Gülüşün Ve Unutuşun Kitabı Hakkındaki Yorumlar

İçindeki bazı hikayeler çok başarılı ama hepsi için aynısını söyleyemeyeceğim

Çekya rus işgali parçalanan yaşamlar sürükleyici bir anlatımla okuyucuyu alıp sayfalara götürüyor

Kundera muhteşem bir yazar. Alın, okuyun!

pek bi okuyanını görmedim varolmanın dayanılmaz hafiflliğinin devam kitabı olduğunu duyduğumdan ötürü aldım

Kurgu edebiyatı çok sevmeme karşın kunderanin dilini anlatımını konuyu işleme biçimini çok güçlü buluyorum keyifle okudum

Milan Kundera’nın en sevdiğim kitaplarından biri. Kitap öykülerden oluşuyor. Genellikle her kitabında bilinmedik bir kavrama değiniyor. Bu kitabında ‘Litost’ kavramına değinmiş.Özellikle Varoluşçu yaklaşımdan hoşlanan okurlara öneririm.

Milan kunderayı sadece psikolojik analiz ve çözümlemelerinden ötürü bile okurum.

Roman Sanatı'nda VDH ile birlikte en çok andığı romanlarından biri de Gülüşün ve Unutuşun Kitabı idi. Kendisi pek açığa vurmasa da psikanalizin, Freudyen yaklaşımın büyük bir ağırlığı var eserlerinde. Üslubundaki rahatlıktır bana göre onu okumamdaki başlıca sebep.

Gülüşün ve Unutuşun Kitabı “Roman, bir insan hayalinin ürünüdür. Başkasını anlayabilme hayali” diyen Milan Kundera’nın bu hayalini kovaladığı eserlerinden biri.
1968 yılı Çekler için unutulması güç anılarla dolu olmalı; özgürlük ve reform vaadleriyle iktidara gelen Dubçek’le başlayan Prag Baharı, devamında Rusya’nın ülkeyi işgali, işgale karşı duruş sergileyen pek çok kişinin işkencelere maruz kalması ya da ülkeyi terk etmek zorunda bırakılması. Ve bu sıkıntılı süreçte Fransa’ya yerleşir Kundera, Gülüşün ve Unutuşun Kitabı yayınlandıktan kısa süre sonra da yurttaşlıktan çıkarılır.

Kundera, ülkesi Çekoslovakya’dan (onun deyimiyle Bohemya) 1968 yılındaki Rus istilası sonrası Fransa’ya göç ediyor, Gülüşün ve Unutuşun Kitabı sonrası vatandaşlıktan çıkarılıyor.
•
7 hikaye-anlatı var burada. Bir şekilde birbirine göbek bağı olan anlatılar bunlar. Tamina adında eserinin merkezine koyduğu bir kahramanımız mevcut. Bakın ne diyor onun hakkında:

“Bu Tamina hakkında yazılmış bir romandır, ancak Tamina sahneden çekilince, Tamina için yazılmış bir roman haline döner. O başlıca kahramanı ve başlıca dinleyicisidir.” (s.195)
•
Kurgu isimlerin yanında özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası Bohemya’sına çok fazla gönderme yapıyor.
•
Anlatıların içeriğinde yer alan ‘cinsellik, çıplaklık, politik olma durumu, baskıcı-otoriter sistemler’ bölümleri bir şekilde birbirine bağıntılı kılıyor.
•
Ve bir karakterine söylettiği gibi:

“İnsanı yazmaya iten motor, işte gerçekten de bu yaşamasızlık, bu boşluktur.”
•
Buyurun.

okuması zor, fakat keyifle okuduğum kısımları vardi

kitapta birbirinden farklı gibi görünen bölümlere ayrılsa de hepsinin temeli aynı. herkese hitap edecek daha doğrusu herkesin ayılıp bayılarak okuyacağı bir kitap değil gibi, bazen içine çekiyor bazen de sonu hiçbir yere varmayan bir anlatımı benimsiyor.

Yazar ile tanisma kitabim oldu

Sıkıcı ve anlaşılması zor bir kitaptı.Zor okudum

''Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'' ve ''Ölümsüzlük'' ile birlikte üçlemenin diğer ayağını oluşturan kitap... Üçleme derken tabii ki üç kitap da birbirinden farklı kişilere ve olaylara sahip. Bu kitap yedi öyküden oluşmaktadır, ayrı gibi gözüküp, birbirini tamamlayan öyküler... ''Litost'' kavramını da bu kitapla öğreniyoruz.

Bir eleştiri ancak bu kadar örtülü anlatılabilir.

Sanırım kitabın ismine ve kapak fotoğrafının güzelliğine aldandım. Pek bana hitap etmedi.

milan kundera'nın kitaplarını hep sevmişimdir. bu da şaşırtmadı

Sevdiğim yazarın güzel bir eseri.Biraz zor okunduğu doğrudur.

Her okurun tanışması gereken bir yazar.

Harika bir ironi, kurgusal bir deha örneği.

Okurken biraz zorlandığım ve sıkıcı bir kitap

Sınıf kütüphanesine ekledim,pek talep görmedi ama olsun.Bir kişi de olsa kar kardır.En azından kitabı gördüler,yazarın ismi hafızalarının bir kenarındadır.

Milan Kundera'nın diğer kitapları gibi bu kitabı da çok güzel.

Hemen alın okuyun aydınlanın :)

Romanın insanlara vermek istediği çok güzel bir konu var.Bu da insanlığın unutmaya yüz tutmuş bir çok değeri hatırlaması

Şaşırarak okudum, birbirinden bağımsız gibi görünen ama aynı konunun devamı bölümlerden oluşan güzel bir kitap.

