Doppler Hakkındaki Yorumlar

Loe’dan okuduğum ilk kitap oldu. Kötü bir kitaptı diyemem, özellikle ortalara kadar iyi ilerliyor ancak sonrasında bazı yerler çok boşlukta kalmış, sonu getirilememiş gibiydi. Mesela Düsseldorf’un hikayesi ilgi çekici ama sonu iyi bağlanamamıştı.

Esprili ve alaycı üslubu ile eğlenceli, modern yaşama göndermeleri ile sorgulatıcı, yarattığı karakterler ve kurgu ile akıcı, ana fikri Dövüş kulübü, kurgusu ile Christopher Mccandless'ın hayat hikayesini anımsatan okunması zevkli bir kitap.Yazar başarılı olmaktan sıkılan, maddi olarak hiçbir şeye ihtiyacı kalmayan arayış içerisindeki ne tam bilge olabilmeyi ne de tam kafayı sıyırabilmeyi başarabilmiş garip bir adam ve yine onun kadar garip karakterlerin hikayesini sade bir dille uzatmadan anlatma başarısını göstermiş.Modern yaşamın insan psikolojisi üzerindeki etkisiyle ilgili felsefik çıkarımlar yapılabilecek kadar dolu bu kitabın devamı niteliğinde olan "Bildiğimiz Dünyanın Sonu" kitabı da mutlaka okunmalı.

Kesinlikle çok sevdim ve çok eğlendim! İkinci Kitabı da varmış o kitap birincisi kadar beğenilmemiş sanırım ama onu da okuyacağım :)

Kitabı okurken altını çizecek bir yer bulamayacağınızı baştan söyleyeyim.Yazar süslü cümleler kurmak yerine dopplarin yaşadığı olaylar üzerinden düşünceleri aktarmış.Kitapta doğayı insanların mülk edinmesine,parayla alışverişe,başarının çok fazla önemsenmesine bir başkaldırış hakim.

Kısa ama akıcı, etkileyici bir hikaye. İkincisini okumak için sabırsızlanıyorum

Modern hayattan sıkılan ve çıkış yolu arayan, en azından böyle bir hayali olan okurlar için, bence, biçilmiş kaftan.

Akıcı bir dili ve sürükleyici anlatımı vardır.

Yazarın okuduğum ilk kitabı. Tarzını beğendim, ara ara gülerek okudum :) Hoş bir kitap, tavsiye ederim.

okurken insanı düşündürüp sorgulatan bir eser. doppler i anlamak, hak vermek, sevmek zorunda değiliz sadece onun macerasına ortak olurken söylediklerini düşünsek yeter. kesinlikle okunmalı. devamını iple çekiyorum.

Kitap bitince insan durup düşünüyor, gerçekten de para, başarı, araba, ev, düzenli bir aile yaşantısı insanı huzurlu etmeye yeter mi? Peki ya kendin, kendin için ne yapıyorsun, zaman ayırabiliyor ve kendini dinleyip konuşabiliyor musun? Çoğu zaman kimse bunu yapmaz, her şeye sahip olan insanlar genelde huzurun peşinde oluyor, bu kitapta da bunun farkına varabiliyorsunuz.

Kısa bir kitaba bunca fikir, bakış açısı sığdırılmış olması gerçekten okunmaya değer bir kitap olarak önerilmesini sağlıyor.

Yazarın kalemini ve hayal gücünü çok sevdim. Eğlenceliydi.

İçerisinde bulunduğumuz tüketim toplumuna eleştirisel bir yaklaşımla ormana dönmüş bir adamın hikayesi.

Okula giderken yolda okumak amaçlı yanıma almıştım.Öylesi zevk aldım ki yol bitsin diye dua ederken inşallah yol uzar dedim.Dili oldukça güzeldi severek okudum.

Evli ve iki çocuklu Andreas Doppler, şehirden ve insanlardan bunalıp işini, evini ve ailesini terk edip yakınlardaki bir ormana çadır kuruyor. Burada, avcı toplayıcı gibi yaşayıp takas ve hırsızlık ile geçinmeye başlıyor. Ölen babası icin bir totem direği inşa ediyor. Ormanda avladığı geyiğin yavrusu ile arkadaş oluyor. Daha sonra, küçük oğlu da kendisine katılıyor. Kitabın kısa özeti bu.
Konusu itibariyle ilgimi çekmiş olsa da, Andreas Doppler'ı böyle yaşamaya iten süreçten yeteri kadar bahsedilmemiş olması ve sebeplerin tam olarak beni tatmin etmemesi, kitaptan uzaklaşmama neden oldu. Bittiğinde de "eee, ne olmuş yani?" dedirtti. O yüzden de tavsiye etmediğim bir kitap. Konusundan dolayı sağlam bir sistem eleştiri bekleyenler de hiç bulaşmasın derim.

Beğenerek okuduğum bir kitap. Diğer kitaplarını da okumalıyım dedirtti bana.

Olmazsa yaşayamam dediklerimizi arkasında bırakan bir adamın farklı öyküsü. Güzel ve okunası bir kitap.

Modern hayata tamamen başkaldıran, her türlü tüketim çılgınlığına karşı duran, toplayıcı olarak orman'da yaşayan Doppler'ın sevimli ve oldukça da mizahi hikayesi... Devam kitabını da en kısa sürede temin edip, okuyacağım. Okuyunuz efendim...

Beklentimin çok üstende bir kitap oldu. Diğer kitabını da hemen okumayı düşünüyorum

Şunu anladım ki;Norveç edebiyatından daha çok kitap okumalıyım.
Farklı kurgusuyla keyif verdi..

İnsanlardan sıkılıp ormana yerleşen bir adamın hikayesi. Bu aralar en çok olmak istediğimiz durumu çok güzel anlatmış. Çok başarılı kitap.

Çok beğenerek ve keyif alarak okudum,herkesin okuması dileğiyle

Başlarda ki Müstehcen ve yakışıksız bazı tabirleri olmasaydı çok daha iyi olurdu, modern şehir hayatının insan üzerinde bıraktığı derin yaraları ve doğanın güzelliğini muhteşem düşündürüyor.

Eğlenceli, düşündürücü biraz da hüzünlü bir kitap

Hem duygusal hem gülümseten aynı zamanda da öğreten bir klasik.

eglenceli komik keyif verici guzbl bir hikaye

Okunması gereken bi kitap,alıp başını gitmek isteyenlere iç sorgulama yaptıracaktır...

Modern hayattan kaçışla ilgili bir kitap. Ama tam bir kaçış değil çünkü kentin yakınlarında yaşıyor kahramanımız. Into the wild tadı vermese de ilginç bir kitap

Günümüz tüketim çılgınlığında Doppler'i okuyunca insan uzaktan kendine bakma ihtiyacı hissediyor. Çok severek bir solukta okudum. Şimdi devamı olan "Bildiğimiz Dünyanın Sonu"na başladım. Bakalım Doppler nasıl bi hayata devam ediyor..

Doppler gibi bir karakterle tanışmanızı isterim

Düşündürücü ve çok hoş bir kitaptı.

Golden retriever kizimi alip ormana gidesim geldi.iki kiz evde otursak daha iyi olur sanirim. Ufkumun ne kadar sığ olduğunu gösteriyor bu kitap, su anda devam kitabi olan BILDIGIMIZ DÜNYANIN SONU adli kitabi okuyorum. Ikisini de okumanizi tavsiye ederim.

Kültür farklılıklarının göze çarpmasıyla beraber konuyu çok güzel harmanlamıştı. Sanırım ormana yerleşip bir geyik besleyeceğim.

evet tüketim kültürünün neresindeyiz bunu ironik bir dille anlatıyor, düşündürücü bir kitap, tavsiye edilir.

Önceki bazı yorumları okudum.gayet güzel ifadeler var. Bende akıcı buldum kitabı, çevirisi de güzel.. Özgürlük kokusu alıyorum, insanın kendi hayatı üzerinde karar verebilme yetisi ve iradesi Doppler'in ormana gidip orada yaşaması üzerinden ne kadar etkili ve kalıcı şekilde anlatılıyor.Özgürlük sevdalısı olanların çok beğeneceği bir felsefesi var kitabın..Bence okuyun..

Farklı bir anlatımı var konu şahane. Kesinlikle okunmalı.

Doppler bir gün bisiklet sürerken ormanda düşüyor ve bu zamana kadar ilk defa bu kadar huzur içinde olduğunu farkediyor. Kafasına bir şeyler dank ediyor ve evinden, işinden, tüm bu karmaşık sistemden biraz uzaklaşmak için çantalarını toplayıp ormana sığınıyor. Onu neden mi çok sevdim? Tüm başarısına sırt çevirebildiği için,ormana yerleşip doğanın kucağında bi hayat kurmaya çalıştığı için,yapmak istediklerimi yapabildiği için.

O kadar keyifli bir anlatımı var ki kitabın okurken sesli güldüğüm yerler oldu. Buna rağmen günümüz toplumuna hiciv niteliği de taşıyor.

kent yaşamını terkedip,ormanda yavru bir geyikle yaşayan bir adamın eğlenceli hikayesi.insan özeniyor hani...

Şehir hayatını bırakıp ormanda tek başına yaşamak isteyen ve orada bile rahat bırakılmayan bir adamın hikayesi.

güzel bi eser okunmalı

Toplumun dışında takılan karakterleri seviyorum. Doppler de onlardan biriydi. Eğer kurallara, toplum dayatmalarına sıkı sıkıya bağlıysanız kitabı okumayın bence. Çok keyif alamayabilirsiniz

Hayatın karmaaşasından bunalmış bir adamın doğaya kaçış hikayesi.Çabucak okuyup keyif alacağınız bir hikaye.

Dili , yaklaşımı , tarzı sayesine sizi hemencecik içine alan ve yaşadığımız döneme yaptığı göndermelerle bir çok şeyi biraz da olsa sorgulamamızı sağlayan çok iyi bir hikayesi var. Keyifli :)

hayvanları daha çok seveceksiniz mesela. sevgi aşılayıcı . ne almak isterseniz kitap size onu verebiliyor çok kısa olsa bile bu başarılmış. tam da hissettiklerim bunlar

Dili çok akıcı, çok keyifli kısa sürede okuyup bitirdiğim bir kitap

Postmodern bir dönemde avcılık ve toplayacılığa özenerek ormana çadır kurmuş ve ilginç önerilerde bulunan bir adamın hikayesi.

Cok keyifli. Ardindan naif süper'e basladim.

Modern yaşamdan kaçış hikayelerinden biri.

Sevemeyenler de olmuş ancak benim için keyifliydi :)