazarın değindiği detayları not alıp daha sonra internetten araştırın bunları, keyifli oluyor.
Kitabın içeriğine gelirsek; gerçekten etkileyici bir konusu var. Kitabın genelini saran sis atmosferi ise başka bir hava katıyor okurken. Kurguya dayalı iş çıkaran bir yazar Grangé. Ve bu romanında bu konuda da bir aşırılık denemiş, son 100 sayfaya kadar da qbaşarmış bunu. Ama benim fikrim o harika giden, meraktan tırnak yedirten kurguya o son 100 sayfa biraz hafif kalmış. Olayların sonuçlandığı o kısımda çok daha iyi bir performans sergileyebilirdi yazar. Sergileseydi şu an yazarın en iyi romanı Kızıl Nehirler ile karşılaştırabilirdim. O potansiyeli var çünkü. Ancak dediğim gibi final kısmı çok daha büyük şaşırtıcı bir şeyler beklerdim, beklentim karşılaşmanmadı. Olsun, Grangé ne yazsa iyidir deyip tavsiye ederim.