Her Temas İz Bırakır & Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi Hakkındaki Yorumlar

...!!!... 10.10.2013
Romanın akışına ve yazarın anlatımını tek başına ele alırsak Emrah Serbes'in diğer romanlarında olduğu gibi olayların çok yavaş geliştiğini ve aslında bunun okuru sıkması gerektiğini düşünüyorum ama çok garip bir şekilde kitabı çok akıcı bir şekilde okuyabiliyorsunuz. Bunu da Emrah Serbes'in çok sade ve akıcı diline borçlu olduğunu düşünüyorum. Akıcı bir dille yazılmış ve okuması kolay olan romanları sevenlerin kesinlikle okuması gereken bir roman ama edebi dili sevenler için biraz sade gelebilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
insanoglu01 06.07.2013
Emrah Serbes'i Murat Menteş'in Ruhi Mücerret kitabının arkasında gördüm.merak ettim. Baktım Afili Filintalardan. Behzat Ç. yi hiç izlemedim. ama kitab çok güzel. Kurgu müthiş, dil mükemmel. Sabah başladım bırakamadım. Gerçekten afilifilintalarda iş var.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
behzat ç nin kullandığı argo sözcükler bu kitapta yok gibi bişey. bence bu kitabı güzelleştirecek şey de argoları işlemesiydi. yinede polisiye sevenler için okunabilir bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Baker1298 18.02.2013
Diziyi 2.Sezonun başından beri takip ediyordum ve kitabını almayı düşündüm.Aldım ve okudum televizyonda da izlemediğim için heyecanla okudum. Behzat Ç. izleyenlerin kesinlikle beğeneceği bir kitap.Güzel, sürükleyici ,güncel ,abartısız ve zorlamasız bir hikaye. Emrah Serbes'i tebrik eder bu kitabı da tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
neslihanvarol 06.01.2013
Harika bir kitaptı. İkincisini de mutlaka okuyacağım. Bu kitabı okumayı seven herkese tavsiye ediyorum, alıp götürüyor insanı...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-1490460 03.01.2013
Gerek olay kurgusu ,gerekse de karakterlerin gerçekçiliği açısından on numara bir eser.Güzel vakit geçirmek için birebir..Tavsiyem kitabı bir seferde okuyup bitirmeniz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kaliteli bir yazar olan emrah sebesin kaliteli bir eseri. kitabı kendisiyle tanıştıktan sonra onun tavsiyesiyle bir cırpıda okudum ve serbes in sonraki kitaplarını bekledim. eserin dizye dönüştürülmesiyle popüleritesi artan emrah serbes umarım çizgisinden taviz vermek zorunda kalmaz. herkese ravsiye ederim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Erken Kaybedenler'den sonra okuduğum 2. Emrah Serbes kitabı. Erken Kaybedenler'i beğendiğimi söyleyemem; fakat bu kitabı çok güzel. Gerek betimlemeleri, gerek üslubunun içtenliği kendini okutturuyor. Polisiye bir eserde olması gerekenlerin birçoğu var. Sonunu da gayet iyi bağlamış Serbes. Her açıdan çok beğendim. Hele bir de Ankara aşığı veya Ankara'yı seven bir insansanız keyifle okuyacağınız bir eser. Herkese tavsiye ederim. Bu kitabı bu kadar çok sevdikten sonra Son Hafriyat'ı almamak için bir neden göremiyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
merveku 29.05.2012
işiniz yoksa bir günde bile bitirebilirsiniz iddia ediyorum.. yalın akıcı kasmadan yazılmış harika bir polisiye
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Jntrk33 16.05.2012
Eğer Behzat Ç'yi seviyorsanız mutlaka okumalısınız. Oldukça sürükleyici Emrah Serbes harikası bir kitaptır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
efeyiğit_34 04.05.2012
Behzat Ç. nin mucidi...

