Bugüne dek kadınları genelde erkek yazarların gözüyle okuduk, değerlendirdik. Ancak ilk defa kadın ruhunu bir kadından bu derece didik didik edilmiş bir şekilde okudum. Dolayısıyla zaman zaman tam 12´den vuruldum, zaman zaman da lif lif ayrıldığımı hissettim. Öyküler ve masalların içerdiği ve kadınlara mal edilmiş bir yığın imgenin kadının duygu dünyası açısından ne anlama geldiği açıklanmış. Zaman zaman bu imgeler abartılsa da, sonuçta dünyanın her yerinde kadına yapılan benzer ruhsal işkencelerin onlar üzerindeki etkisini göreceksiniz. Yazar, bir kadının ruhunu öldürmenin, onu fiziken öldürmekten çok daha etkili ve derin bir eylem olduğunu, toplumların bunu bilinçli ve sistematik bir şekilde yaptığını bir kez daha ortaya dökmüş. Kadınlığı öldürülmüş kadınların bu hastalığı kızlarına da geçirdiğini ve kuşaklar boyunca bu ruhsuzluğun devam ettiğini göstermiş. Tabii vahşi kurtların davranışlarıyla paralelleştirerek. Gerçi kitapta kadınlara atfedilen kimi durumlar aslında tüm insanlar için geçerli. Çoğu yerde çocukluğunuza dönüyorsunuz veya etrafınızda sizi en çok etkileyen kişilerle bağdaştırıyorsunuz. Sonuçta psikolojik bir rehber ve birbirimizi anlamak için okunması gerekir.