Serenad (Karton Kapak) Hakkındaki Yorumlar

SON ZAMANLARDA OKUDUĞUM EN MUHTEŞEM KİTAP. ELİNİZDEN BIRAKAMAYACAKSINIZ, ETKİLEYİCİ VE SÜRÜKLEYİCİ

sosyoloji, tarih ve popüler kültürü hikayeleştirilerek yazılan bir roman olmuş.. Okuyucu sürüklemesi belki de bu yüzden.Çok başarılı bir çalışma olmuş..

kesinlikle okunması gereken bir kitap.tarih ve aşk ancak bu kadar gzl anlatılır.romanı sanki karşınızda biri size anlatıyormuşcasına okuyorsunuz.bu yüzden de elinizden bırakamıyorsunuz.ben her fırsatta okumaya çalıştım 2 çocuğuma rağmen.ellerine sağlık zülfü livaneli.

kitap başından sonuna kadar o kadar sürükleyici ve kendine bağlayıcı ki bittikten hemen sonra kendimi internetin başında kitaptaki birçok şeyi araştırırken buldum. gerçekten insana yeni ufuklar açan ve bazı şeyleri deşmeye iten harika bir kitap.

Gercekten okumaya deger bır kıtap , Zulfu LIVANELI 'nın tum kıtaplarını okumus bırı olarak bu kıtabın bır adım daha one cıktıgını soyluyebılırım.

Okunması kolay akıcı bir kitap. Yakın tarihe ışık tutması adına da güzel bir yapıt. Araştırmayı da seven bir yapınız varsa okurken internetinizi de yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyin.Oldukça ilginç şeyler öğreneceksiniz.

yalın içten ve samimi anlatım tarzıyla Zülfü Livaneli her zaman beni etkilemeyi başarmıyor.yine mükemmel bir kitaptı...

İç içe iki hikayeden oluşan romanın içteki hikayesi gerçekten çok başarılı diyebilirim. Ancak ilk hikaye bence oldukça başarısız. Yazar hikayesine (diğer bazı romanlarında olduğu gibi) profesyonel olmadığını belirterek başlıyor. Söyleyen yazar değil roman kahramanı diyebiliriz ancak birden fazla romanda aynı ifadenin kullanılması bana göre yazarın kendisiyle ilgili bir yorum haline geliyor. Yazar belki bu ifadeyi kullanarak hikayesinin daha gerçekçi bir hal almasını amaçlamış olabilir ancak roman içerisinde o kadar çok hata var ki bütünde roman gerçeklikten oldukça uzak bir hal almış. Örneğin, internetten aranınca bile öğrenilebilen 59 yıl önce olmuş bir olayın ortaya çıkarılacağı korkusuyla Profesörün peşine ajan görevlendirilmesi, ağabeyi istihbarat subayı olan halkla ilişkilerde görevli bir bayanın babaannesi hakkındaki bir gerçekle tehdit edilmesi, elinde keman ve bir çelenkle Şile'ye gitmek isteyen bir profesörden Rusya'ya sinyal gönderecek diye şüphelenilmesi (bu çağda), vb. Daha birçok hata sayılabilir. Son olarak tüm hükümetler suçludur diyen yazarın bir dönem siyasetle ilgilenmiş olması, TBMM'ye girmesi benim için ayrı bir şaşkınlık sebebidir.

Okuduğum ikinci Zülfü Livaneli kitabı. Ancak sanırım Zülfü Livaneli'yi ben bu kitapta tattım.. Hayatım boyunca okuduğum en güzel romanları sorsalar, tereddütsüz ilk üçe girer benim için.. Böyle gerçek bir aşk hikayesi, ve bu hikayeye tanıklık ederken duyulan böyle sahici bir hüzün, sanırım ancak bu kadar akıcı anlatılabilirdi..Tarihle aşkın bu kadar güzel harmanlandığı başka bir eser okumak kim bilir bir daha ne zaman kısmet olur :) Tek kelimeyle mükemmel..