Emrah Serbes; iyisiyle kötüsüyle bir başkomiserin hikayesi diye tanımlıyor. Haklı da, dünya sadece iyilerden oluşmuyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
AslihanKirenci 14.02.2012
diğer kitabın da mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. dizinin sadece ilk bölümünde hikayenin küçük bir kısmı verildi zaten. özetle, her iki kitap da mutlaka okunmalı :)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
erknkoksoy 05.02.2012
En iyi polisyelerden biri. Emrah Serbes gerçekten çok iyi bir yazar... Polisiye severlerin kaçırmaması gereken serilerden.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Suzan Yaşar 02.12.2011
Diziyi seyretmedim ama 2 kitabıda bir solukta arka arkaya bitirdim.Tek kelime ile süperlerdi.Güzel bir konu oldukça canlı gerçek sahte olmayan karakterler akıcı bir dil.Daha ne olsun.Kitabın damağımda bıraktığı tadı bozmamak için diziyi ve filmi seyretmeyi düşünmüyorum.Akbaba ve Hayalet benim hayalimdeki kurguları ile canlı olarak kalsınlar.Teşekkürler Emrah Serbes.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Kayrobi 23.11.2011
Emrah Serbes’in ilk romanı. “İlk”liğini hiç belli etmeyen bir üslubu, polisiye severleri memnun edecek karmaşıklıkta bir entrikası, bu entrika çevresinde dolaşan sağlam bir kurgusu var. Daha da önemlisi, yazar yerli polisiyelerdeki önemli bir eksikliğin üstesinden gelebilmiş. Alışılageldik hayali özel detektiflerin yerine çok gerçekçi gözlemlerle canlandırdığı cinayet masası ekiplerini –başarıyla- yerleştiriyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Gil Galad 14.07.2011
Diziden çok önce okumuştum kitabı, gerçekten güzel. Herkese tavsiye ediyorum
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ali.sir.nevai 10.07.2011
Genç bir yazardan akıcı temiz bir dille yazılmış sürükleyici bir polisiye. Aynı zamanda da içimize, birilerinin içine bir bakış. Ben çok beğendim. Özellikle Ankara'da doğmuş büyümüş ve daha da önemlisi öğrenciliğini Ankara'da geçirmiş herkesin oçk beğeneceğini düşünüyorum. Her sayfada gençliğime bakıyormuşum gibi hissettim, güzeldi.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-247604 07.07.2011
polisiye roman okumak isteyenler işe bu romanı okumakla başlasalar hiç te fena olmazz
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
alp_dem 30.03.2011
okumaya başlayınca kendimi içinde bulduğum farklı sürükleyici bir çırpıda bitireceğiniz bir hikaye
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
sevgi006 18.03.2011
İlk okuduğumda kesinlikle bu kitabın filmi çekilmeli demiştim ve bu kalitede bir kitabın böylesine az ilgi görmesine ise üzülmüştüm. İyiler geç anlaşılır ama sonuçta mutlaka anlaşılır. Ankara'da geçen ve psikolojik sorunları olan, tavana gözlerini dikip şekiller çıkaran, kendi sorunlarını çözmekten aciz bir cinayet masası başkomiserinin kişisel savruluşları da kitaba nefis bir tat katmış. Polisiye sevenlerin mutlaka okuması gereken ve politik mesajlarında verildiği bu kitabı tüm kitapseverlere öneriyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Hüseyin Zorlu 08.03.2011
standart bir polisiye romanı olacağını sanıyordum. Aslında anlatım standardın dışında değil ancak hikaye çok başarılı. Özellikle Türk polisiyesi için başarılı bir örnek diyebilirim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
aimar_749 25.02.2011
ÇOK MUKEMMEL BİR POLİSİYE KİTABI EMRAH SERBES'İ TEBRİK EDİYORUM GERÇEKTEN ORTAYA ÇOK GÜZEL ESER ÇIKARMIŞ. BEHZAT Ç. DİZİSİNİN İLK 10 BÖLÜM SENERYOSUNUDA KİTAP İÇERİĞİNDE BULUNUYOR.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
sume53 17.02.2011
Arkadaşlar; bu kitabı okuyun. İlk sayfadan itibaren kendinizi, bizi, bizleri bulacaksınız.Komiser Behzat T. Bizden biri. Ankara, Türkiye kokuyor bu kitap. Yazarın Son Hafriyat adlı yapıtıda çok güzel. Bir AnKara Polisiyesi.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
zoraki 04.08.2010
Bir Ankaralı olarak olayların elimin altında bulunan mekanlarda geçmesi çok hoşuma gitti.Kitap zorlanmadan okunuyor ve bence kurgusu da iyi, yazarımız kaldığı yerden devam etmeli kesinlikle.Ancak kahramanımız her şeye rağmen ban fazla amerikalı geldi, şiddet eğilimi,parçalanmış aile,evli eski eş,sorunlu kız çocuk buruce willis bir yerlerden çıkacak gibi sanki,olaydaki derin devlet gizemi bizi biraz daha zorlamalıydı bence, konu civarında geçen olaylar ana konuya biraz daha kuvvetli girip çıksa merak katsayısı daha da artardı.
