Kitap boyunca adaya düşen çocukların birbiriyle iletişimi, liderlik yarışı, düzen kurma çabaları anlatılıyor. Adada büyükler olsaydı belki daha büyük olabilecek çatışmalar çocuklar olduğu halde azımsanamayacak büyüklükte yine de. İyiler ve kötüler var, çoğunluğun neyin yanında olduğunun ilginç sonuçları var. Vahşilik, karnın doyması; iyilik de düzen kurma ve kurtarılma çabası anlamına gelirken çocukların hepsi taraf seçmek zorundalar. Hiç de öyle mutlu bir ada değil bu, tatlı bir roman beklemek yanlış olur. Savaş dönemini yansıtması ve ruhsal betimlemeler her insanın iyi-kötü olan yanlarını, tamamen iyi ve tamamen kötü karakterlerin başına gelenler bakımından geniş bakış açısıyla bakıldığında farklı mesajlara ulaşılabilecek bir kitap. İş Bankası'ndan okumasam sıkıcı bulabilirdim ki yine de zor ilerledim, hevesle çevirdiğimi söyleyemem sayfaları. Ama çevirmenin hakkını vereyim, Mina Urgan çok başarılıydı.