Zülfü Livanelinin müthiş anlatımı ile hem büyüleyici bir aşka tanıklık ediyorsunuz hem de siyasi sorunlar yüzünden insanların neler çektiğine şahit oluyorsunuz...elinizden bırakamayacağınız bir kitap

Diğer tüm romanlarını da zevkle okuduğum Zülfü Livaneli, bu defa gerçek bir romancı olduğunu SERENAD ile en ufak şüphe bırakmayacak biçimde ortaya koydu. Bu roman sadece ülkemizde değil tüm dünyada beğeniyle karşılanacak gerçek bir başyapıt. Yakın tarihimizin bizden saklanan acılarına tanıklık ederken, kendinizi müthiş bir aşk hikayesinin de içinde bulacaksınız. Ellerine sağlık büyük usta Livaneli.

Kitabı çok sevdiğimi söyleyemem hatta bazı yerlerinde sayfaları atlama ihtiyacı bile hissettim yalnız Profösörü çok sevdim.Herşeye rağmen Zülfü Livaneli anlatımı müthişti.

Bazı bölümlerde yavaş ilerlese de ciddi bir bilgi birikimi ve araştırmanın ürünü olduğu apaçık ortada. Zülfü Livaneli hep böyle sade ve bilgi dolu yazar zaten. Belli bir döneme ait çarpıcı bilgiler öğrenmeye hazır olun.

Çok güzel,sürükleyici bir roman;mutlaka okumalısınız. Kitapta geçen bazı 'düşünceleri' kendime uygun bulmasam da okumaya değer bir kitap. 'Kaç sayfa kaldı' diye bakmadığım ender kitaplardan.

Okuduğum ilk Zülfü Livaneli kitabı. Başlamadan önce tereddütlerim vardı ama başladıktan sonra elimden bırakamadım. Hem tarihi bilgilendirme içeriyor, hem de çok güzel bir aşk hikayesini anlatıyor. Elinizden bırakamayacaksınız.

Aşkta yapılan en güzel şey Serenad. Çok güzel bir kitap.

36 yaşında bir kadının, işi nedeniyle aniden hayatına giren 87 yaşındaki bir adam sayesinde, bir yandan hayatını ve ilişkilerini yoluna sokarken diğer yandan gerçek aşk, yahudi soykırımı, Mavi Alay ile ilgili, daha da önemlisi ailesi ile ilgili öğrendiği çarpıcı gerçekler etrafında kurgulanmış, oku-öğren-hayatı duyumsa tarzı, bi sonraki sayfada neler olacak merakından elinizden düşmeyecek bir roman.

Livanelinin okumuş olduğum ilk kitabı ve tavsiye üzerine aldım gerçekten tüm övgüleri hak ediyor dili çok güzl ama daha güzeli kurgusunu çok orjinal şekilde verilmiş olması.İçeriği de ütopya olmayıp gerçek olaylara dayandırılıyor olması insanı günlük yaşamda her yönüyle eğitiyor.Asıl önemli olanın ise her şeyin insan odaklı olması gerektiğini vurgulaması takdire şayan..Ellerine sağlık...Serenad'ı da mutlaka dinleyin...

elimden bırakamadığım,soluksuz okuduğum bir roman...böyle bir kitabı bizlere kazandırdığı için sayın Livaneli'ye binlerce teşekkürler.....iyi ki varsın....

2011'in en güzel romanlarından biri livaneli yine kalemini konuşturmuş..tarih ve günümüz, aşk ve ayrılık, doğrular ve yanlışlar..yazar hepsini güzel bir dille harmanlamışş tawsiyemdirrr

arka kapağında yazanlardan öte bir kitap yakın tarihimizle ilgili bir konuyu çok güzel şekilde ele almış

sürükleyici bir hikaye, anlatım dili çok sade, 2. dünya savaşı ile ilgili verdiği kısa bilgiler öğretici.
kesinlikle okunması gereken bir kitap, içerisindeki aşka söylenilecek söz yok zaten

elif şafak son zamanlarda türkiyedeki en iyi yazar. cıkardıgı son romanı olan ıskenderle bunu bır kez daha ispatlamış ve kitap okurlarına cok guzel bır hediye sunmustur. artık kıtab almaya giderken o kadar secıcı davranıyorum kı elıf safagın resmen kıtap cıkarmasını beklıyorum. onun sayesınde roman almada cok secıcı omaya basladım. artık kolay kolay kıtaplıgıma kıtap gıremıyo...

mutlaka okuyun mükemmel anlatım kurgu süper geçişler süper sonu süper.....