sonuç olarak ilk kitap olarak(yanlış bilmiyorsam) kesinlikle başarılı ve merakla bu türdeki yenilerini bekliyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-335669 08.02.2009
Behzat Ç. Yılbaşı akşamı doğum gününde Sakarya'daki bir barın terasından atlayıp intihar etmiş olarak gösterilen Betül'ün cinayetini en yakın adamları Harun, Selim, Eda ve Hayalet ile birlikte çözmeye çalışır. Fakat olaylar ilerledikçe Betül'ün intihar etmediği intiharmış süsü verilerek öldürüldüğü anlaşılır. Şimdi iş öldüreni bulmakta. Bu o kadar kolay olmayacaktır. Betül DTCF. 3. Sınıf Türk Dili öğrencisidir. Babası zengin bir toprak ağasıdır. Sadece en küçük kızı olan Betül'ü okuması için Ankara'ya göndermiştir. Nüfuzlu bir adamdır. Polis teşkilatında yüksek makamlarda tanıdıkları vardır. Bu soruşturma sürerken olayın siyasi boyutu bir an öne çıkar. Çünkü Betül de, sevgilisi Gökhan da sol bir örgüte üyedir. Gökhan bir gözaltından sonra şartlı tahliye edilmiş ve o fırsattan yararlanarak yurtdışına İngiltere'ye kaçmıştır. Fakat Betül'ün öldürüldüğünde Türkiye'ye girdiği bilgisine ulaşılır. Bu arada polis teşkilatının diğer büroları da işe el atmış ve olayı olabildiğince karıştırmışlardır. Çünkü olaylar geliştikçe anlaşılacak ki diğer bürolar sistematik bir şekilde istedikleri ve gözaltına aldıkları örgüt üyelerinin üzerine suç yıkmak için sistematik ve planlı şekilde çalışıyorlar. Zaten bu olayın fazla kurcalanması sonucu yeni ve genç savcının da Behzat Ç. nin de üstleri tarafından kulakları çekilir ve olayın kapanması için tehdit edilirler. Savcı genç ve idealist olduğu için böyle bir şeye yanaşmaz ve Behzat Ç. ye olayın üstüne gitmesini söyler. Behzat Ç. kendi özel hayatında da sorunları olan bir Başkomiserdir. Terfi beklentisi yoktur. Fakat teşkilatın diğer şubeleri ona karşı birleşmişlerdir. Çünkü herkes terfi peşindedir ve bunun için ellerindeki olayları canlarının istediği yönde kullanmaktan çekinmeyeceklerdir. Zaten de öyle yaparlar. Örgüt üyesi olarak yakaladıkları Muhsin SUVARİ'yi gözaltında yok ettikten sonra onun kimliğini suçunu örtbas etmek istedikleri birinde kullanırlar. Behzat Ç. nin de Betül yaşlarında bir kızı vardır ve problemlidir. Babası sevgilisini hapçılıktan hapse attırdıktan sonra babasından intikam almak için yemin eder. Daha sonra babasıyla arası düzelir Berna'nın. Ya da öyle gösterir. Bu arada olaylar iyice karışır. Teşkilatın farklı şubeleri farklı işler çevirmekte ve olayı cinayet masasının elinden alıp siyasi şubeye intikal ettirmek istemektedirler. Behzat Ç. karşısına hem teşkilattan, hem dışarıdan çıkan engellere rağmen cinayeti çözmeyi başarır adamlarıyla. Bu yine de bir şey ifade etmeyecektir Behzat Ç. için. Çünkü o teşkilatın nasıl çalıştığını bilmektedir. Sadece piyon olarak kullanılan katil ellerinde kalmıştır kala kala...Oysa cinayeti azmettiren, işlettiren kişiler her şey apaçık ortadayken bir şekilde olaydan sıyırmaları sağlanmıştır. Üstelik siyasi ve örgüt işi süsü verilen cinayet aslında ve resmen töre cinayetidir.
