Bir kez daha anlıyoruz ki, kitap yazabilmek için bilgi sahibi olmak gerekli, öyle yüzeysel falan değil enine boyuna, en derinine, belgeli bilgi şart. Soner Yalçın´ın engin bilgisiyle birlikte edebi yeteneği, her kitabını iki kez daha fazla okunur kılıyor. Siyaseti hiç sevmezdim ama içinde bulunduğumuz ülke şartlarında kendimi hep daha fazlasını öğrenmeye ve unutmamaya mecbur hissediyorum. Zor anlaşılan karmaşık kitaplardan sonra Soner Yalçın´ı okumak; bildiklerimi pekiştirmek, nedenlerini daha derin öğrenmek, sonuçlarını daha detaylı takip etmek, üstelik siyaset okurken bile ´okumaktan haz almak´ bunu tarih ve siyaset yazanların çok azında hissedebiliyorum. Bu kitap da diğerleri gibi ´Zorunlu Dün Dersi´ başlığı altında kütüphanemizde saklayıp ileride çocuklarımıza okutmamız gerekenlerden... Siyasi görüşlerimiz kendisiyle ayrıdır, hatta bazı konularda taban tabana zıttır ama yiğidi öldürsen de hakkını vermek şarttır! Bilgisine, siyaseti bile yumuşak bir edebi dil kullanarak tane tane anlatmasına -ki bu da bilgisinin derinliğiyle alakalı muhtemelen- hayranım. Sağ olsun, var olsun.