Harika bir kitap. Kurgu kitapları tarih kitapları gibi okuyorum (bu bir özeleştiri ) o yüzden bilmediğim pek çok şeyi de öğrenmiş oldum bu kitapla. Örneğin ben Türkiye'nin 2. dünya savaşında Almanya'ın karşısında yada daha çok tarafsız olduğunu bilirdim. Çok da tarafsız kalmadığını öğrendim. Belki de devlet politikasıydı falan. Her olayı kendi ortamı içinde değerelendimek lazım ama gerek Mavi Alay'ın hikayesini gerekse Struuma'nın hikayesini okurken gözyaşlarımı tutamadım ve savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gördüm. Allah ne bu millete ne de bir başkasına savaş vermesin.
Livaneli yazarlıkta gittikçe ustalaşıyor. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Çok güzel bir kitapta.Tarihte bilmediğimiz gerçeklerede ışık tutuyor ve devletlerin acımasızlığından doğan insanların eziyetine isyan ediyorsunuz.mutlaka okuyun...

yaklaşıl 500 sayfalık bir kitap ama bir çırpıda okunuyor... çok akıcı ve sade bir üslubu var... anlatılan hikaye güzel...okumanızı tavsiye ederim..

Okul olmasına rağmen 3 günde bitirdiğim bir kitap

ey aşk ömür bitsede sen bitmezsin.. kitabı okuduktan sonra aklıma ilk gelen cümle...

her ülkenin hatırlamak istemediği ayıpları vardır... zülfü livaneli bu romanında mavi alay'ı struma'yı unutmak isteyenlerin yüzüne çarpıyor, biz bilmeyenlere ise yaşanmış bu acıları öğretiyor, içimizi sızlatarak... yine elinizden bitene dek düşürmeyeceğiniz bir livaneli kitabı...

keşke yine keşke diyorum ki böyle eserler okuma oranı böylesi düşük bi ülkede bu fiatlara satılmasa, baskısı kalitesiz belki saman kağıt olsa da insanlar 20-25liraları görüp korsana yönelmese... bu duyarlılıkla 10-15tl yi geçmeyen kitaplar yayınlayan yazarlarımıza teşekkür eder, sayın livaneli'nin de bu kervana dahil olmasını temenni ediyoruz.

Üstad her eserinde kendini daha da geliştiriyor.Son zamanlarda okumuş olduğum en iyi roman diyebilirim.Baştan sona kurgusu ve anlatımıyla okurunu farklı boyutlara sürüklüyor.Anlatım dili ise yalın ve sade.Edebiyat severlere tavsiye ederim.

zülfü hoca yine kalemini konuşturmuş. tek kelimeyle harika

hayata dair çok şey var bu kitapta...geçmişe, bugüne ve geleceğe dair ne kadar da çok şey anlatmış canım livaneli! tüm doğru bildiğimiz yanlışlar, insan yanımızın kabullenemediği hatalar(IMIZ)...ama her şeye rağmen hiç tüketmediğimiz tüketmek istemediğimiz UMUDUMUZ...bunun için seviyorum Zülfü LİVANELİ' ni zaten.çarpıcı ve can yakıcı gerçeklikler arasında her zaman filizlenen bir umut yakaladığı için..

bu kitaba ne desem boş ,gerçekten mükemmel bir kitap.2 günde bitirdim bir kaç gün de etkisinden çıkamadım. konusu,dili,kurgusu,sonu her şey mükemmel.işte aşk budur dedirtiyor insana. bir yandan hikayesiyle alıp götürürken bir yandan da 2. dünya savaşının korkunçluğunu yaşatıyor. kesinlikle ve kesinlikle okunması gereken bir kitap...

harika bir kitaptııı :) zülfü livaneli ellerine sağlık.

Akıcı sürükleyici diliyle önce sizi sarıyor. Sayfaların nasıl akıp geçtiğini anlamıyorsunuz. Tarihle ilgili bilgiler dikkatinizi daha da yoğunlaştırıyor. Şahsım adını tarihte bilmediğim konular hakkında bilgi sahibi oldum. Okuduğum ilk Zülfü Livaneli kitabı.. Çok başarılı buldum. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Söylenecek çok şey yok...Muhteşem...

satın alıp kütüphanemde olmasını istediğim bir kitap,ama bir arkadaşım alıp oku diye elime tutuşturdu.Zülfü Livanelinin hiç bir kitabını alıp okumamıştım.Benim için bir kayıpmış okumamak.Sürükleyici,heyecanlı,akıcı türkçesiyle bir soluk ta okunacak bir kitap.

zülfü livanelinin güzel bir kitabı. akıcı bir dille yazılmış sıkılmadan okunabilen bir roman

Zülfü Livaneli den II. Dünya Savaşı ile ilgili gelişmelere ağırlık veren tarihi bir roman. yeni bilgiler edineceksiniz " mavi alay" "struma gemisi" gibi. ayrıca pek cok başka konu da romanda yer bulmuş : Ermeni meselesi ve devletin bu konudaki tutumu, Kırım Türklerinin Rusya ve Nazi Almanyası arasında gecen II. Dünya Savaşı sırasındaki hazin öyküsü. Savaş sırasında Türkiye'ye sığınan Yahudi asıllı Alman akademisyenler. Hatta Einstein'ın Atatürk'e mektup gönderdiğini de okuyacaksınız. Kitapla ilgili okurken yaşadığım tek sıkıntı yazarın ana kahraman Maya Duran'ı tam bir kavrayışla sunamaması, biraz yüzeysel kalınması ve kurgusal kopukluklar. zaten yazar satırlarında sık sık dile getirmiş bu roman copy-paste yoluyla oluşturuluyor diye. geneline baktığımda beğendim., duygulandım, savaşın verdiği acıyı satırları okurken hissettim.

nerden nereye dedirten bir insanın aşkının din mezhep dinlemediğini insanların çıkarları uğruna bazen bir çok insan hayatını nasıl hiçe sayabildiklerini anlatan çok güzel bir roman.aşkın dini,mezhebi,milleti olmadığını kanıtlayan bir roman.

İki gün içerisinde, bir solukta okudum. Güzel bir tat bıraktı dimağımda. Farklı dillere farklı dinlere ve farklı kültürlere sahip insanların ortak kaderlerini anlatan kitap bu insanların ACI'da buluşmalarını etkileyici bir üslupla anlatıyor.

mükemmel bir roman çok etkilendim..mutlaka okunmalı bu kitap. en çok etkilendiğim roman kahramanını kadının yaşlı bir adama duyduğu hislerdir. adı olmayan bir sevgi his..hayatını değiştiriyor , anlatmakla olmaz okunmalı

Çok güzel bir anlatım, çok etkileyici bir hikaye. herkese tavsiye ediyorum. Günler sonra bile etkisinden kurtulamadım.

ZÜLFÜ LİVANELİNİN bütün eserlerini beğenirim ama bu seferki kitabı ; ne zamandır bir solukta bitirdiğim mükemmel bir kitap herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.Kurgusu ile ,olayların içinde yaşatışı,dilin akıcılığı herksin anlayabileceği düzeyde,ayrıca insanların yaşadığı acının ve aşkın bu kadar kaliteli anlatan bir kitap.Milletlerin aslında din,dil,ırk ayrımı yapmadan birleşmesi ama bunu politik düzen çerçevesi ve çıkarların dengelemine uymadığı kendi Türkiyemiz de olsa yapılan hataları sebepsiz yere ölen insanları...Bir insanın hayatında rol alan kısada olsa hayatına yön verebileği,uyanma evresi...(mayanın) ve de nadia ve wagner aşkları...Bir kitabın adı bu kadar yakışır,tek kelimeyle mükemmel,bazı şeylerin pahası kalitede ölçülmez...

Okuru sıkmadan, bir solukta okunacak duygu yüklü bir kitap.Yakın geçmişe ışık tutması da ayrı bir okuma sebebi... Şiddetle öneriyorum.

Zülfü Livaneli
SERENAD
‘’Eski kayınpederim ülkede az çok tanınmış bir politikacıydı ve bir ırkçıydı. Hayatını Orta Asya’dan Anadoluya gelen Türk atalarımızın dünyanın en üstün ve kahraman ırkı olduğunu ispata adamıştı. Zamanında Alman Nazizmini desteklemiş olan Türkçü geleneğe mensuptu. Belki de güçlü kişiliği ile oğlunun ruhunu parçalamıştı. Çünkü Ahmet hiçbir risk alamayan, her olaydan paçasını en kısa zamanda kurtarmaya çabalayan, bir kadına, bir çocuğa, bir dosta, kısacası hiçbir şeye sahip çıkmayı beceremeyen, her an ihanet etmeye hazır, belkemiksiz biriydi. Üstüne biraz gidildiğinde korkar, karşısındaki geri çekildiğinde ise üste çıkmaya çalışırdı. Birbirine yakın gözlerindeki kuşku hali, bu kişiliğini sürekli ele verirdi.’’
‘’İyi ama biz hepsine Türk diyoruz!’’
‘’Irk olarak değil, bu kelime katliamlardan kurtularak Anadolu’ya sığınan insanların kurduğu bir koalisyonu anlatıyor. Yeni bir hayat, yeni bir ülke, yeni bir ulus. Yoksa Orta Asya’daki Türk ırkını vurgulamıyor.’’
‘’Ona buna empati duyacağınıza kendi milletinize biraz sempati duysanıza!’’ ‘’Ama ortada bir millet (Türklerden bahsediyor) olmadığını sen söyledin.’’
‘’Türk erkekleri önce annelerinden babalarından dayak yiyerek yetişiyor, çocuk yaşta cinsel organlarının ucunun usturayla kesilmesiyle cinsel bir travmaya uğruyor, sonra okulda, askerde, maçta dayak yiyip duruyorlardı. Bu da özgüven diye bir şey bırakmıyordu onlarda. Çoğu, saldırganlığı, kendinden güçsüz olanı ezmeyi seçiyordu. Ahmet ise saldırgan bile olmayacak kadar korkaktı.’’
Bu ülkenin ekmeğini yiyeceksin ömrünü belirli acı ve mücadelerle geçirdiğini ifade edecek sonrada tarihsel bir konuyu aşk hikayesiyle gizleyip ırk sempatizanlığı yapacaksın. Daha birçok alakası olmayacak konularla Türkiye Türklerine, Ordusuna Erkeğine ve Kadınına akıllıca ifadelerle aşağılayıcı tavırlarda bulunacaksın.
Anadoluda yaşayanlar arasında çok acı çekmiş kültür ve medeni yapılarıyla insanlığa örnek bir yahudi ırkı, Ticaret anlayışı ve kültürüyle tüm anadoluyu hakettiğine inanılan Ermeni ırkı hatta yıllarca zulüm altında inleyen sabatkar Kürtler ancak burada olmayı asla haketmeyen ve ırk değil siyasi bir kimlik olarak tanımlanan Barbar Türkler.
Bu kadarmı kolay üç kuruşa Türk ırkını tanımamak. Tarihten Türkleri Çıkarırsan Tarihten bahsedemezsin denilen bilimsel tavırlar. Unutmak
Bence okumayın safsatalarala dolu, gerçeklerden uzak önyargılı ve çiğ bir kitap. Bu paraya yazık.
Diyorum ya artık katlanamıyorum.

kitaba başladım iki yüzlerdeyim şu an kitap gayet güzel ,lerliyor profesörün gizemini çok merak ediyorum okumaya devam

yakın tarihimizi tüm gerçekliğiyle anlatan bir solukta okunan çok güzel bir kitap. Kesinlikle filmide çekilmelidir :))

konusu açısından okunması gereken bir kitap. çok akıcı, sıkılmadan bitirebilirsiniz. tavsiye ederim.