Behzat Ç. kimseye müdanası olmadığı yüzünden, terfi beklemediği için de zaten emekliliği yaklaşmış olduğu için ve teşkilatın içindeki entrikaları bildiğinden bu cinayeti çözdükten sonra da yine hiçbir şeyin değişmiyeceğini gördüğü için teşkilattan ayrılmaya karar verir.
Bu kararı onu biraz rahatlatır, üstelik kızıyla da arası düzelmiştir. Şimdi Berna'yla buluşmaya gideceği yere doğru Berna'nın doğum günü için aldığı kırmızı Vosvos'u sürerken cebindeki telsizden bir intihar vakası haberi alır. Adamları olay yerine çağırmaktadır. Şaşırır. Bu çocuklar benim istifa ettiğimi bilmiyorlar mı ki ? diye düşünürken aklına o korkunç tartışma gelir. Berna"Ben sana bunun hesabını soracağım. Tokat nasıl atılırmış göstereceğim" demişti barışmadan önceki son tartışmalarında. Sonra da barışmışlardı babasıyla. Birden Behzat Ç. nin içini korku kaplar. Berna Betül cinayetiyle de ilgilenmiş, babasına sürekli sormuştu cinayetin gidişatını...
Evet her temas iz bırakır. Sadece görev olarak yapmazsınız hayattaki yaptığınız şeyleri. Bir yerlerde sizinle bir bağlantısı olur işlenen cinayetin bile...
Çok güzel heyecanla okunan keyifli bir kitap. Mutlaka okuyun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
tan0006 27.10.2006
Bir ilk roman, bir ilk polisiye. Altbaşlığında 'Bir Ankara Polisiyesi' yazan Her Temas İz Bırakır, Emrah Serbes'in ilk romanı. 'İlk'liğini hiç belli etmeyen bir üslubu, polisiye severleri memnun edecek karmaşıklıkta bir entrikası, bu entrika çevresinde dolaşan sağlam bir kurgusu var. Daha da önemlisi, yazar yerli polisiyelerdeki önemli bir eksikliğin üstesinden gelebilmiş. Alışılageldik hayali özel detektiflerin yerine çok gerçekçi gözlemlerle canlandırdığı cinayet masası ekiplerini başarıyla- yerleştiriyor. Resmi devlet görevlisi detektiflere, yani emniyet mensuplarına rol veren romanlarla elbette karşılaşmıştık. Ancak o romanlardaki cinayet ya da narkotik masası şefleri kılık kıyafetleri, ilgi alanları, dış görünümleri, otomobilleri, teçhizatları ve becerileriyle daha çok TV dizilerinden aşina olduğumuz ABD'li meslektaşlarını andırıyorlardı. Son sözü baştan söylemekte sakınca yok; Her Temas İz Bırakır polis işlemlerine ağırlık veren polisiyeler arasında hiç kuşkusuz en yerlisi, en iyisi.