Okurken zaman zaman sıkıldığınızı hissedebilirsiniz. Çok akıcı bir anlatıma sahip olmasa da okunmasını tavsiye ederim. Dönem analizi olarak başarılı bir eser...

Beni biraz zorladı bu kitap. Uzun süre elimde kalmasından dolayı olabilir. Okumanızı tavsiye ederim.

Kitap birbiri ile ilintili ama bağımsız okunduğunda her birinin ayrı bir öykü olduğu izlenimi edinilen ilginç bir teknikle yazılmış.Sunduğu karakterler ve yaratılan kurgu harika.Herkese gönül rahatlığı ile önerebileceğim bir eser...

Tasarımı, konusu çok hoşuma gitti. Keyifle okudum.

Kitabı okumak biraz zamanımı almıştı akıcı olmasına rağmen. Okuduğum dönemde üniversite sınavına hazırlanıyordum, biraz da o zorladı beni. Ama "litost" gibi çok güzel bir kavramı hayatıma dahil etmiş oldum kitap sayesinde.

Kitabı alırken hem Milan KUNDERA kitabı olması hem de kitabın ismi dikkatimi çekmişti. Ama okuduğumda bekletimin altında buldum.

Dönemin şartlarını gözler önüne serip aynı zamanda bunları yansıtan hikayeler sunuyor. Kitap ayrı hikayelerden oluşsa da derin noktalarda birbiriyle bağlantıları görülebiliyor.

Akıcı bir kitap.

Milan Kundera harika bir yazar. Bu eseri de alinmali, okunmali diye dusunuyorum.

Siyasi hicivleri ile öne cıkan kitapta Kundera edebiyat dunyamıza yeni bir kavram sokuyor, Litost. KAvram olarak hayatımızda belkı anlarca mkez tecrube edıp de adını bır turlu koyamadıgımız kavramı Çek dilinde buluyoruz, tek kelimeyle müthiş bi kavram. Kitaba donecek olursak her ne kadar bolumler bırbırınden kopuk olsa, kitabın ısmındekı zerafetıne ragmen içerik olarak umdugundan eksik olsa da yıne de her Varoluscunun okuması gereken kitplardan birisi..

dikkatli okunduğunda çok güzel bir eser insanların nasıl hafızasızlaştırıldığını işlemiş alt metinlerde başarılı bir çalışma olmuş ben çok beğendim

Milan Kundera' yı ilk defa okudum ve beğendim diyebilirim. sık sık altını çizdiğim güzel ve anlamlı cümleler oldu. tavsiye ederim

Açıkçası pek akıcı bir kitap değil. Konular birbirinden çok kopuk.Yazar bilgi anlamında donanımlı bir insandır ama aklındakileri yazıya çok kopuk bir şekilde ifade etmiştir. Kitabın başlığı çok güzeldir ama içeriğinin onun kadar güzel ve akıcı olduğunu söyleyemeyeceğim.

Yazar bu kitabını Çekoslovakya'yı terk edip Fransa'ya yerleştiği dönemde yazıyor. Kitap yayınlandıktan sonra da Kundera Çek vatandaşlığından çıkartılıyor.

Dolayısıyla yaşadığı sorunları kitaplarına hem üslup olarak hem kurgusal olarak yansıtıyor. Gerek göndermeleriyle gerek ironileriyle alt metinde dönemin siyasal ve ideolojik yapısını bolca eleştiriyor, hatta dalga geçiyor.

Anlatımdaki zarifliği orijinalliği ve ustalığı kundera okumayan bir kişi sanırım bilemez. Ourken her ayrıntısından zevk aldım, tavsiye ederim.

Milan Kundera'nın okuduğum ilk kitabıydı. Diline ve bakış açısına hayran kalmıştım

milan klasiklerinden biraz daha vasat

sadece litost desem yeterli ama milan kundera söz konusu var olmanın dayanılmaz hafifliği de demek istiyorum

Diğer kitapları gibi bu kitabı da çok güzel Milan Kundera'nın. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

milan kundera nın bütün romanları bir ağaç gibi işlenmiştir. gövdenin-ana konunun- yanında bir sürü yan dallar-konular- kullanır anlatmak istediklerini anlatırken... bence onu en iyi yapan izlediği bu yöntemidir..

bu romanda konuların birbirlerinden kopuk olduğuna dair yorumlar okudum aşağıda. Şöyle bir eleştiride bulunmak isterim: Milan Kundera'nın bütün romanlarında bu kopukluk gözlemlenebilir ancak aslında ortada bir kopukluk yoktur, bunun görülebilmesi için Kundera'nın roman felsefesinin iyi idrakı beklenir. Roman Sanatı ve Perde adlı deneme eserlerinde hem dünya roman tarihini bu tarih içerisindeki kendi roman felsefesini okuyucuya en iyi şekilde aktarmıştır.

Milan Kundera için ne söylenebilir ki! Harika, harika, harika! "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" ve "Gülüşün ve Unutuşun Kitabı"ndan sonra bütün kitaplarını sipariş edip, kendimi eve kapatıp Milan Kundera Kitaplarını Okuma Ayı yapmayı düşünüyorum, Zekasıyla, kara mizahıyla, derin cümlelerinin ardındaki manalarla kendini dünyaya kanıtlamış bir yazar zaten. Can Yayınlarının kaliteli baskısıyla dilimizde hayat bulan bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Çok beğendim.

BU KİTABI LAF OLSUN DİYE BİTİRDİM.KİTABIN KONUSUNU ANLAYAMADIM,KOPUK HİKAYELER,ANLATIM SIKICI VE CÜMLELER BİRBİRİNİ TAMAMLAMIYOR.MAALESEF KİTABIN ADI İLE ALAKALI BİŞEY BULAMADIM İÇERİĞİNDE.