1 Ocak günü Ankara'nın göbeğinde, Kızılay'dayız. Telsizle çağrıldığı olay yerine giden Ankara Cinayet Bürosu Şefi Behzat Ç., arkadaşlarıyla doğum gününü kutladıktan sonra intihar ettiği sanılan genç kızın ölümünü araştırıyor. İlk gelen ekipler, her zamanki gibi kolaycılığa kaçmışlar, kızın üzerinden çıkan 'intihar mektubunu' yeterli görüp araştırmayı derinleştirmemişlerdir. Oysa Behzat Ç.'nin içi rahat değildir. Olay mahallinde yaptığı inceleme, Teras Bar'daki partideki gelişmeler, tanık ifadelerindeki boşluklar aklına cinayet ihtimalini getirir. Üstelik TEM'de (Terörle Mücadele Amirliği) görevli bir meslektaşının meraklı halleri olayın farklı boyutları olabileceğini de işaret etmektedir.
Soruşturma ilerledikçe ölen kızın Urfalı zengin bir aileye mensup olduğu anlaşılır. Toprak zengini, eskinin ağası yeninin iş adamı Hayrettin Bey, DTCF'ye (Dil Tarih Coğrafya Fakültesi) yolladığı kızının komünistlerce beyninin yıkandığından, başına gelenlerin siyasete bulaşmasından, örgüt tarafından infaz edildiğinden şikayetçidir. Behzat Ç.'nin artık bir cinayet olduğuna inandığı bu işin etrafında emniyetten hatırlı kişiler, TEM'ciler, tekinsiz kişiler dolaşmaktadır.
Behzat Ç. ve ekibi, Harun, Selim, Hayalet ve Eda, olaya bakan genç savcıdan aldıkları destekle işe koyulur, 'at izinin it izine karıştığı' bu vakayı çözümleyebilmek için üniversite koridorlarından öğrenci alemlerine, gecekondu bölgelerine özel polikliniklere kadar uzanırlar. İp uçları her seferinde dönüp dolaşıp emniyetin karanlık labirentlerinde düğümlenecek, savcı ve Cinayet Bürosu ekibi bile bu labirentlerde yollarını bulmakta güçlük çekeceklerdir...
Önce basit bir intihar, ardından faili belli bir cinayet vakası gibi görünen olayın Ankara Emniyeti'nde yarattığı çatışmalar, hikâyeyi polis aleminin içine taşımış. Yazarın DTCF koridorlarındaki öğrenci olayları kadar polis alemine de aşina olduğu anlaşılıyor. Belli ki bu olaylara karıştığı, emniyette 'misafir' edildiği, meseleyi bizzat tetkik ettiği zamanlar olmuş Serbes'in. Ancak tetkiklerini hikâyesine bir taraf olmanın hıncıyla yansıtmıyor. Tersine, olup bitenleri polisin bakış açısından aktarmış. Soğukkanlı bir tavırla dolaşıyor emniyet odalarında. Ekipler arasındaki rekabeti, komploları, yargısız infazların şaibeli silahlarını, işkenceleri, kısacası emniyetin 'olağan' işleyişini bir polis şefinin, ama vazifesine bağlı dürüst bir şefin izlenimleri gibi anlatıyor. Bu 'olağan' durumları sorgulamadan, kendisini aradan çıkararak çok gerçekçi ayrıntılar, tasvirler ve diyaloglarla sergileyen Serbes, okuyucuyu bir yargıda bulunmaya davet ediyor.
Her Temas İz Bırakır'ın gerek hikâyesi gerek o hikâyeyi anlatım tarzıyla, yani atmosferiyle, temposuyla, kişileri ve diyaloglarıyla, başarılı bir polisiye olduğunu belirtmiştim. Ama polisiyeyi aşan, roman kahramanının iç dünyasında gezinirken psikolojik bir derinlik kazanan yanı da önemli. Aslında polisiye kurgu işin bahanesi; Emrah Serbes, bir cinayet vakasını çözümlemeye çalışırken kendi hayatındaki sorunlar karşısında çözümsüz kalan bir insanın, kire pisliğe batmış bir dünyada yolunu arayan bir adamın, Behzat Ç.'nin dramını anlatıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (7)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla